"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Plânlı ekonomi…

Bilal Said PARLAKOĞLU
24 Kasım 2019, Pazar
Kalkınma, gelişmekte olan ülkeler için arzu edilen, vatandaşların refahı ve ülkenin gelişmişliği açısından önemli bir kavramdır.

Ekonomik büyümeden farklı olarak kalkınma sosyal ve siyasî alanda da gelişmeyi ve ilerlemeyi ifade eder. Dolayısıyla kalkınma ekonomik büyümeden daha da önemli bir kavramdır. Ekonomik büyüme ise kalkınmanın motoru hükmündedir. Bu yüzden ekonomik büyümesi olmayan ülkelerin kalkınması sınırlı kalır. Öte yandan plânlı kalkınması olmayan ülkeler ise maddî birikimlerini israf edip fakirleşme tehlikesi ile karşı karşıyadır.

Türkiye Cumhuriyeti 1963 yılından bu yana plânlı kalkınma doğrultusunda “5 yıllık kalkınma plânları” hazırlamış ve bu doğrultuda ekonomi plânlı bir şekilde ilerleyebilmiştir. Zaman zaman kriz ve darboğaz dönemleri yaşansa da hükümetler değişse de plân olduğu gibi devam ettirilmeye çalışılmış devlette devamlılık sağlanmıştır. Böylece ekonomik kalkınma olabildiğince siyasî etkilerden muhafaza edilmeye çalışılmıştır.

Ekim ayında 2019-2023 aralığında kalkınma hamlelerini ve hedeflerini açıklayan On Birinci Kalkınma Plânı sunulmuştu. Hemen ardından TMMOB kalkınma plânının gerçekçi olmadığını ifade eden bir açıklama yapmıştı. Bu hedeflerin gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceği bir muamma, fakat 2014-2018 aralığını kapsayan Onuncu kalkınma planı hedeflerine ve sonuçlarına bakarak bir fikir öne sürmemiz mümkün.

***

UZUN VADELİ KALKINMA AMACIMIZ…

Onuncu Kalkınma Plânı’nın temel amaçlar ve ilkeler bölümünde birinci kısımda uzun vadeli kalkınma amacımız; “Ülkemizin uluslar arası konumunu yükseltmek ve halkımızın refahını arttırmak; 2023 yılında GSYH’nın 2 trilyon dolara, kişi başına gelirin 25 bin dolara yükseltilmesi; ihracatın 500 milyar dolara çıkarılması; işsizlik oranının yüzde 5’e düşürülmesi; enflasyon oranlarının kalıcı bir biçimde düşük ve tek haneli rakamlara indirilmesi” olarak tanımlanmakta…

Şimdi buradaki temel sıkıntı aslında 2014-2018 arasını kapsayan bir plânda “2023” için bir hedef belirtmek. Oysa ki biz bu planı Onuncu Kalkınma Planı olarak biliyorduk. Hadi diyelim “uzun vadeli” kelimesinin hatırına bunu hoş görelim. Fakat Türkiye olarak uzun vademiz bu kadar kısa bir süreden mi ibaret? Plânın 2014 yılında açıklandığı düşünüldüğünde ülke kalkınma hedefleri açısından 10 yılı uzun vade olarak belirtmek ne kadar doğru, hele ki diğer ülkeler en az 25 yıllık uzun vadeli plânlar yaparken.

Buna ek olarak On Birinci Kalkınma Plânı’nda uzun vadeli kalkınma hedefimiz; 2023 yılında GSYH’nin 1.080 milyar dolara, kişi başına gelirin 12.484 dolara yükseltilmesi; ihracatın 226,6 milyar dolara çıkarılması; işsizlik oranının yüzde 9,9’a düşürülmesi; enflasyon oranlarının kalıcı bir biçimde düşük ve tek haneli rakamlara indirilmesi” şeklinde tanımlanmakta. Şimdi 2023 yılına yaklaştıkça bu rakamların yarı oranda düşürülmesi planın ne kadar başarılı (!) olabildiğinin gösterilmesi açısından önemli.

Anlaşılan o ki uzun vadeli hedeflerimizi kısa vadede hızlıca feda edebilmişiz. Uzun vademiz de 10 yıldan 5 yıla düşmüş. Belli ki hükümet 2023’ten ötesini öngöremiyor. Sonuca baktığımızda ise ya plânın tersine gitmişiz ya da gerçekçi plânlar yapmamışız.

Onuncu Kalkınma Planı’nı değerlendirmeye gelecek yazımızda devam edelim…

Okunma Sayısı: 1254
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı