"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İçki haram kılınınca sokaklarda sel gibi aktı

Ahmet ÖZDEMİR
12 Şubat 2020, Çarşamba
İçki, Hicret’in dördüncü yılında Benî Nadîr Yahudilerinin Medine’den sürülüp çıkarıldıkları zaman haram kılındı. İslâm’dan önceki Araplarda içki, kumar gibi adetler çok yaygındı.

İçki, yavaş yavaş ve üç safhada haram kılınmıştır. Peygamberimiz (asm) Medine’ye hicret buyurdukları zaman, Müslümanlar içki içer, kumardan elde ettikleri paraları da yerlerdi. 

Peygamberimizden (asm) bunların hükmünü sordular. O sırada Hz. Ömer de, “Yâ Rabbi! İçki hakkında bize, açık ve kesin bir beyanda bulun!” diye duâ etti. 

Bunun üzerine, Allah, indirdiği âyette şöyle buyurdu: “Resulüm sana içki ve kumarı soruyorlar. Sen onlara de ki: ‘Bunlarda az bir fayda varsa da büyük günahtır. Onların zararı ve günahı faydasından çok daha büyüktür.’ Bir de sana neyi infak edeceklerini soruyorlar. Sen de ki: ‘İhtiyacınızdan fazlasını infak ediniz.’ Allah hükümlerini böylece size açıklıyor ki düşünüp gereğini yapasınız.” 1 

Bu âyet daha sonra gelecek içki yasağına hazırlık olarak kabul edilir. Halktan bazıları, bu âyete dayanarak içki ve kumarın haram kılınmadığını, ancak bunlarda büyük günah olmakla birlikte, halkın menfaatinin de bulunduğunu ileri sürmüşlerdir. Bu gelen âyeti izin ve ruhsat olarak kabul etmişler, kumarın kazancını yiyelim, içkiyi de içelim demişlerdir. 

Müslümanlardan bir kısmı içki içmeye devam ettiler, bir kısmı da bıraktılar. Muhacirlerden veya Ensar’dan bir zât, akşam namazını kıldırırken, kıraati, yanlış mânâ çıkacak derecede karıştırdı. Hz. Ömer tekrar, “Allah’ım! İçki hakkında bize açık ve kesin bir beyanda bulun!” diyerek duâ etti. Bunun üzerine:

“Ey iman edenler! Sarhoş olduğunuz zaman ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayınız. Cünüp olduğunuz zaman da şayet yolunuzda mescidden geçmiyorsa gusledinceye kadar namaza ve namaz kılınan mescide yaklaşmayınız. Şayet hasta, yolcu veya misafir iseniz, hanımlarınıza yaklaştığınız ve abdest bozduğunuz zaman su bulamazsanız temiz toprakla ellerinizi ve yüzünüzü mesh ederek teyemmüm ediniz. Muhakkak ki Allah çok affedici ve çokça bağışlayıcıdır.” 2 mealli âyet nazil oldu. Bu da içki yasağının ikinci safhasını teşkil ediyordu. 

Müslümanlar, namaz vakti yaklaşınca içki içmeyeceklerini söylediler. Peygamberimiz (asm), yine, onlara cevap vermedi, sustu. Müslümanlardan içki içenler azaldı. Namaz kılınacağı zaman, Peygamberimizin (asm) münadisi, “Hiçbir sarhoş namaza yaklaşmasın!” diyerek seslenirdi. 3

Hz. Ömer, “Allah’ım! İçki hakkında bize açık ve kesin bir beyanda bulun!” diyerek Allah’a duâ etti. 

Bunun üzerine: “Ey iman edenler! İçki, kumar, putlar ve şans için çektiğiniz fal okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan sakının ki kurtuluşa eresiniz. Şüphesiz şeytan içki ve kumarla aranıza kin ve düşmanlık sokmak, sizi Allah’ın zikrinden ve namazdan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi?” 4 mealindeki âyetler nazil oldu.

Hz. Ömer çağırılıp, ona bu mealdeki âyetler okundu. Âyetteki “Artık bunlardan vazgeçtiniz, değil mi?” sorusuna, Hz. Ömer, “Vazgeçtik! Vazgeçtik yâ Rab!” dedi. Yalnız Hz. Ömer değil, bütün Müslümanlar da, “Artık içkiden, kumardan vazgeçtik Rabbimiz!” dediler. 5 

İçkiyi haram kılan âyetler nazil olunca, Peygamberimizin (asm) emriyle, münâdi, “Haberiniz olsun ki, içki haram kılınmıştır!” diyerek Medine sokaklarında seslendi. Tulumlarından delinip boşaltılan ve küplerinden dökülen içkiler, Medine sokaklarında su gibi aktı. 6 

Bediüzzaman Said Nursî, kısa süredeki değişiklikleri şöyle özetler: “Şu cezire-i vasiada vahşi ve adetlerine mutaassıp ve inatçı muhtelif akvamı, ne çabuk adat ve ahlâk-ı seyyie-i vahşiyanelerini defaten hal’ ve refederek bütün ahlâk-ı hasene ile teçhiz edip bütün âleme muallim ve medeni ümeme üstad eyledi. Bak, değil zahiri bir tasallut, belki akılları, ruhları, kalbleri, nefisleri fetih ve teshir ediyor. Mahbub-u kulüp, muallim-i ukul, mürebbi-i nüfus, sultan-ı ervah oldu.” 7 

Dipnotlar: 

1- Bakara Sûresi, 219. 2- Nisa Sûresi, 43. 3- Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1: 53: 325. 4- Maide Sûresi, 90-91. 5- Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2:351. 6- Buhârî, Sahih,5. 7- Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, s. 374.

Okunma Sayısı: 7529
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı