Bugün, önce, dün yani 20.03.2029 tarihinde Cumhurbaşkanlığı web sitesinde yayınlanmış olan basın açıklamasını köşemize aynen alıyoruz.
***
Değerli Vatandaşlarımız,
Geçen günlerde, Mehmet Metin adlı bir eski milletvekilinin, kendi seçim bölgesindeki yerel seçim propaganda konuşmasında, bir ilçe belediye başkanı adayını desteklemek maksadıyla, ancak haddini fevkalâde aşarak, şunları söylediği basına yansımıştır:
“Bir şey söyleyeyim. Ekmek verdiğimiz insanlar, kurumlarımızda çalışan insanlar, belediyelerde çalışan, hastanede çalışan insanlar, buraya gelmiyorlarsa gelmesinler, oy vermiyorlarsa vermesinler. Herkesin özgür iradesine saygı duyarız. Amma, amma, bu sözümü iyi dinlesinler, Engin Akel’e karşı, … Parti dâvâmıza karşı bayrak sallarlarsa, başkalarının safında bize yumruk sıkarlarsa, diş gösterirlerse, ertesi günü kendilerini olması gereken yerde bulurlar kardeşim. Bu kadar da net söylüyorum.”
Bu konuşmayı yapan zat benim de cumhurbaşkanı olmadan önce ve halen başkanı olduğum bu partiye sonradan ve üzülerek söylüyorum ki yanlışlıkla dahil olan bir kişidir. Bu hatamız sebebiyle Rabbim de, milletim de bizi affetsin. Zira bu şahıs bu konuşmasıyla devletimizin ve partimin en temel değeri olan demokrasiyi hiç anlamadığını göstermiştir.
Bu talihsiz konuşmayı yapan şahsın ve konuşmada bahsi geçen ve kendisine böyle açıkça haksız olarak destek istenen belediye başkan adayının partiden ihracı hakkında o partinin genel başkanı sıfatıyla sür’atle yaptığımız icraat ve gerekçesi partimin web sayfasında haber olarak yayınlanmıştır.
Üzüntümü Devlet Başkanı sıfatıyla bir kez de bu resmî alanda ve milletimin huzurunda yenilemek isterim.
Aynı zamanda suç oluşturduğunu da düşündüğümüz bu açıklama hakkında yürümekte olan YSK soruşturması ve adlî soruşturma ise yürütme olarak bizim dışımızda olup bağımsız yargının takdiridir.
Bir partinin seçim çalışmalarında, parti mensuplarının, seçmenleri, devlet yetkisi de kullandıklarını ima ederek bu şekilde tehdit etmesi asla kabul edilemez.
Devlet yetkisinin bu şekilde kötüye kullanılmasına ise hukuk devleti prensiplerine sıkı sıkıya bağlı olan devletimiz asla müsaade etmeyecektir.
Biz, aktif siyaset yapma hakkına sahip olan tüm vatandaşlarımızı, hangi parti lehine siyaset yaptıklarına bakmaksızın birinci sınıf vatandaşımız olarak kabul etmekle ve devlette herkesin liyakat esasına göre görev almasını sağlamakla yükümlüyüz.
Bu tutumumuz, devletimizin imzaladığı uluslar arası insan hakları belgelerinin ve Anayasanın da açık bir gereğidir.
Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’nın ikazını da nazara alarak bundan böyle daha dikkatli olacağımızı bildirir, kamuoyuna ve aziz milletimizin bir parçası olmaktan onur duyduğu uluslar arası topluma saygılarımızı sunarız.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı
***
Ve şimdi soruyoruz: Böyle bir basın açıklaması okuyacağınız günler gelecek mi? Gelmesi için size ne düşer? Ne yapıyorsunuz?
Not: Yazının baş kısmındaki tarih doğrudur.