Bir okuyucumuz “Tamahkârlık nedir, müşahhas bir örnek verebilir misiniz?” diye sordu.
“Tamahkârlık, mal edinme tutkusu, açgözlülüktür. Tamahkâr hırs ile tevekkül etmeden, yâni Allah’ın koyduğu tabiat kanunları sebeplere, sünnetullaha uymadan mal biriktirmeye kalkar. Özellikle “Tamah yüzünden çoklarını avlıyorlar!”1
Tamahkâr aynı zamanda kanaatsizdir. Kanaat, yeterli bulmak değil, çalıştıktan sonra kısmetine razı ve memnun olmak ve çalışmaya devam etmektir. Zira, aslolan çalışmaktır. Çalışmak, “İnsan için yalnız çalışmasının karşılığı vardır.”2 meâlindeki ayete göre Allah’ın tabiata, insan tabiatına, fıtrata koyduğu bir kanundur ve herkes için geçerlidir. Çalışan karşılığını alır. Çünkü, O’nun koyduğu fıtri, tekvini şeriat olan tabiat kanunlarına uymak, Şeriata uymuş demektir ve kazanır!
Müslümanlarda “Hırs şiddetlenmiş; onun için fakr-ı hale düşüyorlar. Çünkü mü’minde hırs sebeb-i hasârettir ve sefalettir. ‘Elharisu haibun hasirun/Hırs, hasaret ve muvaffakiyetsizliğin sebebidir.’ durub-u emsal (atasözü) hükmüne geçmiştir.”3 İşte ülkemizin düşürüldüğü dehşetli siyasi hırs, tamah ve ekonomik bataklık: “Gayr-ı meşru bir tarzda yüz suyu dökmekle, vicdanını, belki bazı mukaddesâtını rüşvet verip, menhus, bereketsiz bir mal-ı haramı kabul eden düşünsün ki, ne kadar muzaaf bir divaneliktir!”4
Mevlana hazretleri, “Müminlerde hırsın sebeb-i hasaret olduğunu” anlatan güzel bir temsildir: Bir gün yere bir damla bal düştü. Küçük bir karınca geldi, balın tadına baktı ve gitti. Bal hoşuna gitmişti. Bir zaman sonra tekrar geldi, biraz daha yedi… Gitmek istedi ama bal lezzetli gelmişti. Bir türlü bırakamadı; kendini balın lezzetine kaptırdı; bal damlasının içine girdi. Çıkmak istedi; fakat, buna gücü yetmedi. Debelendikçe daha da battı ve balın içinde can verdi. Karınca hırs göstermeseydi ve az bal ile yetinseydi ölmeyebilirdi! Hikmet ehli der ki: ‘’Dünya büyük bir bal damlasıdır. Kim ondan yetecek kadarıyla iktifa ederse kurtulur. Kim de ona dalarsa, karınca misali battıkça batar ve helâk olur...” Siyaset tamâh ve hırsı körükleyerek ahlâk ve ekonomiyi çökertti! Türkiye’deki şekilde görüldüğü gibi!
Dipnotlar:
1-Mektûbât, Enst./inter., s. 406.;
2-Necm Suresi, 39.;
3-Lem’alar, s. 126.;
4-Mektûbât, s. 406.