"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

47 yılın hatırasını topladım (3)

Durmuş Ali İnci
12 Ekim 2025, Pazar
Günler, aylar hızla geçiyordu. Horasan'da Manisalı uzun öğretmen" diye tanınmıştık.

Medresede her gün yatsı namazı cemaatle kılınır, uzun kış gecelerinde Risale-i Nur'dan tefekkür ettiren dersler devam ederdi. Rahmetli Zeki emminin tavşan kanı çayları içilirken hatıralar muhabbetle anlatılırdı. 

Otelden bozma evimizde tahtakuruları ile mücadeleyi kaybetmiştik. Kabaran derilerimizi kaşıyarak yırtmaktansa bir kamyonetlik eşyamızı kolayca Hacı Nadim Ağabeyin mutfaksız, iki odadan ibaret evinin arka cephesindeki eklenti yere taşımıştık. Kirası ucuz, eşyalarımıza da denkti. En güzeli ev sahibimiz Hacı Nadim Ağabey önümüzde, unutulmaz hatıralarıyla halen hatıramızdan hiç eksik olmayan Hacı Muhlis (rahmetli) ve eşi, eşimin annesi gibi her şeyi Risalet Ablası vardı. İkimizin de zeminde boşluğa açılan bir penceremiz vardı. Zaman zaman çocuk yaştaki oğlu eşime seslenirdi. "İkbal Teyze annem zıkkım içir. Sen de gel" diye çaya davet ederdi. 

İlkokul beşinci sınıfları okutuyordum. Hepsine küçük, dışı kalın kaplı birer defter hediye etmiştim. Nurlardan iman derslerini kısaca yazdırıyor, sınıfta izah edip anlatıyordum. Hatta kara tahta önünde sınıfın huzurunda iki talebemizi münazara ettiriyordum. Cuma günleri sabahtan din dersimizi medresede iman hakikatlerini okuyup anlatarak yapardık. Cuma vaktinde kızlar evlerine yemeğe giderken erkek talebelerimizle Cuma namazımızı medrese yanındaki küçük, şirin camide kılar, bir şeyler atıştırdıktan sonra okula dönerdik. Çocukların hepsi namaza başladığı gibi ailelerini de namaza teşvik ediyorlardı. Bu güzel hale en çok sevinen anne, babalardı. Tabiî ki fitne ateşi sürekli yanıyor kalpleri mühürlenmiş dinsizler boş durmuyordu. Bir gün hiç unutamadığım bir hadise ile karşılaştım. 

O tarihlerde şimdiki İlçe Millî Eğitim Müdürlükleri yerine sadece ilköğretimden mesul "İlköğretim Müdürlüğü" vardı. Horasan'da ataması gayr-i resmî vazifeye başladıktan bir ay sonra yapılan ağa oğlu bir müdürümüz vardı. İki metreye yakın boyu, başında uzun çelenkli, tepesi bezden düğmeli şapkası, uzun neredeyse dizine inen palto gibi bir ceketi, hele ceketinin iki yan cebi vardı ki her biri kese gibi kocamandı. Sağ kesimin okuduğu gazete Tercüman, sol kesimin gazetesi Cumhuriyet'ti. Rahmetli Bülent Ecevit'in Başbakan olduğu 1977 dönemiydi. Müdürümüz tarafsız olduğu için ceketininin sağ cebinde katlanmış, sadece "Ter" kısmı görünen Tercüman gazetesi bulunurdu. Sol cebinde ise katlanarak sadece "Cum" yazısının okunduğu Cumhuriyet gazetesi ile gezerdi. Sağ ve solu birarada taşıyan bu müdürümüze de "Ter-Cum Müdür” derdik. Tiren istasyonu altındaki okulumuzdan Hükümet konağı görünürdü. Toprak yol şeklindeki caddenin bir tarafında demiryolu, diğer tarafı boştu. İlköğretim Müdürümüz hükümet konağından çıkıp uzun ve hızlı adımlarla okulumuza doğru gelmekte imiş. Çok kızdığında öğretmene tokat atar, ziyaretinde görevde bulamadığı öğretmenlerin maaşlarını ödetmezdi. O zaman maaşlar mutemet eliyle Horasan'da "Kara Galip" tarafından ödenirdi. 

Okul müdürümüz koridorlardan bağırıyordu. İlköğretim Müdürümüz geliyor. Herkes sınıfları terkedip kaybolsun. Büyük bir gürültü ve uğultu arasında çocukların korku dolu çığlıkları yankılanıyordu. Öğretmenler korkudan okulu terk etmişti. İkinci kattaki sınıfımda öğrencilerimle derse devam ediyorduk. 

Âdeta tekmeyle açılır gibi açılan kapı arka duvara çarparak gürültüsü etraftan yankılanmıştı.

[Ter-Cum Müdür] "Sen bu çocukları, hem de kız çocuklarını da beraber bilinmeyen yerlere götürmüşsün?" diye avazı çıktığı kadar bağırıyordu.  (Devamı var) 

Okunma Sayısı: 223
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı