"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğitim sistemi ilkel ideolojik dayatma altında

08 Mayıs 2019, Çarşamba
Türk eğitim sistemi tüm eğitim paydaşlarını kendi ideolojik değerlerine devşirmek isteyen bilim/akıl dışı varoluş safına çekmek istemektedir. Buna karşı çok özel ve çok özgün millî bir öğretmen yetiştirme politikası hayata geçirilmelidir. Güçlü, mutlu ve başarılı bir millet, hür, müreffeh ve bağımsız bir devlet böylesi bir eğitim sisteminin inşasıyla ve böylesi bir insan sermayesiyle mümkün olur.

EĞİTİM NEREYE GİDİYOR?-4 / Gürkan Avcı / DESAM Başkanı 

***

OKUL KANTİNLERİNDE DE DEVRİM YAPILMALI!

Türkiye eğitim sistemini ve sosyal politikalarını reel politikle dönüştürerek bilimsel, tamamen parasız, demokratik ve özgün bir sistem oluşturabilir. Eğitim sisteminde öncelikle hem ders saatlerini ve tatil sürelerini kısaltmalı hem de sınav ve ödev sayısını azaltan adımlar atılmalıdır. Okullarımızın eğitim kalite standardını eşitleyerek herkes için eşit ve adil eğitim fırsatları meydana getirilmelidir. Ücretsiz ders kitabı, okul sütü gibi başarılı politikalar geliştirilip yaygınlaştırılarak tüm yardımcı ders kitapları, eğitim kırtasiyesi ve takviye dershanelerini de ücretsiz bir şekilde sunmalıyız. Okul kantin ve kafeteryalarında sağlıklı yemekler ve taze meyve ücretsiz bir şekilde her çocuğumuza ikram edilmelidir. 

Her okulda birer uzman hemşire/doktor/pedagog/psikolog dönüşümlü olarak istihdam edilmeli; her türlü sağlık sorunlarına, ruhî, zihnî, işitsel, görsel ve bedenî gelişim geriliklerine yönelik ciddî bir takip ve rehberlik hizmeti verilmelidir. Çünkü okullarda çocuklar arasında yaşanan görsel, işitsel, zihnî her türlü gerilik, sosyal yoksulluk/yoksunluk, imkânlara ulaşmada eşitsizlik ve temel hizmetlerin yetersizliği eğitim sisteminin verim ve başarısını çökerten en güçlü etkenlerdir. 

TÜRKİYE’DE PARAN KADAR KALİTELİ EĞİTİM VAR!

Bugün Türkiye’de kaliteli eğitime sadece parası olanlar ulaşabiliyor. Türkiye’de doğan her çocuk mensubu olduğu sosyal ve siyasal sınıfından bağımsız olarak hayata eşit başlamalı ve eğitim hayatının sonuna kadar bu eşitlik kesinlikle sağlanmalıdır. Ve tabi ki çok özel ve çok özgün millî bir öğretmen yetiştirme politikası hayata geçirmelidir. Ülkemizin en yetenekli ve zeki gençlerinin öğretmenlik mesleğini tercih etmesi sağlanmalıdır. Güçlü, mutlu ve başarılı bir millet, özgür, müreffeh ve bağımsız bir devlet böylesi bir eğitim sisteminin inşasıyla ve böylesi bir insan sermayesiyle mümkün olur.

Bugünün Türkiye’sinin ihtiyacı yüksek teknoloji ürünleri, katma değerli inovasyonları tasarlayabilen gençlerdir. Bugünün Türkiye’sinin ihtiyacı tam donanımlı mühendisler, formasyonu güçlü iktisatçılar, dünyanın en iyi yazılımcıları, en birikimli tarım ve hayvancılık girişimcileridir. Türkiye’nin mevcut sınırlı kaynaklarını verimli ve çağın gereklerine uygun kullanarak çocuklarına parlak bir gelecek hazırlaması en büyük ödevidir. Bu anlamda sayıları 5 bine dayanan İmam Hatip Ortaokulu ve Lisesinin yüzde doksanını Matematik, Ekonomi, Fen, Yazılım ve Kodlama, Yüksek Teknoloji, Tarım ve Hayvancılık okullarına / liselerine dönüştürmesi gerekmektedir

EĞİTİM SİSTEMİ İLKEL İDEOLOJİK DAYATMA VE KUŞATMA ALTINDA!

Türk eğitim sistemi yalnızca öğrencileri değil eğiticilerin eğitimi (uyumlaştırılması) yollarıyla dahi ki buna öğretmen yetiştirme/atama sistemi diyelim tüm eğitim paydaşlarını kendi ideolojik değerlerine devşirmek isteyen bilim/akıl dışı varoluş safına çekmek istemektedir. Bu antidemokratik varoluşa karşı durmak ve aydınlanmak isteyen öğrenci/öğretmen ve velilerin millî eğitime karşı kendilerini eğitmeleri gerekiyor. Ayrıca yerli ideoloji yanı sıra küresel ideolojik dayatmaların baskısı altında bir Türk eğitim sisteminden bahsediyorum.

Son yıllarda yavaş yavaş herkes eğitimde bir yerlerde eksikliğin olduğunun farkında! İddia edilenin aksine millî gelirden eğitime ayrılan payların yetersizliğinden herkes rahatsız. Eğitim sorununun “gelecek sorunu” olduğunda herkes hemfikir. Eğitimdeki müzmin başarısızlık, kalitesizlik, verimsizlik, eşitsizlik ve adaletsizlik yavaş yavaş sorgulanmaya başlandı…

Bu sorgulamanın artmasına ve ardından; insanlığın yüksek, derin ve üstün değerleriyle; millî kültür, erdem ve inançlarıyla yoğrulmuş bilimsel, kaliteli ve özgün bir eğitim sistemine ihtiyacı var Türkiye’nin. Medeniyetimizin özgün kimliğiyle, kültür ve siyasetimizle gençliğimizi bilime, teknolojiye, en yüksek değerlere ulaştıracak çağdaş bir eğitim sistemine ihtiyacımız var.  Türkiye’nin iyi insan, iyi vatandaş, iyi birey olma yolunda çocukları hayata hazırlayan bir eğitim sistemi hedefi olmalıdır.

TÜRKİYE, KENDİ BİLİMİNİ KURMALIDIR!

Türkiye bilimin saf ve özerk olmadığı yenidünyada kendi bilimini kurmalıdır. Türkiye eğitime ve bilime yenidünyanın egemenlerinin aksine rahmanî bir rol biçerek, toplumun üstünde, ekonomik ve sosyal sömürü politikalarından bağımsız bir ulu gayret olarak bakmalı ve bu şuurla yürümelidir. Böylece tüm insanlık Türkiye’ye, hiçbir çıkar gözetmeksizin gerçeği aramaya ve insanlığa hizmete kodlanmış kahramanlar ülkesi gözüyle bakacaktır. 

Sapkın ve insanlık düşmanı zihniyet hem küresel hem de yerel aksta toplumları tehdit eder durumdadır. Bu zihniyetin ilk ve en ağırlıklı olarak dejenere ve dezenforme ettiği yapı eğitim sistemleri olmuştur. 1980’lere kadar ABD’li ardından AB’li uzmanların genetiğiyle oynadığı Türk eğitim sistemi bunun bir şahididir. 12 Eylül darbesinden sonraki iktidarlar döneminde ve AK Parti iktidarının özellikle ilk 13 yılında eğitim sistemimizi baskılayarak şekil ve yön veren AB uzman komiserleri ve daha önceki dönemlerde ABD menşeli ‘Fulbright Eğitim Komisyonu’nun dayatmalarının bütün yönleriyle incelenmeye, sorgulanmaya ve ardından rehabilitasyonuna başlanması gerekir, bu yüzden...

EĞİTİMDE DEMOKRAT CUMHURİYETÇİLERİN DOKUNUŞU ŞART!

Türkiye’de karanlık çağ artık sona erecek. Işıl ışıl bir uyanış başlıyor. Yerli ve millî demokrat, vatansever cumhuriyetçilerin devreye soktuğu derin retorik, aslında hem milletimizi hem de dünyayı yeni bir küresel gerçeğe, uyanışa hazırlıyor.

Yaşamakta olduğumuz küresel ve bölgesel sorun/sarsıntılara rağmen Türkiye heyecan verici bir potansiyele sahip. Batı dahil herkes bunu itiraf ediyor. Millî özgüvenimizi yineleyerek en başta eğitim alanında daha uzun vadeli ve derinlikli hedefler ortaya koyacak ve başaracağız.

Cumhuriyetimizin 100. yılına yönelik hedefleri en başta eğitim alanında ortaya koyacağız. Buna göre 2023 yılına tüm dünyada marka olmuş bir eğitim sistemi hedefimiz var. Değişimin çok boyutlu ve hızlı bir şekilde yaşandığı, rekabetin yoğunlaştığı ve belirsizliklerin arttığı günümüz böylesine riskli bir süreçte, eğitim sistemimiz her alanı detaylı ve stratejik bir perspektifle belirlemeye odaklı olacaktır.

Yerli ve millî demokrat, vatansever cumhuriyetçi perspektifin güçlenmesiyle muasır medeniyet düzeyinin üzerine çıkmış bir Türkiye hedefi ete kemiğe bürünecek. Bu nedenle, Türkiye’nin geleceği yenidünya düzenindeki pozisyonu, ufku, tasavvuru, talepleri ve izlediği siyasette eğitim sistemimizle yakından ilgili. Bu anlamda bir seferberlik sürecinde olacağız. Politik, demokratik ve ekonomik olarak sınıf atlamak isteyen Türkiye’nin en güçlü talebi eğitim sistemi olacaktır. Bugün Türkiye’ye dudak bükenler demokrat, vatansever cumhuriyetçilerin temsil ettiği vizyonun küresel bir trende dönüştüğünü görmeye başlayacak ki başladı da. Bunun devamı da gelecek…

SON

Etiketler: Türkiye, eğitim
Okunma Sayısı: 2965
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı