"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yüce Divan’dan neden kaçınılıyor?

Cevher İLHAN
12 Ocak 2015, Pazartesi
Dört eski bakan hakkındaki iddiaların, üyelerinin çoğunun AKP iktidarında atandığı Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) / Yüce Divan’da yargılanmasından kaçınılması garabetiyle kalınmıyor; “fezlekeler”deki delillerin silinmesine de kalkışılıyor.

Daha AİHM’e uzanacak yargı ve zaman aşımı süreci başlamadan iddialara dair tapelerin de büyük bir panik ve telâşla alelacele silinmek istenmesi, yolsuzluk-rüşvet dosyalarının muhtevasından ve akıbetinden endişe edilmesi, kamuoyunda sanıkların “suçluluğu”na dair kanaati pekiştiriyor. İktidar partisine mensup soruşturma komisyon Başkanı, “Tapeleri silme yetkisi Cumhuriyet Savcılığında, onun için tapeleri Savcılığa geri gönderdik” diyor. Ulaştırma Bakanı, TİB’de 17-25 Aralık öncesi döneme dair kayıtların da silindiğini söylüyor. Lâkin tapelerin silinip-silinmeyeceği hâlâ bilinmiyor. 

Komisyonun eski bakanları “AYM’ye sevk etmeme raporu” da gizli. Komisyon üyesi muhalefet milletvekilleri, “raporu”nu görmeden muhalefet şerhini yazmak durumda kalıyorlar. Yargıtay eski Başkanı Sami Selçuk’un, “dinleme ‘kuvvetli şüphe’ ile ve yargıç kararıyla yapılmış. Bu açıdan delillerin silinmesi mümkün değil. Tapeler ancak hüküm kesinleştikten sonra imha edilebilir” değerlendirmesi, tapeleri yok etmenin hiçbir hukukî gerekçesinin olmadığını gösteriyor. 

Hukukçuların tesbitiyle, esas olan ve delilleri değerlendirecek olan mahkemedir. Yeni atanan savcının 17 Aralık soruşturmasının delillerini değerlendirerek “tâkipsizlik” vermesine yetkisi yoktur. 

Keza zaman aşımı süresi olan on beş yıl boyunca “yeni deliller”in ortaya çıkması ihtimalinin belirmesi ve savcının “yeterli şüpheye ulaşması” durumunda her halükârda yeniden yargılamaya gidilebilecek…

NEDEN YARGIDAN KORKULUYOR?

Garabetlerden biri de, her fırsatta, “bizzat bakanların talepleri ve iktidar partisi grubunun isteğiyle araştırma komisyonu kurulduğu” kamuoyuna açıklanan “fezlekeler”in Yüce Divan’a sevkinin “iktidar medyası”nca hükûmete yönelik “darbe” ve hatta “kaos” olarak karalanması…

Bundandır ki, ayakkabı kutularındaki milyarların, para kasalarının, para sayma makinelerinin âdeta bir “halüsinasyonmuş” gibi canhıraş yoğun algılatması medyatik operasyonu sürüyor.

Bilindiği gibi, AYM, başta emniyetçiler olmak üzere görevden uzaklaştırılan kamu görevlileri hakkında idâre mahkemelerinin “göreve iâde’ kararlarının iki yıl süreyle uygulanmayacağı”, “kararları uygulamayan yöneticilere ceza dâvâsı açılamayacağı”nı öngören antidemokratik yasayı iptal etmişti. 

Yine Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na olağanüstü yetkilerin tanınmasıyla TİB Başkanının, mahkeme kararı olmadan bazı gerekçelerle dört saat içinde herhangi bir internet sitesinin muhtevasını yasaklayıp siteyi kapatabilmesi yetkisini Anayasaya aykırı bulmuştu. 

Ve halen mahkemenin önünde, hükûmetin bütün uyarılara rağmen ısrarla çıkardığı MİT’e olağanüstü dinleme ve operasyon yetkisi veren yeni “MİT Kanunu”ndan, siyasî iktidarın kapısına kilit vurulmasını olmazsa olmazı olarak lanse ettiği özel dershanelerin kapatılması ile “torba kanun”da geçirilen, Anayasaya, hukuka, hak ve özgürlüklere açıkça aykırı nevzuhur yasalar duruyor.  Görünen o ki AYM’nin iktidar partililerin oylarıyla “torba kanun”da geçirilen demokratik değerleri, temel hak ve hürriyetleri kısıtlayan antidemokratik yasaları iptali ihtimali, iktidar mahfillerini kaygılandırıyor. Yüce Divan’ın “fezlekeler”deki iddiaları tahkikle yolsuzluk ve rüşveti ortaya çıkarmasından ve bunun AKP’ye politik olarak fatura edilmesinden korkuluyor…

TAPELER “MONTAJ” VE ”DUBLAJ”SA…

Gerçekten, baştanberi ileri sürüldüğü gibi, sözkonusu tapeler “montaj ve dublaj”sa, mahkemeden neden bu kadar kaçınılıyor? Niçin ısrarla deliller silinmeye çalışılıyor? Hukuk normlarına göre yargılamayı yapacak mahkemeye gidip “aklanmak” dururken, bakanların çekinmesinin sebebi nedir ki mahkemeyi kapatmaya kadar varan tehditler savruluyor? Hak ve hukuktan neden kaçınılıyor?

Sormak lâzım; 22 üyesinden 13’ü AKP iktidarında atanan ve daha birkaç sene önce bu partiyi kapatmaktan kurtaran ve daha dört yıl önce “demokratikleşme”, “hukukun üstünlüğü” misali büyük iddialarıyla AKP iktidarı tarafından oluşturulan Anayasa Mahkemesi mi darbe yapacak? 

Şimdiye kadar çeşitli hükûmetlere mensup 16 bakan ve bir başbakan yargılanmış. Sıradan vatandaşlara “mahkemeye gidin hakkınızı arayın” denilirken, iktidarın kendisiyle ilgili “yargılama” taleplerine “gerek yok” infiâlinin anlamı nedir? “Mâkul şüphe” ile insanlar tutuklanırken, “mâkul şüphe”yi çokça aşan “fezlekeler”in yargıya sevk edilmekten kaçınılmasının hangi izâhı var?

Hülâsa, “fezlekeler”in Yüce Divan’dan kaçırılması, siyasî iktidarı daha da sıkıntıya sokar… 

Okunma Sayısı: 1619
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı

    En Çok Okunanlar