Önümüze her gün tertemiz bembeyaz bir sayfa açılıyor.
Bu sayfaya her günümüzü istediğimiz gibi yazma hakkına sahibiz. Elimize hiç kırılmamış, kullanılmamış camdan çok güzel değerler veriliyor. Dikkat edersek elimizden hiç düşürmeyiz, kırmayız, kaybetmeyiz…
Her gün yirmi dört altın değerinde yirmi dört saatimiz var. Bu zamana, ileride hatırladığımızda mutluluk duyacağımız en güzel hatıraları sığdırabiliriz. Daha fazla iyilik yapabilir, daha çok insana ulaşıp kalplerde güzel bir yer edinebiliriz.
Her yeni gün, yeni açmış bir gül gibidir. Bütün gün ona nasıl bakarsak öyle olur. Günümüzü soldurmayalım, günümüzün ihtiyacı olan ışığı, havayı, suyu, ilgiyi, sevgiyi ona sağlayalım. Hem sonra, nereden bilebiliriz ki o günümüzün ömrümüzün son günü olmayacağını? Nasıl ve ne üzerine vefat edersek öyle haşrolmayacak mıyız?
Öyle ise muhabbet üzerine olsun her günümüz. Daha fazla gönül kazanmak olsun işimiz, gücümüz. Ömür defterlerimizi en güzel hatıralarla, amel defterlerimizi en büyük sevaplarla doldurmak olsun bütün derdimiz. Solan güllerimizin arkasından ah çekip ağlayacağımıza, elimizde olan güllere iyi bakalım. Onları hiç bir zaman soldurmayalım.
GEÇMİŞİ DEĞİŞTİREMEYİZ
Her insanın hayatında keşke dediği anlar vardır. Söylenmiş bir söz, yapılmamış bir iyilik, kaçırılmış bir fırsat… Ne kadar düşünürsek düşünelim, geçmişe dönüp hiçbir şeyi değiştiremeyiz. Bu, hayatın değişmeyen bir kuralıdır.
Fakat elimizde çok daha güçlü bir imkân var: Bugün.
Dün pişmanlıkla geçtiyse, bugün telafi için bir fırsattır.
Dün kırdıysak, bugün gönül almak mümkündür.
Dün ertelediysek, bugün başlamak mümkündür.
Dün sustuysak, bugün konuşmak mümkündür.
Hayat aslında bugünden ibarettir. Ne dün geri gelir, ne yarının garantisi vardır. Bu yüzden asıl kıymetli olan, şu an elimizde duran andır. Bugünü güzel yaşamak, yarının pişmanlığını azaltır; dünü affettirebilir.
Kendimize şunu hatırlatalım: “Geçmiş bitti, gelecek belirsiz. O halde en değerlisi bugündür.”
Bugünü iyi değerlendiren insan, hem hayatına anlam katar hem de huzurla geriye bakar. Çünkü elinden geleni yaptığını bilmek, en büyük rahatlıktır.
Geçmiş üzülerek değil, bugüne sarılarak güzelleşir.