"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Meşrutiyet ve cumhuriyet dönemlerinde demokrasi

Ahmet BATTAL
18 Ekim 2022, Salı
Meşrutiyet bir devlet rejiminin adıdır ama aynı zamanda bir dönemin de adıdır.

Meşrutiyet döneminde yaşamış olanlar ona bir “rejim adı” olarak anlam yüklemişlerdir. Sonrasında yaşayanlar ise meşrutiyet kelimesine daha ziyade tarihte yaşanmış bir dönemin adı olarak bakmışlardır. 

Bu değişimin sebebi nedir?

Anlayabildiğimiz kadarıyla asıl sebep, günlük dilde ve akademik dilde meşrutiyet kelimesinin yerine zaman içinde demokrasi kelimesinin yerleşmiş ya da yerleştirilmiş olmasıdır.  

Bu kullanım ve dolayısıyla anlam değişiminin sonucu ise nettir. Anlam kayması: 

Mesela bugün birileri bir rejim türünü kast ederek “meşrutiyet iyidir” dediğinde muhataplarının çoğu bu cümleyi “konuşmacı ‘meşrutiyet dönemi iyi bir dönemdir’ demek istedi” şeklinde algılayıp yorumlayacaktır. 

Şart ile aynı kökten gelen “meşrut olmak”, “kayıt ve şartlara tabi olmak” demektir. 

Meşrutiyet kelimesi iktidar sahibinin -durumsal olarak değil kurumsal olarak- “meşrut olma” halini ifade eder. Zira “meşrut”, “mutlak”ın zıddıdır.

Mutlakıyette mutlak otorite durumundaki kralın ya da padişahın bu yetkilerinin bir kısmından vazgeçmesi ve bunu bir resmî belge ile taahhüt etmesi mutlakıyetten meşrutiyete geçiş demektir. 

O belgeye ferman ya da teşkilat-ı esasiye kanunu denilmekte iken sonraları uydurulan bir kelime ile Anayasa denmiş.

Özetle meşrutiyet keyfî ya da örfî değil resmî bir rejimdir. Bir “anayasalı rejim”dir. Bir tür kanun devletidir. Ve hedefleri arasında varsa bir “hukuk devleti” de olabilir. 

Meşrutiyette, meşrut padişahın kendi yetkilerini kısmen devredip paylaştığı bir Meclis vardır. 

İşte o Meclisin üyeleri halk tarafından tek dereceli ya da iki dereceli seçimle ama gerçek bir seçimle yani “çoktan seçmeli” seçimle seçildiğinde o rejim demokratik bir rejim haline de gelmiş olur. 

Osmanlı’nın birinci ve ikinci meşrutiyeti kısmen demokratik bir seçimle seçilen iki kanatlı bir parlamentoya sahipti. Bilhassa 1909’daki Anayasa değişikliği ile Meclis Padişah karşısında üstün konuma getirildi ve böylece daha demokratik bir sistem benimsendi. 

Ama o rejim bir cumhuriyet değildi. Zira imtiyazlı bir sülale ve o sülalenin kendi içinden seçtiği bir padişah vardı. Yetkileri ne kadar kısıtlanırsa kısıtlansın o padişahtı. Hatta varlığı sembolik hale de dönüştürülse o bir padişahtı ve o rejim ve durum cumhuriyete zıttı. 

1923’e gelindiğinde “cumhuriyeti ilan ettik” diyenler aslında sadece saltanat hanedanını devreden çıkardılar ve yerine hanedansızların saltanatını koydular. 

Zira o ekip ilk cumhurbaşkanından ve ikinci meclisten itibaren hiçbir zaman gerçek anlamda “çoktan seçmeli” seçim yapmadılar. İlk çoktan seçmeli parlamento seçimi 1946’da yapıldı ve 1950’deki ilk çoktan seçmeli cumhurbaşkanlığı seçiminde İnönü’ye rakip olan Celal Bayar cumhurbaşkanı seçildi. 

Dolayısıyla demokrasisi olmayan o cumhuriyet 1950’ye kadar gerçek bir cumhuriyet değildi. “Manasız, isim ve resimden ibaret” bir cumhuriyet idi. 

Daha da önemlisi tek parti dönemi CHP’sinin “biz kurduk” dediği “demokrasisiz cumhuriyet” Osmanlının “cumhuriyetsiz demokrasi”sinden yani meşrutiyetinden bile daha noksandı. 

Ta 1890’larda “ben dindar bir cumhuriyetçiyim, arıları ve karıncaları da bu sebeple çok seviyor ve hatta rızkımı onlarla paylaşıyorum, bu tutumum eski alimlerin tutumuna yani hepi topu otuz sene süren seçimli sisteme sahip gerçek bir cumhuriyet demek olan dört halifenin hilafetinden sonraki bin iki yüz senelik ceberrut ve ısırıcı saltanatı İslam sananların içtihadına muhalefetse, evet muhalifim” diyen Bediüzzaman’ın takipçilerinin Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve Altılı Masa’nın “cumhuriyeti demokrasi ile taçlandıracağız” taahhüdünü bu bilgilerle birlikte okuması ve yorumlaması ülkemizin rejim tartışmalarına çok şey kazandıracaktır. 

Okunma Sayısı: 2339
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Necati

    18.10.2022 23:47:50

    Cumhuriyeti, DEMOKRASİ ile taçlandıracağız diyen Chp, 1950 öncesi chp bunu yapmadı, yapamadı biz yapacağız mı demek istiyor?

  • Özkan

    18.10.2022 09:16:35

    Allah şükür secdesi yapmalısınız bu. Kadar sağlıklı bir düşünce yapısı ve yaşantı verdiği için.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı