"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

47 yılın hatırasını topladım (5)

Durmuş Ali İnci
26 Ekim 2025, Pazar
Horasan merkezindeki yeni okulda ikinci eğitim öğretim yılına başlamıştım.

İlkokul birinci sınıf öğretmeni idim. Minnacık, yürekleri tertemiz, annesinden sonra en sevdiği olan öğretmenlerine gönülden bağlı bu çocuklar ne kadar muhabbet ve merhamete lâyıktılar. Onların başlarını okşamak, bazen -30° soğukta akan burunlarını mendille silmek, hele sabah sınıfa girdiklerinde, 

Günaydın öğretmenim! 

Seslerini duymak bütün şefkat ve merhamet duygularımı onlara hasrettirdi.

Ağır ceza reisimizin kızı Ayşenur'um, ev sahibimin oğlu Mehmet Emin çok daha cana yakındılar. 

Mahallî seçimler vardı. İl Genel Meclisi üyeleri ile muhtarlar seçilecekti. Bir gün Ağır Ceza Reisimiz, Ayşenur'umun babası okula geldi. Benimle özel görüşmek istiyordu. Bir araya geldiğimizde Horasan'ın en büyük köylerinden birisinde aynı aşiretten, farklı iki soydan muhtar adayları varmış. Önceden haber gelmiş çok çekişmeli, belki kan dökülecek kadar kavgalı bir hava oluştuğu duyurulmuş. Reisim hangi öğretmeni seçim görevlisi tayin etmişse hepsi rapor alıp kabul etmemişler. Reisim zihninde benimle bu işi çözebileceğine inanmış. Fakat benim de üzülmemi başıma bir belâ gelmesini istemediğinden seçime bir hafta kalana kadar birkaç öğretmeni görevlendirip her biri raporla çekildikleri için çaresiz bana gelmişti. Üzüntüsünü de belirterek benden yardımcı olmamı istemişti. 

- Hocam! Sizi üzmek istemem fakat çaresizim. Bu seçimi kan dökülmeden bitirmek için özellikle yardımını istiyorum. Hatta istersen istediğin kadar jandarma da vazifelendireyim. 

- Sayın Reisim! Sizin hatırınıza bu görevi severek kabul ederim. Fakat asla yanımda onları tahrik edecek asker, askerî araç, hatta güvenlik için sivil eleman bile istemiyorum. Sizden ricam, bir gün önceden beni seçim arabası ile köye bırakın. Seçim esnasında kimse beni denetlemeye gelmesin ve benden nizamî bir seçim yapmamı istemesin. 

- Nasıl isterseniz her şeyi ona göre hazır ederim. Siz yeter ki kansız bir şekilde seçim torbasında oy pusulaları, tutanaklar vs. evrakları tam ve düzgün teslim edin yeter. 

Altı yüzden fazla seçmeni bulunan ve arkasına bütün sülalesini toplamış iki muhtar adayı bulunan köyün girişinde arabadan tek başıma indim. Elimde torba ile köye girerken kalabalık iki gurup tarafından karşılandım. İki taraf da kendi misafir odalarında ağırlamak istiyorlardı. Hangisini tercih etsem tarafsızlığımı ve güvenimi kaybedecektim. Köyde bölgenin en büyük medresesi (Kur'ân Kursu) olduğunu, çok sayıda yatılı talebelerin bulunduğunu, hatta başka illerden mollaların Arapça dersler verdiğini duymuştum.

Daha önce buraya yakın bir köyde birkaç ay öğretmen olarak çalışmıştım. Şark insanlarının kültür değerlerini çok iyi biliyordum. Beni karşılayan iki gruba da ayrı ayrı teşekkür ettim. Onlara medresede kalmak istediğimi ve orada oturup konuşabileceğimizi söyledim. Nihayet beni medreseye bıraktılar. Medresede Risale-i Nur Külliyatı'ndan Arapça Mesnevî-i Nuriye'den ve İşârâtü'l-İ'caz'dan ders okuyorlardı. Akşam yemeğini hep beraber yedik. Artık muhtar seçimi ile ilgili müzakerelere başlayacaktık. 

(Devamı var)

Okunma Sayısı: 172
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı