Neden bebek, çoluk-çocuk, kadın, genç, ihtiyar demeden vahşice Müslümanları katlediyorlar? Zira, kendi insanlarını, kendi peygamberlerini öldüren bir topluluk, başkalarına ne yapmaz! Hz. İsa (as) Yahudi idi ve onu bile-güya-çarmıha germişlerdi! Onların nasıl azgın bir topluluk olduklarını bilmeden onlarla gerçek mücadele edilemez. Şuursuzca boykotlar ve şiddete dayalı mücadele, “mağdur edebiyatı” ve “teknolojik kitle iletişim vasıtalarıyla” dünyayı hipnotize ediyorlar! Zaten “tanıma” aynı zamanda askeri bir stratejidir; tanımadan onunla gerçek mücadele edilemez!  

Bediüzzaman, 1900’ler civarında teşhis edip gördüğü ve Avrupa’yı dahi kasıp-kavuran deccalizm cereyanını da haber verir: Rivayette var ki, “Deccalın mühim kuvveti Yahudidir. Yahudiler severek tâbi olurlar.”1 “Allahu a’lem, diyebiliriz ki, bu rivayetin bir parça tevili Rusya’da çıkmış. Çünkü, her hükûmetin zulmünü gören Yahudiler, Almanya memleketinde kesretle toplanıp intikamlarını almak için, komünist komitesinin tesisinde mühim bir rol ile Yahudi milletinden olan Troçki namında dehşetli bir adamı, Rusya’nın Başkumandanlığına ve terbiyegerdeleri olan meşhur Lenin’den sonra Rus hükûmetinin başına geçirerek Rusya’nın başını patlatıp bin senelik mahsulâtını yaktırdılar. Büyük Deccalın komitesini ve bir kısım icraatını gösterdi.”2 

2500 yıl vatansız yaşayan Yahudiler, dünyaya dağılıp yerleştikleri yerleri vatan kabul etmedikleri için toprağa bağlanmadılar. İlme, ticarete ve sanata yöneldiler. Bugün Müslümanlardan 100 kat daha zengin ve daha eğitimli olmalarının bir sırrı budur. Son 100 yıl içinde Yahudiler sadece ilmi alanda 104 Nobel ödülü kazanırken, 1.5-2 milyar Müslüman yalnızca 3 Nobel kazandı! 

Şu gerçeği de kesin bilmeli: Kur’ân ve hadîslerde haber verilen,“deccalizm, süfyanizm, zındıka ve ifsat komitelerinin” arkasında bunlar var. Ve bu fitneci tahribatları siyasetle değil, “Ancak imân ve Kur’ân nurlarıyla tamir edilebilir, onlara karşı ancak bu yolla mukabele edilebilir.”3 

Müslümanlar laburatuvara girip Kur’an’ı, Sünnet-i Seniyye’yi, “Alim, Hakim, Sani’…” gibi en azından Esma-i Hüsnayı, Risale-i Nur’u, 5. Şua’yı, vs.’yi, yani, dini ilmen ve fennen öğrenmedikçe onlarla baş edemez ve zulümlerini engelleyemezler. 

Dipnotlar: 

1-Müslim, Fiten: 124, vd.; 2-Şualar, Enst./inter., s. 507. 3-Tarihçe-i Hayat, s. 131.