"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman’a göre kuralları da çiğnemeden pekâlâ dersler yapılabilir (1)

Ali FERŞADOĞLU
25 Mart 2020, Çarşamba
Coronavirüs salgınıyla meydana gelen olağanüstü durum ve hassisiyetten umumi, ev veya müzakereli derslerimizi gözden geçirme mecburiyeti hasıl oldu; dünyada olduğu gibi...

Bu vakıa karşısında “hissi tepkiler”le hareket edemeyiz. Üstadımızın Kur’an ve Sünnet-i Seniyye’den çıkardığı ölçü, prensip ve hizmet metotlarına göre hareket etmeliyiz. Önce durum tesbiti yapmalı:

Coronavirüs sinsi ve hızlı yayılan bir salgındır. Mutlaka tedbirlerimizi almalıyız. Bunun başında karantina gelir. Sadece ellerden değil, havadan, yani, gözlerden de bulaşıyor. Ortaya çıkışı, yani anlaşılması birkaç hafta alıyor. Bu zaman zarfında kaç kişiye bulaşacağı belli değil. Ve Allah muhafaza, dolaylı olarak kimlerin ölümüne sebebiyet vereceğimizi bilemeyiz! Dolayısıyla meşveret ederek derslerimizi yeni duruma göre düzenlemeliyiz. Topluca bir arada bulunamayız. Derse gelen gençler sağlıklı olabilir. Bu hastalığı rahatlıkla atlatabilir de. Ama, yaşlı akrabaları ve çevreleriyle temas halindedirler. Bunlar “hazık, uzman, mütedeyyin” müdakkik, samimi Nur Talebesi doktorların ortak ve kesin tesbitleridir.

Bu arada resmi kuralları çiğneyenlere ise, 11 aydan 2 seneye kadar cezai müeyyideler uygulanacağı bir genelge ile kamuoyuna ilan edilmiştir. Gayet tabii ki biz, resmiyete göre değil, Üstadımıza göre hareket ederiz.

Ona göre genel kurallardan birisi şudur: “Hem de nazar-ı dikkate almak lâzımdır ki: Kim birşeyde çok tevaggul etse, galiben başkasında gabîleşmesine sebebiyet verir. Bu sırra binaendir ki, maddiyatta tevaggul eden, mâneviyatta gabileşir ve sathî olur. Bu noktaya nazaran, maddiyatta mahareti olanın mâneviyatta hükmü hüccet olmasına sebep olmadığı gibi, çok defa sözü dahi şâyân-ı istimâ değildir.”1 

Ve keza, “hazık ve mütedeyyin Nur Talebesi doktorların” değerlendirmelerini dikkate almamız gerekir:

“Hâzık, mütedeyyin hekimlerin tavsiyelerini tutmak, ehemmiyetli bir ilâçtır. Çünkü ekser hastalıklar sû-i istimâlâttan, perhizsizlikten ve israftan ve hatîattan ve sefahetten ve dikkatsizlikten geliyor. Mütedeyyin hekim, elbette meşru bir dairede nasihat eder ve vesâyâda bulunur. Sû-i istimâlâttan, israfattan men eder, teselli verir. Hasta o vesâyâ ve o teselliye itimad edip hastalığı hafifleşir; sıkıntı yerinden bir ferahlık verir.”2  Yalnız, sebeplere uyacağız diye aşırılıklara gidilemez; “havf ile reca” dengesi gözetilmeli. Ki, Üstadımız ders ve ölçüsünü şöyle veriyor:

“Cenâb-ı Hak havf damarını hıfz-ı hayat için vermiş, hayatı tahrip için değil. Ve hayatı ağır ve müşkül ve elîm ve azap yapmak için vermemiştir. Havf iki, üç, dört ihtimalden bir olsa, hattâ beş altı ihtimalden bir olsa, ihtiyatkârâne bir havf meşru olabilir. Fakat yirmi, otuz, kırk ihtimalden bir ihtimalle havf etmek evhamdır, hayatı azâba çevirir.”3 

Ve ayrıca, “Muhakkak maslahat, mevhum mazarrata feda edilmez.” der.4  O halde, “hazık ve mütedeyyin hekimleri dinleyip, sebeplere müracaat” ve bu arada, dengeyi nasıl sağlayacağız?

Dipnotlar:

1-  Muhakemat, s. 15.)

2- Lem’alar, s. 219., Hastalar Risalesi, 20. Deva

3- Mektubat, Yeni Asya Neşriyat,  s. 404.

4- Mektubat, s. 459.

Okunma Sayısı: 1862
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • A. Ferşadoğlu

    25.3.2020 16:51:17

    Biz yazıp anlatacağız, siz yazıp, okuyup anlatacaksınız, inşaAllah kısa zamanda ittihad sağlanır. Ayrıca, bu tür yayınlar, Risale-i Nur'un o cephedeki hakikatlerinin yansıması, hayata geçmesi olarak görülmelidir. Zaten bugünkü ve yarınki yazılara dikkat edilirse bütün deliller Risale-i Nur'a dayandığı görülecektir.

  • Hasan muharrem

    25.3.2020 00:33:56

    Doktorlarımız ferdi olarak(2kişi) fıkıh meselesindede kaç kişi (?) kararlı bir tavır sergileyemedi.Dolayısı ile kararsızlık devam ediyor.Bazı yerler yayın yapıyor,bir kısım yerlede dersler bölünüyor,tamamen kaldırılan yerler var.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı