Bunun yanı sıra, “Evdeyim Kitap Okuyorum” sloganı da... Kitap okumaktan çok, kitap fotoğrafı çekip paylaşan takipçiler görüyorum. Gerçekçi gelmiyor, sırıtıyor. Kitap muhtevası hakkında ne bir bilgi var, ne de analiz. Sadece kitap fotoğrafı paylaşmak insanın zekâ katsayısını yükseltmiyor.

«

Evde kalınca, pek tabiî ki, gözardı edilen televizyon dizileri ne yazık ki, istenmeden de olsa izlenmeye başlandı. Hal böyle olunca, şikâyetler arttı. Dizi filmlerdeki pespayelikler bir bir ortaya döküldü.

Son dönemde tepki çeken sahneler sebebiyle vatandaşlardan yoğun şikâyet alan dizi ve filmler, RTÜK’ün toplantılarında gündeminde yer aldı. Raporlar değerlendirildi ve cezalar kesildi.

Şiddet muhtevalı görüntülerinden dolayı cezalandırılan bir diziye, bu kez alkollü içkileri özendirici sahneleri sebebiyle müeyyide uygulandı. Dahası, Üst Kurul, diziyi yayınlayan kanala, 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu’nun 6. maddesinde yer alan “Televizyonlarda yayınlanan dizi, film ve müzik kliplerinde alkollü içkileri özendirici görüntülere yer verilemez” hükmünü ihlâlden, üst sınırdan para cezası verdi.

RTÜK izleme uzmanları, sıkça yasa ihlâli yapan ve ahlâkî problem yaşayan bir başka diziyi inceleyerek, aile kurumunu hiçe sayan bazı sahnelerin 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesine göre, “toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlâka ve ailenin korunması ilkesine aykırı” olduğunu tesbit edip, ilgili kanala da, idarî para cezası müeyyidesi uyguladı.

«

RTÜK’ün 2018 raporuna baktığımızda, 124 bin 234 kişi, çeşitli kanallar üzerinden Üst Kurula şikâyette bulunmuş. İzleyici, en çok 48 bin bildirimle en başta dizi filmleri şikâyet etmiş. Şikâyetlerin ortak noktası; “Şiddet içerikli ve illegal eylemlerin yansıtıldığı sahnelerin, özellikle çocuklara ve gençlere olumsuz emsal teşkil edip benzer eylemlere teşvik ettiği, bu durumun da toplumun hukuka güvenini sarsılabileceği” görüşü olmuş.

«

2019 yılı raporuna baktığımızda; 91 bin 203 izleyici bildirim yapmış. Aynı dönemlerde program türlerine göre incelendiğinde dizi filmler yüzde 44, tele-alış veriş yüzde 13.87, sohbet programları yüzde 12.27 ve yarışma programları yüzde 5 şikâyet oranıyla önde bulunmuş.

«

RTÜK’ün zararlı yayınlarla mücadelesi ne kadar etkili, bu cezalar yeterli mi, tartışılır. Ancak şikâyetler arttıkça, mücadelenin yetersiz ve kalıcı olmadığı düşüncesi hakim. Malûm diziler, yine ekranda... Senaryoda bir iki değişiklik yapıp, zevahiri kurtarıyor olabilirler. Ama, ne yazık ki, aileye verdikleri tahribat hâlâ devam ediyor. 

«

Son bir not:

- Severek ve keyifle izlediğim TRT 2’yi bazen anlamakta zorlanıyorum. Kültür programı yapmak amacıyla kurulmuş olan bu kanalın, bizim kültürümüzün dışında bir yayıncılık anlayışı sergilemesini anlayamıyorum. Arkadaş, “kültür” adı altında ben “opera” dinlemek zorunda mıyım? Bizim geleneksel kültürün canı mı çıktı? Hele, Japonya’da yaşamış, mavi saçlarıyla dikkat çeken ve entellektüel görünmek uğruna kendisi gibi kılıktan kılığa giren konuklarıyla yaptıkları anlaşılmaz sohbet, öylesine gereksiz ki. Prodüksüyona yazık.