Her halde, sadece günü kurtarmak için çalışanların uzun dönemde zarar edeceğini hatırlatmaya ihtiyaç olmasa gerek.
Kimi idareciler günü kurtarmak için, kimi idareciler de yarınlar için çalışır. Günü kurtarmak için çalışanlar belki o günü kurtarmış olur, ama ‘yarın’lar kaybolur. Esasında bu şekilde ‘gün’ de kurtarılmış sayılmaz.
“Sakla samanı, gelir zamanı” sözü de bir bakıma yarınları düşünmek icap ettiğini anlatmaz mı? Akıllı idareci, yarını da düşünen ve ona göre adım atan değil midir? “Bir adım değil, bin adım sonrasını düşün” diyenler haksız mı? “Bir yıl sonrasını düşünen buğday eker; on yıl sonrasını düşünen ağaç diker; yüzyıl sonrasını düşünen de insan yetiştirir” ve benzeri tesbitler de aynı gerçeği hatırlatmaz mı?
Siyasetçilerin ve idarecilerin hatalarından biri de kısa dönemli planlar yapmış olmalarıdır. Bir seçim dönemini düşünüp iş yapmak, millet menfaatine olabilir mi? Siyasetçilerin bu yanlışına dikkat çeken bir sosyal medya paylaşımında şöyle denilmiş: “(‘Bir siyasetçi gelecek seçimi, bir devlet adamı gelecek kuşağı düşünür.’ James F. Clark) Siyasetçilerin seçilebilmek adına popülist vaadlerle bol bol ulufe dağıtması devlet adamlığıyla bağışmaz. Çocuklarımızdan çalıp bize rüşvet dağıtıyorlar.” (Ziya Bilici, @ziyabilici, 14 Haziran 2019)
Tabiî ki uzun dönemi düşünen iş yapanlar da var. Ekonomist Mahfi Eğilmez, bir paylaşımında bunu şöyle dile getirmiş: “Norveç, Kuzey Denizi’nde petrol buldu, ama gelirini gelecek kuşaklar için Norveç Fonu’nda topladı. Bir kuruşunu harcamadılar. Bugün o fonun toplamı 1 trilyon dolardan fazla. Yani petrol gelirinin Norveç’e bugüne dek katkısı olmadı. Çocuklarına ve torunlarına sakladılar.” (@mahfiegilmez, 7 Haziran 2019)
Sanal âlemde dile getirilen bu tesbite bazı noktalardan itiraz edenler de oldu, ama ortada bir gerçek var: Akıllı idareciler ve devletler sadece ‘bugün’ü değil, ‘yarın’ları da düşünüp ona göre iş yapar ve yapıyor.
Kim ki bu gerçeği görmeden iş yapar, hem kendine hem de milletine karşı yanlış iş yapmış olur. Eğer bir tüccar bir sene sonraki muhtemel ticari kârını da hesaplayıp bu günden o parayı harcasa, tatile, keyfe ve gezi yollarında israf etse tüccarlık hayatı uzun süreli olabilir mi? Türkiye, böyle hesapsız ve sonrasını düşünmeyen tüccar gibi hareket edemez ve etmemeli. Siyasetçiler de böyle hareket ediyorsa onlar da büyük bir yanlışın içinde olmuş olur.
Adı geçen Norveç fonunun, dünya çapında 9.158 büyük firmada hissesi varmış. Kendi sitesindeki bilgiler şöyle: “Fon, Apple, Nestlé, Microsoft ve Samsung gibi dünya çapında 9 binden fazla şirkette küçük bir paya sahiptir. Ortalama olarak, fon dünyadaki tüm şirketlerin yüzde 1,4’ünü elinde bulunduruyor.”
Fon, bu şekilde 73 ülkedeki şirketlere düşük miktarlarda ortak olarak riski dağıtmaya çalışmış: “Norveç petrol fonu dünyanın en büyük fonlarından biridir. Yatırımlar, (...) geniş bir şekilde maruz kalmak ve iyi bir risk çeşitliliği sağlamak için çoğu pazar, ülke ve para birimine yayılmıştır. Fonun büyük kısmı, şirketlerde mülkiyet hissesi olan özkaynaklara yatırılmaktadır. Diğer bir kısım, hükümetlere ve şirketlere borç veren bir tür tahvillere, son bir dilim ise emlâklara yatırılmaktadır.” (Kaynak: nbim.no/)
Akıl için yol birdir: Kim olursa olsun. Yarının imkânlarını bugün için, bizim için harcayanlara itiraz etmeliyiz. Çocuklarımızın, torunlarımızın ‘yarın’larını israf etme hakkımız yok. İdarecilerimizi, günübirlik, geçici harcamalar konusunda uyaralım ve geleceğe yatırım için teşvik edelim...