"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bilmem ki…

Burhan ZENGİN
01 Şubat 2011, Salı
Bölgede bir hayli tanınan, yüze yakın yıllarını tüketerek ahirete intikal eden akrabamızın taziyesindeyiz. Her yerden, her aşiretten kafile kafile insanlar gelmekte, acılarımızı paylaşmaktadır. Güneydoğumuzun hakikaten İslâmî ve insânî özelliğini hoş yansıtan canlı bir âdetimiz, ibadetimiz adeta tâziye. Dilerim Rabbimiz, bu hasletimizi, rahmetiyle bizlere bağışlar, asliyetini kaybetmeye yüz tutan kimi hallerimize benzemez. Her an böyle yerlere insanlar onlarca, yüzlerce sel gibi akıp gelirler. Hep birlikte vefat edene Fâtihalarımızı okur, hoca efendinin okuduğu aşirlere kulak verir, mağfiret duâlarımızı Rabbimize tevcih ederiz.
***
Hâlimiz bu minval üzere giderken, “El-mevtü hakkun (Ölüm haktır)” hakikatinin nefsimde nasıl makes bulduğunu anlamaya çabalıyorum. Farklı özelliklere sahip insanların nazarıma görünmesi, değişik yönlerle mânen nefsimle mükâleme ve mücahede için ayrı mevzilere itiyordu beni.
Bilmem ki, yirmilerde bütün enerjisini ortaya koyarak çay ikramını hiçbir misafirden esirgememek için göz kamaştıran çaycı kardeşimi görünce; ellimi geçip genç dostumun yaptıklarının onda birini yapamazken, “Gençliğimde daha iyisini bile yapardım” hayallerimle mi avunsam?
Bilmem ki, saçlarının bütününe yakını kefen rengine bürünen insanları görünce, henüz yarısına yakını siyah olan saçlarımla mı kendimi aldatsam?
Bilmem ki, saç nimetlerini değişik sebeplerle kaybeden, başlarında büyük oranda saç boşlukları oluşan dostlarımı gördüğümde, daha saç boşluğu olmayan ancak içindeki hastalıklarla sarsıntılar geçiren ve zevâle doğru yol alan başımla mı teselli bulsam?
Bilmem ki, vücudunda oluşan ‘balkonların’ yükünü taşıyanlar nazarıma çarpınca, henüz ‘balkon’ denmese de, olması gerekenden fazla kilo ile birçok İlâhî ihtara maruz kalan bedenimle mi ümitlensem?
Bilmem ki, uzaktan ya da yakından kalın gözlük takan hemcinslerimi görünce, daima yanımda taşımak mecburiyetinde kaldığım ve onlarsız bir harfi okuyamadığım nisbeten ince camlı gözlüklerimle mi teselli bulsam?
Bilmem ki, Rezzak’ımızın ihsan ettiği türlü türlü nimetleri, büyük bir arzu ile bedenleriyle buluşturanları görünce, önceleri sadece tuzdan şimdi ise bilumum baharatlardan mahrum bırakılan bedenimle, sıhhatimle mi arz-ı endam etsem?
Bilmem ki, son 6-7 yıl öncesine kadar zaman zaman ufak tefek arıza yapsa da günde 5-6-7 saat okulda konuşmakla hayatımın gayesine hizmet eden, ancak şimdilerde hayat yükünü çekme kabiliyetini kaybetme noktasına gelen boğazımla mı haykırsam?
Bilmem ki, yaratıcının ihsan ettiği sağlam dişlerle dolu canlara şahit olunca, kıymetini bilemediğimden heder ettiğim, kimisinin büsbütün, kimisini kısmen kaybettiğim yarım yamalak dişlerimle mi hayata tutunsam?
Bilmem ki, bastonlu elleriyle yürüyen, hayata tutunmaya çalışan hayat yolcularını görünce, şimdiye kadar yerinde sarf edilmeyen, bundan sonra da ne kadarı elime verileceği belli olmayan, tükenmeye yüz tutan ömür sermayemle mi kendimi aldatsam?
Bilmem ki, otuz beş yılı aşkındır içinde bulunduğum Kur’ân hakikatlerindeki hizmette mâşâallah imrendirecek kadar terakkî eden kardeşlerimi görünce, hizmetimin genellikle içinde bulunmaktan ibaret olduğunu düşünerek geçirdiğim ömrümle, başkasının istifadesine ayna olma idrakimin giderek artan zaafiyetiyle mi teselli bulsam?
Bilmem ki, binlerce taziyede, cenazede bulunmama rağmen hâlâ ölüm hakikatinden uzak olduğuna inanan nefsimi kime ihbar etsem?
Evet, dostlar, bunca tenakuzlu hâlleri yaşayınca ne yapacağımı bilememek bana mahsus bir hâl mi, onu da bilemiyorum. Muhakkak bu hastalıklardan beni halâs edecek edviyeler, eczehâne-i Kur’âniyede vardır. Bütün hatalarımla beraber nefsim tam ram oluncaya kadar hakikatleri okumak, onlara kulak vermekten başka çarem olmadığını bilme nimetine sahip olmam, en büyük ümidim. Rabbim, ömür sermayemizi iman ve Kur’ân hakikatleri yolunda geçirme nimetinden mahrum etmesin. Nefsimizi de böylece ıslâh etme bahtiyarlığına nail etsin. Âmin.
Okunma Sayısı: 1967
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı