Bütün dünyayı ve tabii ki ülkemizi etkileyen ekonomik kriz artarak devam ederken, bu krize karşı tasarruf tedbirlerinin hayata geçirilmemiş olması ve hatta neredeyse hiç gündeme gelmemesi anlaşılabilir mi?
Dünyanın en güçlü ekonomileri arasında yer alan Almanya ve benzeri bazı ülkeler değişik uygulamalarla tasarruf tedbirleri alırken bizde bu tedbirler niçin akla gelmez?
Mesela, “Berlin’de enerji tasarrufu için 200 yapı gece ışıklandırılmayacak” şeklindeki haberlerin benzerini niçin ülkemizde duymayalım? “200 yapının ışıklandırılması neye yarar” dememek gerekir. Almanya 200 yapıyı, tasarruf gerekçesiyle ışıklandırmaktan vazgeçiyorsa, biz 2000, hatta yirmi bin yapıyı ışıklandırmaktan vazgeçmemiz icap etmez mi?
İsterseniz ‘beğenmediğimiz’ Almanya’daki tasarruf uygulaması ile ilgili haber bakalım:
“Almanya’nın başkenti Berlin’de gaz ve elektrik fiyatlarının artmasının ardından enerji tasarrufu için kamuya ait birçok bina gece ışıklandırılmayacak. Berlin Eyaleti Çevre Tüketici ve İklimi Koruma Bakanı Bettina Jarasch, yaptığı açıklamada, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı ve enerji politikalarındaki tehditleri karşısında enerjinin dikkatli kullanılmasının önemine işaret ederek, “Bu özellikle de kamu sektörü için geçerli. Bu nedenle Berlin’de sorumlu olduğumuz binaları artık ışıklandırmayacağız” ifadesini kullandı. Jarasch, böylelikle enerji tasarrufuna katkı sağlayacaklarını söyledi. Açıklamada, Zafer Anıtı, Devlet Operası, Berlin Katedrali, Berlin Belediye Binası, Yahudi Müzesi, Charlottenburg Sarayı, St. Nikolai ve St. Marien kiliseleri, birçok heykel ve köprü gibi 200’e yakın yapının, kademeli şekilde 3-4 hafta süreyle ışıklandırılmayacağı kaydedildi. 1 Ekim-31 Mart arası dışında kamu binalarının ısıtılmaması, buralarda ve kreşlerde sıcaklığın 20 santigrat derece tutulması, kalorifer ve havalandırmaların daha az çalıştırılması, lavabolarda sıcak su kullanılmaması, kentte birçok yapının ışıklandırılmasına son verilmesi, yüzme havuzlarının gaz ile ısıtılmaması, spor salonlarının derecesinin 15 santigrat olması ve buralarda sıcak suyla duş alınmaması, fıskiye ve çeşmelerin kapatılması gibi tedbirler yer alıyor. Hannover Belediye Başkanı Belit Onay, hedeflerinin enerji tüketimini yüzde 15 azaltmak olduğunu belirterek, yaklaşan gaz kıtlığına karşı önlem aldıklarını kaydetti. (tr. euronews. com, 29 Temmuz 2022)
İktidar bu konuyu gündeme taşımıyorsa, muhalefet taşımalı. Hatta sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek ‘devlet’in tasarruf yapması çağrısı yapabilir ve yapmalıdır. Çok kısa bir çalışma ile nerelerden tasarruf yapılabileceği listelenebilir. İlk adım olarak resmi binaların ışıklandırılmasından ve (komşuların bana kızacak ama) fiilen boş kalmış köylerdeki sokak lambalarının söndürülmesiyle işe başlanabilir. Nereden mümkün ise aradan tasarrufa başlamak mecburiyetindeyiz. Bu israfa düzeniyle krizleri aşmak mümkün değil, unutmayalım...