Gazzeli kadın, Filistinli çocuklar, “Müslümanlar nerede?” diye sormuştu.
Cevap, “Tahsile gitmişler…” Neyi tahsil edecekler? “Bu zamanın en büyük farz vazifesi ittihad-ı İslâmdır.”1 hakikatini… Ve Müslümanların birlik ve beraberliğinin önce ittihad-ı iman, ilim, ibadet, ahlâk-ı Kur’ân ve içtimai, siyasi şeklinde tezahür edeceğini… Ve Risale-i Nur’un baştan sona Kur’an hakikatleri; iman esasları, İslâm şartları (ibadet), ahlâk, ukubatı (ahiret ve cezai meseleleri) teferruatıyla ispat ve izah ettiğini öğrenip tahsil edecekler.
Şu gerçekleri tahsil ediyorlar: “Ferd yüz dâhi de olsa, cemaatin şahs-ı manevisini karşı sivrisinek kadar kalır.”2 “Ferdî şahısların dehası ne kadar harika da olsalar, cemaatin sahs-ı mânevîsinden gelen dehasına karşı mağlûp düşebilir.”3 “Şimdi zaman cemaat zamanıdır… (Sadece ibadet ve dini hizmetlerde değil; ilim, teknoloji, yönetim, ticaret, vesaireden cemaat, ekip, zamanıdır.) “Zira, cemaat ruhunu temsil ederler.”4
Şunu da tahsil ediyorlar: Meşrutiyet/demokrasi, “Hâkimiyet-i millettir... Umum akvâmın (tüm milletlerin) sebeb-i saadetidir; siz de saadete gideceksiniz. Bütün eşvâk (şevkleri) ve hissiyât-ı âliyeyi (ulvi duyguları) uyandırır; uyku bes, siz de uyanınız. İnsanı hayvanlıktan kurtarır; siz de tam insan olunuz. İslâmiyetin bahtını, Asya’nın tâliini açacaktır. Size müjde.”5
Risale-i Nur ferd, yani, ruh/duygu eğitimi, nefis terbiyesi, aile, sosyal her meselenin ölçü ve hizmet metotlarını ortaya koyduğunu öğreniyorlar.
İşte, “Bir sene bu risaleleri ve bu dersleri anlayarak ve kabul ederek okuyan, bu zamanın mühim, hakikatli bir âlimi olabilir.”6 hakikatiyle Müslümanları bir yılda “bilgi toplumu” seviyesine ve ittihad-ı İslama çıkarır! Böylece, “Şu asilzade evlât, şehadetnamelerini (diplomalarını) aldıktan sonra, herbiri bir kıt’a başına geçecek, muhteşem âdil pederleri olan İslâmiyetin bayrağını âfâk-ı kemâlâtta temevvüc ettirmekle, kader-i ezelînin nazarında, feleğin inadına, nev-i beşerdeki hikmet-i ezeliyenin sırrını ilân edecektir.”17
Ey Filistinli çocuklar, Gazzeli kadınlar! “Sivrisinek tantanasını kesse, balarısı demdemesini bozsa, sizin şevkiniz bozulmasın, hiç teessüf etmeyiniz.”8 Ve “Ümitvar olunuz! Bu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sadâ İslâm’ın sadâsı olacaktır!”9
Dipnotlar:
1-Divan-ı Harb-i Örfî, Enst./inter., s. 6.;
2-bknz., Sünuhat, s. 51.; 3-Mektubat s. 422.;
4-Sünuhat, s. 51.; 5-Münazarat, s. 23.; 6-Lem’alar, s. 171.; 7-Sünûhat, s. 89.; 8-Münâzarât, s. 46.; 9-Tarihçe-i Hayat, s. 133.