"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İş vardı da biz mi çalışmadık?

Faruk ÇAKIR
22 Mayıs 2022, Pazar
Türkiye’yi idare edenler başta olmak üzere hepimiz; bazı ülkelerin nüfusundan daha fazla gence sahip olmakla övünmeyi bırakıp, onun yerine gençlere iş bulmakla övünsek her halde çok daha iyi etmiş oluruz.

Çoğunlukla “gençler aşağı, gençler yukarı” diyerek gençliği yol göstermeye çalışıyoruz, fakat ‘işsiz gençler’e iş bulabildiğimiz söylenebilir mi? Gençlerin içine sürüklendiği bunalımda, acaba işsiz olmalarının payı ne kadardır? Bunu düşünen, araştıran, tahlil eden kaç uzman, kaç STK, kaç vakfımız var? 

En küçük işveren dahi “Gençler iş beğenmiyor” diyerek kabahati yine gençlerde arıyor. Elbette iş beğenmeyen gençler de var. Fakat problemin tamamı bununla mı sınırlıdır? Hem, her insan gibi gençlerin de ‘iş seçme’ hakkı yok mu? Bugünkü şartlarda konuşulacak olursa, bir gence asgari ücretten daha düşük bir maaş teklif edip, sonra da “Gençlere iş verdim, ama beğenmediler” demek hakkaniyete sığar mı?

TÜİK ve DİSK Araştırma Merkezi (DİSK-AR) tarafından yapılan çalışmalar Covid-19 döneminin işgücü piyasalarında sebep olduğu gelişmelerden en fazla gençlerin etkilendiğini ortaya koymuş. TÜİK genç işsizliğini 2022 ilk çeyreğinde yüzde 21 olarak açıklarken, DİSK-AR’a göre ise 15-24 yaş arası genç nüfusta geniş tanımlı işsizlik yüzde 41 olmuş. Böyle bir tablo varken kim “İşler yolunda” diyebilir?

Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Çelik son araştırmalara dayanarak Türkiye’deki genç işsizliği yorumlarken şöyle demiş: “Gençler daha fazla iş arıyor ama daha az iş bulabiliyor, daha az işe yerleşebiliyor. Dolayısıyla gençlerin iş olanakları sınırlı o yüzden daha yüksek oluyor. Bu da geniş tanımlı işsizliğe aynı biçimde yansıyor. Geniş tanımlı işsizliğin içinde iş arayıp bulamayanlar olduğu kadar iş aramayan, artık ümidi kırılmış genç işsizler ve iş aramayan ama çalışmaya hazır genç işsizler de bunların içinde.” (gazeteduvar.com.tr, 19 Mayıs 2022)

“Gençler iş beğenmiyor” deminin doğru olmadığına da dikkat çeken Prof. Dr. Çelik, bu konuda da şu tespiti yapmış: “İş beğenmeme meselesi oldukça tuhaf. İş beğenmemek bir haktır. İnsanlar, eğitimlerine, vasıflarına uygun, nitelikli ve insan onuruna yaraşır bir işte çalışmak isterler. Bu zaten Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) kabul ettiği bir standart. (...) Sigortasız, boğaz tokluğuna, asgari ücretin altında ya da uzun çalışma saatlerine dayalı bir işi niye kabul etsin insanlar?”

Prof. Dr. Çelik, “beyin göçü”nü de şöyle yorumlamış: “İşe başlama seviyeleri asgari ücret civarında olması sebebiyle hem iş bulmak zor hem de bulunan işlerin gelir getirisi çok düşük olması gençleri yurtdışında bir arayışa itiyor. Bu da tabii özellikle daha nitelikli iş gücünün yurtdışına göçmesi ya da göç etmeye çalışması gibi eğilimine yol açıyor.”

Bu hususta gençleri suçlamadan iyi düşünmek icap eder, vesselam.

Okunma Sayısı: 1308
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı