"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ezberci eğitimden kurtulmadıkça...

Ali FERŞADOĞLU
26 Mayıs 2020, Salı 01:11
Pakistanlı araştırmacı Dr. Faruk Saleem, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve İslam Konferansı Örgütü'nün (OIC) verilerine dayanarak, İslam aleminin geri kalmışlığının sebebinin “müstebit ve ezberci eğitim” sistemi olduğuna dikkat çeker.

Teknisyenler bakımından Müslüman çoğunluklu Arap ülkelerdeki durum daha da kötüdür:

Her 1 milyon Müslüman Arap nüfus içinde 50 teknisyen bulunmaktadır. Hıristiyan dünyasında ise her bir milyon kişi içinde 1000 teknisyen bulunmaktadır.

*

“İlginçtir, Müslüman 57 ülkenin gayri safi milli hâsılalarının toplamı 2 trilyon doların altındadır.

Buna karşın 310 milyonluk ABD tek başına 12 trilyon dolar değerinde mal ve hizmet üretmekte;

Çin 8 trilyon dolar, Japonya 3,8 trilyon dolar ve Almanya 2,4 trilyon dolarlık üretim yapmaktadır. (Satın alma gücü eşitlenerek hesaplama yapılmıştır.)

İspanya’da 1 trilyon doların üzerindedir. Katolik Polonya 489 milyar dolarlık mal ve hizmet üretimi gerçekleşmektedir. Budist Tayland 545 milyar dolar değerinde mal ve hizmet üretimi yapmaktadır. Ve, İslam Dünyasının gayri safi milli hâsılasının tüm dünya gayri safi milli hâsılası içindeki oranı hızla azalmaktadır.

*

Sebebi nedir? Kalitesiz-ezberci eğitim. ARGE’ye (araştırma geliştirmeye) yeterli kaynak ayrılmaması... Müslümanlar gayri safi milli gelirin yalnızca % 0,2’sini araştırma-geliştirme bütçesi olarak ayırıyor.

Buna karşılık Hıristiyan dünyası araştırma-geliştirmeye % 5 oranında, yani 25 kat daha fazla fon ayırmaktadır.

Sonuç: İslam dünyası yeni bilgi üretebilecek kapasiteden yoksundur. Ayrıca dünyanın ürettiği bilgiyi kendi halklarına öğretmekte de başarısızdır.

Bunun ispatı ise ileri teknoloji ihracat rakamlarında saklıdır: Pakistan’ın ileri teknoloji ihracatının toplam ihracatın içindeki oran %1’dir. Suudi Arabistan, Kuveyt, Fas ve Cezayir’in ise % 0,3’tür. Hristiyan Singapur'da bu oran % 58'dir.

*

O halde Müslümanlar neden bu kadar güçsüzdür?

Cevap: Eğitim yoksunluğu. Tam anlamıyla söylersek; kaliteli ve çağdaş eğitim yoksunluğu.

Yani, gerçek, tahkiki iman eğitimi yoksunluğu, ihlas yoksunluğu, ibadet ve ahlak yoksunluğu, nefis terbiyesi, ma’rifetünnefs yoksunluğudur.

*

Bu yaşayarak müşahade ettiğimiz bir gerçek değil midir? O halde herşeyi olduğu gibi tavsif edip, ona göre tedbir almamız gerekir.

Hastalık ne ise teşhis etmeli ve hasta söylenmeli ki, tedbirini ona göre alsın! “Sen çok iyisin, hiçbir şeyin yok!” deyip boş sözlerle oyalamamak gerekir.

İslam alemi ve Türkiye bu durumda mı? O halde; “Biz şöyle uçak yapacağız, şöyle otomobil imal edeceğiz, şöyle yapıyoruz, Avrupa bizi kıskanıyor!” deyip toplumu onlarca yıl oyalamanın-boyalamanın, boş ve hayali şeylerle meşgul etmenin anlamı ne? Cehalet mi, ihanet mi?

*

Evet, Bediüzzaman, şu teşhisi İslam alemi için: “Bizim düşmanımız cehalet, zaruret, ihtilaftır. Bu üç düşmana karşı; sanat, marifet, ittifak silahiyle cihad edeceğiz.” (Bediüzzaman Said Nursî, Divan-ı Harb-i Örfî, s. 23.) 

Okunma Sayısı: 2642
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet Tuncer

    27.5.2020 09:43:38

    Aynen katılıyorum.

  • Abdulkadir

    26.5.2020 18:51:56

    Evet;ezbere eğitimden kurtulmadıkça,hakiki mânâda,çığır açacak derecede ilerleme katedemeyiz.AR-GE prensibinden uzak bir ülkeyiz.Girişim ruhundan bîhaberiz.Proje üretmekten imtina ediyoruz.Dolayısıyla;ülkeler nezdinde de örnek ülke olma yahut eğitimde;bilge ülkeler seviyesine çıkma istidâdı gösteremiyoruz.Peki ne yapmalı,nasıl bir strateji izlemeli bu durumda.Yapılması gereken şey,yani çare belli.Öncelikle Risale-i Nur hakikatlerinden yararlanıp,onun projeksiyonuyla da,ansiklopedik araştırmalara girişmeliyiz derhâl.Ezbere eğitimden ancak ve sadece;araştırma yaparak ve araştırma sayesinde gelişerek,yani AR-GE sistemiyle kurtulabiliriz.Ülkemiz ve tüm İslâm ülkeleri;acilen AR-GE sistemini hayata geçirmeli ve ezberci mantaliteden kurtulmalı.Bu işin yegâne çözüm yolu budur.

  • Ali

    26.5.2020 18:22:17

    Üretim tüketim rakamlar rakamlar. Bunlar temelsiz değerlendirmeler ve bir yere varamıyoruz. Çünkü kabul görmüş bir dünya görüşü içinde kabul edilmiş bir kalkınma felsefesi ve projemiz yok.Bu hale; çalıyı sapından değil dalından sürüklemek diyoruz.Mesela; müslümanca bir tüketim inancı bir tüketim hedefi oluşmadan kalkınma olur mu? Mümin itabardan taviz olmaz deyip makama göre tüketim ve israfı normal görebilir mi? - Murat ve eşeğe binerken büyüyen biri, şube müdürü olunca kamunun parasıyla alınan; Rantrovır langrovır ciple ülke seyatına çıkabilir mi? Bu felsefeyi bu ülkede nurcudan başka kim kurmalı bilmem ki.

  • Mehmet Türeli

    26.5.2020 12:52:57

    İslam ülkelerin terakkisi için yönetim şekli İslâma uygun olmalı ve yöneticilerin ülkelerini adalet, meşveret ve Allah'ın emrettiği hürriyet şekliyle idare edilmesi gerekmektedir.

  • Ali R. Yardimoglu

    26.5.2020 04:59:11

    2 nedeni: 1) Ilm-i fen' e hurmet yoktur, matematik, fizik, kimya, mantik, ogrenen, bunlari yuksek puan icin arac gorup, o bilimlerin layik olduklari gercek hakkini vermiyor, bereketiini "goremez, goremeyecek, ve gormeye de hakki yoktur....."; fen fakultesi puani ile, tibbiyenin puaninin mukayesesi, buna delilldir. Dunyada boyle degildir. 2) Uzun vadeli proje yoktur, herkes hemen farfarali neticeye bakiyor; caba ve arastirma guya!! makbul gorulmuyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı