Tarih; 7 Ekim 2023, İsrail Gazze’de insanlık dramı yaşatmaya, soykırım yapmaya devam ediyor.
Hamas’ın Aksa Tufanı saldırısı ile gerçekleşen bu trajedi inanılmaz bir hal aldı. Gazze halkının durumu içler acısı. İsrail’in bu amansız ve acımasız zalimliği Gazze halkını yok etmeye yönelik. İşgalci İsrail zulmüne karşı Amerika’dan ateşkes noktasında bir açıklama gelmiyor. Ateşkesi, BMGK’de 12 evete karşı ABD veto ederek durduruyor.
Türkiye’nin ise eli kolu bağlı, ekonomik ve konjonktürel açıdan istenilen durumda değil. Bu yüzden sakin, barışçıl ve itidalli olmak zorunda. Osmanlının devamı Türkiye, İslam Alemi’nin lideri, halklar bazında yegâne koruyucusu konumunda. Soğukkanlı bir şekilde Türkiye’nin bu savaşı kendisine sıçramadan atlatması ve ileriye dönük olarak kalıcı barışın sağlanması için liderliğini, garantörlüğünü bu şekilde planlaması lazım.
İslam dünyasının parçalanmış halinden çıkmasına, Arapların birliğine, İslam İşbirliği Teşkilatı’nı oluşturan devletler arasındaki ilişkilerin güçlü hale gelmesinde rol oynamalı. Ayrıca Türkiye’nin tarihi sorumluluğu bu. İslam aleminin ekonomik gücünü, masada caydırıcı bir güç haline dönüşmesinde etkin rol oynamalı. İslam Dünyası birleşirse ancak kalıcı barış Ortadoğu’ya gelecektir. Hariçten eli karışan nifak ve zındıka komitelerine bu şekilde dur denilebilir. Ama önce Türkiye kendisi buna inanmalı ve İslam alemine de bu gelişmeyi inandırmalı.
İşgalci ve zalim İsrail, Gazze’nin boşaltılması ve halkın Mısır’ın Sina çölüne yerleşmesini istiyor. ABD ve onun tayfaları da Mısır’a bu konuda baskı yapıyorlar. Bu öneri masada dayatılacak. İşgalci ve şımarık İsrail, ABD’nin de desteği ile bunu zorlayacak ve isteyecek. Bu tavır hepimizin canını sıkacak ve acıtacak. Hudeybiye’de Peygamberimizin (asm) yaşadığı zorluklar gibi bir durumdayız. İmanımızı sınayacaklar, ama zaman sabır zamanı. Onların anladığı dil (para) ile ancak onlara galebe edebiliriz; petrol ve doğal gaz. Bu aslında müthiş bir silah ve doğru kullanmak için Türkiye ön ayak olmalı. Türkiye geleceği düşünerek, sıcak çatışmalardan kaçınarak, barışa hizmet eden formül ile bu durumu geçirmek zorunda.
Kendi ayakları üzerinde duran, ordusu, ekonomisi ve dış dünya bağlantıları ile yere sağlam basan yapıya kavuşmaya çaba sarf etmeli. Tüm İslam alemi bunu bekliyor. İnşallah önümüzdeki seneler buna gebedir.
Kalıcı barışın Ortadoğu’ya gelmesini tetikleyecek tek şey İslam aleminin birlik ve beraberlik içinde olarak, doğal gaz ve petrol silahının caydırıcı güç olarak kullanmasından geçiyor.
Türkiye STK’ların yardımıyla Gazzeli kardeşlerimizin yanında olmalı, devletin zaten barıştan yana tavır sergilemesi gerekli ve devlet aklı da bu olmalı. Savaş kolay bir hamle değil, zorluklarını hepimiz biliyoruz. Kurtuluş Savaşı yaşamış bir milletiz. O yüzden çok dikkatli bir tavır sergilememiz gerekiyor. Türkiye dış dünyaya, Gazze’de insanlığa yapılan soykırımı, işgali, çoluk çocuk, bebek, yaşlı, kadın demeden herkesi hedefine koyan İşgalci katil İsrail’in yaptıklarını durup-dinlenmeden anlatmalı. İsrail’in zulmünü elinden geldiğince ifade etmeli. Haksızlık karşısında dik durmalı.