"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şimdi de “sosyal medya”nın kapatılması

Cevher İLHAN
07 Temmuz 2020, Salı
“İktidara yakın televizyonlar”ın magazin-reality showlarına dair vatandaşların 60 bine varan şikâyetlerine hiçbir işlem yapmayan RTÜK’ün, 36 kez para ve program durdurma cezâsı verdiği “yandaş olmayan” iki televizyona beşer gün ekran karartma cezâsını dayattığı günde Cumhurbaşkanı’nın parti yöneticilerine “sosyal medya mecralarını kapatma” çıkışı dikkat çekici.

Oysa sosyal medyadaki provokatif çirkinliklere karşı “Bu millete, ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor” diyen Cumhurbaşkanı, daha bir hafta önce gençlere, “Sosyal medyadan nefret etsek böyle aktif kullanmazdık; başta gençlerimiz ve tüm vatandaşlarımızın sosyal medyayı etkin ve ahlâkî zeminde kullanmalarını sağlamak devlet başkanı olarak görevimdir” demişti. (gazeteler, 1.7.20; 28,6.20)

Belli ki üniversite sınavlarının “turizmin canlanması” uğruna bir ay öne alınmasına ve çöken ekonomide her üç gençten birinin işsiz kalmasına z kuşağı’nın verdiği “AKP’ye oy-moy yok!” tepkisi üzerine yeniden “sosyal medyayı kapatma” garabetine dönüldü. 

ÖZEL PAYLAŞIMLARA İFŞA VE CEZA!

Buna göre, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ile Erişim Sağlayıcıları Birliği, adli veya idari makamlarca gönderilecek “tebligat, bildirim veya taleplerin gereği”ni yerine getirmekle yükümlü olacak. Bu zorunlulukla sosyal medya plâtformları, baskıyla içeriklerini kaldırmak, internet veri bandını daraltmak zorunda kalacaklar. Sosyal ağ sağlayıcıları kullanıcı bilgilerini savcılıklara bildirecek.

Kısacası, tepeden tâlimatlarla “içerik çıkartma” ve “erişimin engellenmesi” sansürüne “yasal” kılıf uyduruluyor.

Cumhurbaşkanı’nın “sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını istiyoruz” ikrarıyla “hukuki düzenleme” ve “kanundaki boşluğun doldurulması” paravanında, çağın bilgilenme ve iletişim mecraları “yasaklar”la “hizâya getirilmeye” uğraşılıyor. Ve “kullanıcı verilerini kontrol”le paylaşılan bütün özel metin, görüntü, ses, konum, içerik, bilgi ve veriler “ceza” tehdidiyle karşı karşıya bırakılıp doğrudan tüm kullanıcı bilgilerine, içeriklere el konulması hukuk dışılığı “yasallaştırılıyor!”

Halbuki Anayasanın 26. maddesindeki “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar” esasını vikaye için 28. maddede “devletin basın ve haber alma hürriyetini sağlayacak tedbirleri alması, yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenlemelerle düşünceleri açıklama ve yayma hürriyetini engellememesi” açık hükmü ortada. 

Hukukçuların tesbitiyle, siyasetten gelen “içerik kaldırımı talepleri”nin yerine getirilerek fikir ve ifâde özgürlüğü kapsamındaki özel paylaşımların ifşa edilip cezâya tabi tutulması komplosu kuruluyor.

Trol tahrikleri, jurnal ve ihbarlarla insanların derdest edilip “cumhurbaşkanına hakaret”ten beş binden fazla vatandaşın ceza aldığı ortamda, sosyal medyanın “kapatılması”yla ifâde ve eleştiri hakkı yok ediliyor. 

Özetle, Türkiye’yi yönetmede yalpalayan “tek adam rejimi”nde siyasi iktidar, yürütmenin yanısıra yasamayı ve yargıyı kontrolüne aldığı gibi “iktidara ilişik yandaş medya”nın dışında kalan medya kanallarının karartılmasına ek olarak sosyal medya mecralarını kapatmaya çalışıyor. 

“ŞİMDİ DE “YANDAŞ SOSYAL MEDYA”

Gerçek şu ki, AKP iktidarında başta kumarı özendiren “sanal kumar” ile çeşitlendirilen ve devlet eliyle oynatılan şans ve talih oyunlarına, içki ve uyuşturucuya başlama yaşını ilkokul sıralarına kadar düşüren kötü madde bağımlılığını tahrik eden, “popüler kültür” perdesinde çocukları, gençleri ve topyekûn toplumu derin ahlâkî dejenerasyona uğratan gayr-ı ahlâkî vartalara, “internet kumarhâneleri”, “online casinoları” sanal tuzaklarına karşı elbette bütün dünyada olduğu gibi ciddî ve etkili tedbirler gereklidir. 

Ne var ki siyasi iktidar, bunun yerine, dışındaki herkesi “gayr-ı millîlik”le,“hıyânet”le suçlayıp siyasette istimal ettiği “millilik”-“yerlilik” söylemine benzer şimdi de “siber vatan” icâdıyla sosyal medyayı denetimine alma, “aykırı” gördüğü her türlü bilgiyi - paylaşımı cezâlandırıp engelleme peşinde. 

“Bu kez” medya gibi sosyal medya platformları da “zapturapt” altına alınarak siyasi iktidarın eleştirildiği sosyal medya kanalları “iktidara ilişik sosyal medya” haline getirilmeye yelteniliyor. 

Lâkin neticede hepsi boşuna; zira millet nezdindeki siyasi tükenişini durduramıyor. 

Okunma Sayısı: 1950
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı