“Tarihî çeşmelerden su aksın” diyerek bu meseleyi dert edindiğimiz için pek çok kişi tarafından ‘kınandığımızı’ biliyorum. “Başka işiniz mi yok?” diyen çok kişi gördük. Bunun yanında ‘sanal âlem’de başlattığımız kampanyaya destek verenler de olmuştu elbette. Bu vesileyle onlara da teşekkür ediyoruz.

Nihayet İstanbul’daki tarihî çeşmelerden su akacağı müjdesi duyuldu ve bazı çeşmelerden de su akmaya başladı. (Bu aradan şimdiye kadar az sayıda tarihî çeşmeden su aktığını da belirtelim. Bu hususta Üsküdar Belediyesi’ni tebrik ve takdir ederiz. Üsküdar’da ‘akmayan çeşme’lerin yanında akan çeşmeler de vardı.)

Meydanlarda bulunan tarihî çeşmelerden su akmaması tek başına İstanbul’u ve Türkiye’yi idare edenlerin ayıbı değil miydi? Maalesef, hemen her hafta bu meseleyi gündeme taşımamıza rağmen ‘yetkililer’ kulak asmadı. Nihayet İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu noktada bir adım attı ve tarihî çeşmelerden, meydan çeşmelerinden ‘içilebilir su akıtmaya’ başladı. Bunun için de ilk olarak Topkapı Sarayı giriş kapısı yanında bulunan “3. Ahmet Çeş- mesi”nden su akıttı ve bunu kamuoyu ile paylaştı. Çeşmenin bulunduğu mahallenin muhtarı, “30 yıldır bu çeşmeden su akmıyordu” diye açıklama yapmış. Yıl konusunda belki ihtilâf olabilir, ama tarihî çeşmelerden su akmadığına hepimiz şahidiz.

2018’den bu yana tarihî meydan ve sokak çeşmelerinden su aksın diye platform oluşturup sesimizi duyurmaya çalışmıştık. Bunun için ilki 6 Mayıs 2018 Pazar günü olmak üzere iki defa Tophane Çeşmesi önünde toplanıp ‘basın açıklaması’ yapmıştık. İlgili haber şöyle: 

“Sosyal medyada haberleşerek bir araya gelen çevre dostları tarihî Tophane Çeşmesi’nin önünde buluşarak “Çeşmeler aksın” kampanyası başlattı. Araştırmacı Kutsi Akıllı, turizmci Mehmet Dilbaz ve gazeteci Faruk Çakır’ın teşvikleriyle bir araya gelen çevre dostları, ‘Su akmayan çeşme olmaz’ dediler.” (Yeni Asya, 7 Mayıs 2018)

Maalesef o tarihlerde derdimizi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne de anlatamamıştık. Meselâ, İBB Beyaz Masa (@ibbBeyazmasa) ‘Çeşmelerden su aksın’ mealindeki mesajımız için; önce 11 Nisan 2018’de; “Konu incelenmesi için yetkililere iletilmiştir” demiş, sonra gelen (17 Nisan 2018) mesajda ise “Başvuru iletinizde yer alan konu İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetki ve sorumluluk alanında bulunmamaktadır. Konu ile ilgili Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul İl Bölge Müdürlüğü yetki ve sorumluluk sahibi olduğundan belirttiğiniz adresteki şikâyet tarafımızdan [email protected] mail adresine iletilmiştir” denilmişti. (Yeni Asya, 19 Nisan 2018 tarihli yazımız.)

İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü’nden 3 Mayıs 2018’de gelen cevap ise şöyle: “1-7895318840 Nolu Beyazmasa Başvurunuz Hakkında Tarihî çeşmelerin sularının akması, İSKİ’nin sorumluluk alanına girmektedir. İSKİ ile iletişime geçilmesi gerekmektedir.” (Yeni Asya, “Bu çeşmeler susuz mu kalsın?”, 4 Mayıs 2018)

İSKİ yetkilileri 33 tarihî çeşmeden suların akıtıldığını ve ilâve olarak 55 çeşmeden de suların akıtılacağı müjdesi vermiş. Emeği geçenlere bin teşekkür.

Sağ olsun abiler, kardeşler, arkadaşlar bu mesele ile meşgul olduğumuzu düşünerek gelişmeyi ‘âcil’ koduyla haber verdiler. Çeşmelerden su akması için binlerce kişi gayret sarf etti. Bizim de bir katkımız olduysa ne mutlu.

Basit, ama bir o kadar da önemli bir iş için bunca yıl bekleyenler, talepleri dikkate almayanlar şimdi ne diyecek? “Çeşmelerden su aksın” demeye gerek var mıydı? Adı üstünde: Çeşme... Su akmayan çeşme olur mu ki?