"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman Şam’da ne zaman bulunuyor?

Abdülbakî ÇİMİÇ
24 Ocak 2022, Pazartesi
Bediüzzaman’ın Hayatı’ndan Tesbitler (167)

Bediüzzaman’ın Şam’a seyâhati ile alâkalı “Vaktâ Meşrûtiyetin ikinci yaşında, İstanbul’un temsil ettiği asırdan tarihvârî bir nazar ile göçüp, kurûn-u vustâya karşı aşağıya inmekle, aşâir-i Ekradın içinde cevelân ile bahardan güze bir rıhlet-i sayfiye, güzden bahara bilâd-ı Arabiyeden bir rıhlet-i şitâiye ettim.” 1 Cümlesindeki “Bilâd-ı Arabiye’den bir rıhlet-i şitaiye yaptım” ifadesinin ma’nâsı, açık şekli ile ele alınırsa, ilkbaharda Arap memleketlerinden ayrıldığını ifade etmektedir. 2 Burada, Bediüzzaman’ın Şam’a ne zaman, yani hangi ayda muvasalât ettiğini gösteren kuvvetli bir tahmin ve ihtimali söyleyebiliriz. 

Bediüzzaman, Nurşinli Hazret Ziyâ’üddin (ks) ile Hacc’da buluşmak üzere mektuplaşmaları olduğu için, başlattığı bu seyâhatini çok çabuk bitirerek Kurban Bayramından evvel Hacc mevsimine ulaşmak üzere gitmektedir. Nurşinli Hazret Ziyâ’üddin’e Bediüzzaman’ın üstâdı olan Şeyh Fethullah’ın oğlu Şeyh Muhammed Alaaddin de eşlik etmektedir. 1910 yılının Hacc mevsimi, yani Kurban Bayramı ise, Aralık ayı başındadır. Eğer Bediüzzaman’ın Van’dan çıkarak başlattığı seyâhati Ekim başında olmuşsa ve onun beyânı ile bu seyâhat acele olarak kırk elli gün içinde gerçekleşmiş ise, o zaman her halde Kurban Bayramı’nda Hacc’a ulaşamayacağını anladığı için, Şam’a Kurban Bayramı’ndan sonra gitmiştir. Kuvvetli bir rivayet ve tahmine göre ki Nurşinli Hazret Ziyâ’üddin’i Hacc dönüşünde Şam’da karşılamış Kurban Bayramı’ndan bir ay sonra Şam’a varmış olması lâzımdır. O ise, Aralık ayı sonundadır. Lâkin Hazret Ziyâ’üddin’in Hacc dönüşünün ne zaman olduğu, yani Kurban Bayramı’ndan ne kadar zaman sonra Şam’a gelmiş olduğu malûm değildir. Ama o zamanın şartlarına göre, her halde yolculuk dâhil Şam’a ulaşması, hac mevsiminden bir ay kadar sonra tahakkuk etmiş olması gerektir. 3

Bediüzzaman Şam’da Sâlihiye Mahallesi’nde kalır

Bediüzzaman Hazretleri Nurşinli Hazret Ziyâ’üddin’i Şam’da karşılamış ve hatta bir gün Emeviye Camii’nde bir namaz vakti, halk camiden çıkarken, Camii’n avlusunda yüksekçe bir sekinin üstüne çıkarak avluda toplanan Müslüman halka, Nurşinli Hazret’i büyük senalarla takdim ettiğini, onların Şark’taki İslâm’a büyük hizmetlerini anlattığını, kendisinden onun çok üstün olduğunu anlattığını bizzat hâdiseyi idrak etmiş ulemâdan duyan Şam Sâlihiye semti, Kiki mahallesi Molla Kasım Camii İmâmlığını yapan Bitlisli Molla Abdulaziz bizzat anlatmıştır. 4 Bu duruma göre Bediüzzaman’ın kış ayları ortasında değil, belki güz mevsimi sonlarında Şam’a vardığı tahakkuk etmiş oluyor. Bediüzzaman Sa’id-i Kürdi ismiyle, şöhreti Şam ulemâsınca da duyulmuş olacak ki; Şam’a vardığında, Sâlihiye mahallesi Kasyon Dağı eteğinde medfun bulunan Mevlânâ Hâlid Hazretleri’nin türbesi civarında bir medresede mi, bir evde mi bilmiyoruz, misafir kalmış. Bediüzzaman Hazretleri 1947 tarihli bir mektubunda bu konuda izahat yapmıştır. Şöyle: “Şam’da hususan Sâlihiye Mahallesi’nde, ben orada bulunduğum zaman benimle görüşen ve hayatta kalan ahbablarıma ve Hazret-i Mevlânâ Hâlid’in makberesinin civarındaki hemşerilerimize pek çok selâm edip duâlarını ricâ ediyoruz. İnşâallah Kardeşim Molla Abdülmecid, sen bu vazife-i Nuriyeyi görsen, otuz seneden beri medresede ilme ve Nur’a çalışmışız gibi, Eski Sa’id’in yüksek bir talebesi olduğun misillü, Yeni Sa’id’in hakâik-i imâniye hizmetinde de mükemmel bir kardeşi ve arkadaşı olursun.” 5

Şam halkı ve ulemâsı Bediüzzaman’ı ziyarete geliyor

Mevlânâ Hâlid Hazretleri’nin türbesi civarında az zaman zarfında Şam halkı, hususiyle ulemâsı Bediüzzaman’ın Şam’a geldiğini haber alırlar. Şam’ın büyük âlimleri kafile kafile gelip Bediüzzaman’ı ziyaret etmeye başlarlar. Bu ziyaretler, tanışmalar, sohbetler ve bu arada Nurşinli Hazret’in Hacc’dan dönüşü ve Şam’da birkaç gün kalması ve memlekete yolculanması gibi haller ve Bediüzzaman’ın Şam’da okuduğu hutbe zamanı her halde dört beş aylık bir zamanı içine almıştır. Bu müddet zarfında Bediüzzaman’ın şöhreti, ilmi ve zekâsı Şam’da büyük çapta duyulmuş ve yayılmıştır. 6

Bediüzzaman’ın Şam Emevi Camii’nde Okuduğu Hutbe-i Şamiye: Mart 1327/Mart 1911. 1327 Rumî senesinin başı olan Mart ayı içinde yani 1911’in üçüncü ayı içinde, Şam ulemâsının ısrarıyla bir Cuma hutbesini kendisinin okumasını teklif ederler. Bu ısrarlı teklif karşısında Bediüzzaman Hazretleri Emeviye Camii’nin minberine çıkar ve ebediyyen yaşayacak olan manidar ve İslâm Âlemi’nin her zaman dersi olacak azim hutbesini Arapça olarak irâd eder. O gün Emevi Camii, mahşeri bir kalabalığa, sahne olur. On bin insan ve içinde en az yüz ulemâ olan muazzam bir cemâ’at Bediüzzaman’ın irâd ettiği hutbesini dinler. “Kırk sene evvel Şam’daki Câmi-i Emevi’de Şam ulemâsının ısrarıyla içinde yüz ehl-i ilim bulunan onbin adama yakın bir azim cemâ’ate verilen bu Arabi ders Risâlesindeki hakikatları bir hiss-i kablelvuku ile Eski Said hissetmiş, kemal-i kat’iyetle müjdeler vermiş ve pek yakın bir zamanda o hakikatler görünecek zannetmiş.” 7

Dipnotlar:

1- Eski Said Dönemi Eserleri (Münâzarât), 2013, s. 206. 2- Mufassal Tarihçe-i Hayat, Cilt-I, s. 338. 3- Mufassal Tarihçe-i Hayat, Cilt-I, s. 339. 4- Mufassal Tarihçe-i Hayat, Cilt-I, s. 339. 5- Emirdağ Lâhikası, Kâğıt Cilt Osmanlıca, s. 249. 6- ABIBSNİŞ, Cilt-I, s. 761, 62. 7- Eski Said Dönemi Eserleri (Hutbe-i Şamiye), 2013, s. 315.

Okunma Sayısı: 1484
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı