AKMHP Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün Cuma namazını Çamlıca Camii’nde kılmış ve ardından yine mikrofonu yakalamış.
(Biz istesek verirler mi acaba? Ya da meselâ muhalefet partisinin lideri “ben de camide mikrofondan seçmenime veya halkıma hitap etmek istiyorum” dese vermek mi gerekir, caiz midir? Daha da önemlisi iktidar değişse ve meselâ CHP’li ya da DP’li cumhurbaşkanı mikrofon istese ne olur? Ne olmalıdır? Neyse.)
Erdoğan bu sefer kısa konuşmuş:
“Hocanın az önce okumuş olduğu Aşr-ı Şerif’te, küffara karşı şiddetli olmamızı Rabbim bizlere emrediyor. O bizler kim? Muhammed ümmeti. Dolayısıyla kendi aramızda da merhametli olmamızı bize emrediyor. Kendi aramızda merhametli olacağız. Küffara karşı da şiddetli olacağız. Suriye’de olduğu gibi.”
Okunan âyette “e şiddau alel küffari, ruhamau beynehum” deniyor. Yani mealen “Mü’minler kâfirlere karşı şiddetli, ama kendi aralarında merhametli ve yumuşak olurlar” deniyor.
Bu âyetin kapsamındaki “kendi aralarında” kısmına kimlerin girdiği belli. Mü’minler arasında merhamet şart.
İnşallah bu emrin gereğini adaleti tesis etmeye çalışan “dindar” savcılar ve hâkimler de tatbik ederler.
Âyetin “kâfirlere karşı” kısmına gelince.
Kâfirler kimlerdir?
Kâfirlere karşı şiddetli olmanın bu çağdaki anlamı nedir?
Suriye’de kimler kâfir?
Devlete isyan eden dinden çıkıp kâfir olur mu?
Kâfir devlete isyan eden de kâfir mi olur?
Birilerinin Müslüman dediği devlete kâfir devlet sıfatını yakıştıran da dinden çıkmış mı olur?
Bu zor sorular yerine başka sorular mı sormak lâzım?
Meselâ acaba bu çağda terör meselelerini kâfir kavramı yerine başka kavramlarla mı düşünmek lâzım?
Geçelim.
Erdoğan konuşmasının devamında şunları söylemiş:
“İnşallah Suriye’de Rabbim bizlere vadetti; ‘Nasrun minallahi ve fethun karib. Ve beşşiril mu’minin.’ Şu anda olduğunu gördük. Görüyoruz. Ve Allah’ın izniyle göreceğiz.”
“Yani Suriye’de biz Müslümanlar Kâfirlerle savaşıyoruz. Ve âyetin müjdelediği fetih kariptir, yakındır” demek istemiş.
“Acaba böyle midir?” diye yirmi otuz sene sonra hocalara sorsak ne derler?
“Bir garip fatih geldi geçti bu dünyadan” mı?