"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çok geç kalmadınız mı?

Faruk ÇAKIR
15 Kasım 2020, Pazar
Yanlışta ve hatadan dönmek elbette fazilettir ve yanlıştan geri adım atan bu yaptığından dolayı kınanmaz. Ancak hatadan geri adım atmak sözde değil, özde olmalı. ‘Hatadan geri adım atıyoruz’ diyenler mutlaka bu sözü icraatlarıyla desteklemeli ve tasdik etmeli. Aksi halde verilen sözler kâğıt üstünde kalmaya mahkûm olur.

Ülkemizin onlarca belki de yüzlerce derdi vardır. Ayrıca derdi olan sadece bizim ülkemiz de değil. Dünyadaki her ülkenin kendisine göre dertleri vardır. Önemli olan bu dertlere uygun çareleri bulmak ve uygulamaktır. Ortak dertler vardır ve bunların çareleri de ortaktır. Meselâ, bir ülkede adaletin tesis edilmiş olması o ülkenin temelinin sağlam olduğunu gösterir. Aynı şekilde devlet imkânlarının adaletli bir şekilde paylaşılması da yine o ülke için faydadır.

Türkiye’nin görünen dertlerinin başında hukuk ve adaletin tam olarak tesis edilememiş olması ve ekonomik şartların insanları zora sokmuş olması vardır. Hak, hukuk ve adalet noktasındaki zaaflar saymakla bitmeyeceği gibi, Türkiye’yi idare edenler de bu eksikliklerin farkındadır. Öyle olmasa neredeyse 20 yıldır tek başına iktidar olan bir parti ve yöneticileri, ekonomide ve hukukta yeni bir reform yapma vaadini dile getirirler miydi? 

Tamam, milletin ve memleketin menfaatine olan her türlü adım, yenilik, reform ve karar alınsın. Fakat bunu vaad edenler acaba yaklaşık 20 yıldan bu yana ne yaptılar ya da niçin yapmadılar? Şu da bir gerçek ki, ülkemiz hak, hukuk ve adalet yolunda 20 yıl boyunca ‘ileri’ye gidebilmiş değildir. Belli sürelerde, belli yıllarda ileri doğru adımlar atılmış olabilir, fakat bu adımlar daha sonra, bilhassa son yıllarda ‘toptan geri adım’ olarak tecelli etmiştir. 

Bundan sonra iyi ve müsbet yönde adımlar atılabilir mi? Elbette bu mümkündür, ama çok önemli bir mani vardır: Hak, hukuk ve adalet sahasında yeni ve iyi yönde atılacak adımlar bazı idarecilerin işine gelmez gibi görünüyor. Meselâ, işlerin ehil ellere verilmesi, adaletin tam tecelli etmesi, birisinin hatasıyla bir başkasının suçlanmaması, insanların kanunsuz suçlarla suçlanmaması, en azından yürürlükteki kanunların tam olarak uygulanması mevcut anlayışta olanların işine gelir mi? Yine, AİHM kararlarının gereğini yapmak gibi gelişmeler “Bize ne AB’den, bize ne AİHM’den” diyenlerin atabilecekleri adımlar mıdır?

Şunu da unutmamak icap eder ki Türkiye’nin ve milletin varlığı ya da devamı bir kişiye, bir partiye ya da bir anlayışa bağlı ve mahkûm görülmemeli. Elbette işin esasını ilahiyatçılar ve fıkıhçılar bilir, ama böyle bir anlayış fıkhen ve dinen de doğru olmasa gerek. Hatırlamak lâzım ki geçen yıllarda bir idareci “Her şeyin garantisi biziz. (...) Biz varsak, siz de varsınız. Biz yoksak siz de yoksunuz” (CNNTurk, 27 Ocak 2014) mealinde sözler sarf etmişti. Oysa biliyoruz ki sebepler bir perdedir. “Beka”yı kişiye, partiye ve benzeri şeylere bağlı görmek Türkiye’ye fayda değil sadece zarar verir.

“Basra harap olduktan sonra” atılacak adımlar fayda verir mi?

Okunma Sayısı: 3681
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Yahya Evrin

    15.11.2020 12:36:13

    Sayın Çakır, evet malesef"Basra harap olduktan sonra"zor.Genleriyle oynandı. Hele uygulayicilar ayrı sorun.Bazı hukukçular çoğunlukta tv lerde görüyoruz ,elinde cep telefonu olmadan hukuk adına üç bes cümle kuramıyor.En iyi bildikleri siyaset.Böyle giderse Basra da harap olur Bağdat ta.

  • Mehmet

    15.11.2020 12:03:44

    Geç kaldılar. Bizde yok yazdık.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı