Hazırlayan: Mustafa Yaykal

Kuzey Marmara ve İstanbul-Kocaeli Yeni Asya okuyucularının ortaklaşa düzenlediği yaz okuma programları sona erdi. Dünyanın maddî manevî buhran geçirdiği bir dönemde, Üstadın karşımda müthiş bir yangın var, diye tarif ettiği imansızlık alevlerinin genç yaşlı demeden herkesi içine aldığı böyle bir süreçte ruhlarımızın gıdası, manevî ihtiyaçlarımız için genç kardeşlerimiz ile bir araya geldik.

Uzun süren pandemi süreci ve kısıtlamaların akabinde yapılan programlara yoğun talep vardı. Gençlerin birbiri ile kaynaşması, muhabbet ve uhuvvete medar olması, ebedî dostlukların kazanılması açısından, okuma programları manevî açlığın giderilmesine vesile oldu.

Beşerî münasebetlerin azaldığı ve dijital dünya ile sınırlı kalınan bu zamanda böylesine samimî ortamlara özellikle ahirzaman gençlerinin ihtiyacı olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Dijital dünyanın insanın ulvî his ve lâtifelerini tatmin edemiyor olması, böylesine muhabbet dolu programlara olan ihtiyacı, katılan gençlerin ifadelerinden de anlaşılmaktadır.

Her türlü bilgiye çok kolay ulaşılabildiği, zihinlerin menfi bilgi ve düşüncelerle meşgul olduğu bu zamanda, müsbet zihin inşası açısından da son derece önemli olan bu faaliyetlere azamî önem verilmesi gerektiği de bir kez daha ortaya çıktı.

Ortaokullu gençler Gebze’de buluştu

Ortaokul Okuma programı 28 Haziran- 6 Temmuz tarihleri arasında Kocaeli Gebze’de gerçekleştirildi. Dijital dünyanın yerlileri olan milenyum kuşağı olarak da anılan 11-14 yaş grubu ile yapılan programa yoğun katılım sağlandı. Uzun süredir devam eden online Risale derslerinin akabinde yapılan bu programda, birbirleri ile sadece dijital ortamda ders yapmış olan gençler bir araya gelip tanışıp kaynaşarak uzun süreli dostluklar edindi. 

Birlikte namaz kılınıp derslerin yapıldığı, interaktif faaliyetler düzenlendiği programa katılan gençlerin ve ailelerinin duygu ve düşünceleri ise kısaca şöyle:

Ahmet Kerem: Allah ebeden razı olsun M. Said kardeşim. Nur tohumları attınız elhamdülillah. Nasıl da güzel geçmiş program (efsaneydi) diyerek anlatıyor Kerem.

Muhammed Said: Allah razı olsun. Çocuklar severek, isteyerek katıldılar. Çok memnunlar. Keşke liselilerinkine de katılabilsem... Programlarına baktım çok güzeldi. Allah razı olsun.

*

Liselilerin ilk grubu Kocaeli Başiskele’deydi

Liselilerin 1. Grubu ise  7- 12 Temmuz tarihleri arasında Başiskele’de buluştu. Liseye yeni geçen kardeşlerimizin katıldığı bu programımız da Başiskele Yeni Asya okuyucularının gayretleri ile son derece verimli geçti. Program boyunca İman ve Küfür Muvazeneleri kitabı takip edildi. Namaz dersleri ve müzakereler günlük okunan yerleri daha iyi anlamak için yine bu kitaptan okundu, mütalâa edildi. Bölgeden yoğun katılımın olduğu programda şahsî okumalar, masa çalışmaları, müzakereli dersler, yarışma ve gezi etkinlikleri yapıldı. Üstadın hayatı ve Risale-i Nurlar’ın neşir tarihleri konusunda ayrıntılı çalışma yapılarak konular hakkında bilgi sahibi olundu. Farklı şehirlerden katılan gençler birbirleri ile tanışıp kaynaşarak ebedî dostluklar kazandı.

*

Keşke bir ay sürseydi

Liselilerin 2. Grubu ise okuma programını 13 - 19 Temmuz arasında Isparta Barla’ da gerçekleştirdi. Asay-ı Musa ve Barla Lâhikasının takip edildiği, şahsî okumalar ve müzakereli derslerin yapıldığı bu program gençlerin ifadesi ile “keşke bir ay sürseydi” dedikleri bir program oldu. Gece Çam Dağı’nda Cevşen ve Yıldızname okumaları, Cennet Bahçesinde sabah okumaları, Üstadın evinde ve eski Barla’da yapılan dersler, gençler için unutulmayacak anlara vesile oldu. 

Kâinat kitabını okumak, tefekkür etmek, manevî ihtiyaçlarını gidermek ve ruhunu dinlendirmek noktasında son derece uygun olan Barla’da böylesine programların tekrarı talep edildi.

Modern dünyanın bilgi kirliliği içinde zihinlerin menfi fikirler ile kirlenmesi, doğru yönlendirmelerin yapılamaması gençleri son derece rahatsız eden bir durumdu.

Bu tür programlar sayesinde akıllarını tatmin eden, aklî ve mantıkî izahlar ile zihinleri doğru inşa edilen gençler için ömür boyu kendilerine kılavuz olabilecek kazanımlar elde ettiler.

Bir gününü bize ayırıp çok güzel bir organizasyon yapan Ispartalı Yeni Asya okuyucularına da teşekkür ediyoruz. Çok dakik hazırlanmış bir gezi yapmaya vesile oldular. Sidre’de akşam vaktinde yenilen akşam yemeği ve Isparta’nın ışıklarında kılınan akşam namazından tarifi imkânsız lezzet aldık. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. 

Programa katılanların duygu ve düşünceleri ise kısaca şöyle:

Ali Yahya / İstanbul

Öncelikle böyle güzel maneviyat lezzetleriyle dolu bir programda yer aldığım için çok mutluyum. Bu benim ilk okuma programımdı ve bu okuma programının da Barla gibi özel bir yerde gerçekleşmesi de ayrı güzel oldu. Program boyunca bir sürü güzel arkadaşlık edindim. Aslında buna arkadaşlık demek hafif kalır, çünkü program boyunca herkes sanki uzun yıllardır birbirini tanıyor ve sanki uzun yıllardır görüşmeyen dostlar gibiydi, tabi benim açımdan. Gerek şahsi okumalarda gerek müzakere derslerinde maneviyat denizinden balıklar tuttuk. Barla gezip görülmeye değer bir yer hele Çam Dağı. Biz Çam Dağı’na gece çıktık. Üstadın evleri, Cennet Bahçesi ve mezarlık ziyareti. Mezarlıkta bir amca ile karşılaştık  ve Allah Razı olsun bizi gezdirdi. O amca da Üstadı gören son nesildendi ve bize Üstad’la olan hatıralarını anlattı. Kendimi çok mutlu hissetmiştim. Barla’da gezdiğimiz yerlerin atmosferini teneffüs etmeyi Allah herkese nasip etsin inşallah.

Hasan Salih / İstanbul

Öncelikle çok eğlenceliydi yeni insanlar, yeni kişiler, yeni karakterler tanımak, daha önce duymadığım bilmediğim şeyler de öğrendim ve duydum. Tatbik ettiğimiz günlük program çok doluydu. Bazen uyuyakaldığım veya uyumak istediğim zamanlar oldu. Bu programda bazı yeni kelimeler öğrendim, Üstadın hayatına dair bilmediğim birçok şey öğrendim. Yani kesinlikle en azından haftada bir kez böyle güzel, dolu ve bereketli bir program bizi yeniden mutlu edecektir.

Celaleddin:

Lise okuma programını Barla gibi insan elinin az değdiği mübarek bir ortamda geçirdik. Bu benim ilk yaşadığım yerden uzakta geçireceğim program olacaktı. Bunun için ayrı bir heyecan içindeydim. Fakat Barla’ya vardığımızda sanki yaşadığım yerden hiç ayrılmamış gibi kardeşlerimiz, arkadaşlarımız ve abilerimiz oradaydı. Bu vesile ile Nurcuların abi kardeş ilişkilerini bir kez daha idrak etmiş oldum. Programımıza sabah namazı ile başlamak günün gerçekten, ama gerçekten verimli geçmesini sağlıyordu. Barla’da çeşitli ortamlara şahsî okumaları yapmak için gidiyorduk. Açık havada Risale okumak insanın anlamasında ve okunan sayfa sayısında artı etkisi olduğunu hissettim. Bunun sayesinde programda kitap bitiren talebelerden oldum. Her gittiğimiz ortamlarda mekâna uygun orada yazılmış veya orada bahsi geçen bir yer okumak kitabı ve mekânı birleştirmek gerçekten birbirlerini tamamlanmasına sebep oluyor. Bu sayede istifademiz en üst düzeye ulaşmış oluyor. Herkese Barla gibi el değmemiş ortamlarda program yapma imkânı olması dileğiyle görüşmek üzere.

Abdullah / Batman:

Dünyevî meseleler ruhumda ziyade bir açlık uyandırmıştı. Programa bir gün geç gitmemize rağmen inşallah ihlâs meyvelerini topladım, iman deposuna tekrar hakikatleri doldurdum. Muhabbet fedailerini gördüm feyzimi tazeledim.

Tecrübe ettim ki hiçbir mevzu iman hakikatleri ile meşgul olmaktan daha mühim değil. Üzgün olmamın sebebi rast gitmeyen bir kaç işim değil; hakikatlerle geçmeyen vakitlerim, baki âlem  için sürülmeyen, meyve vermeyecek olan onca müsait tarlalarıma karşı ilgisizliğimin farkına varışım oldu. Barla’daki Risale-i Nur Programı; susuzluğuma soğuk bir su oldu. Allah vesile olanlardan razı olsun. Devamlarının gelmesi ve bizimde iştirak etmemiz dileğiyle inşallah.

Seyda: 

Öncelikle sizleri program vesilesiyle tanıdım ve çok memnun oldum. 1 hafta gibi kısa bir sürede kardeşten daha yakın arkadaşlar olduk. Müzakereli dersler olsun sizlerle bir anlık beraberliğin ehemmiyeti benim için çok değerli hayat yaşanmaya değer ve sizler gibi değerli kardeşlerle süslendirmek ve Risale-i Nur ve Kur’ân yolunda zinetlendirmek lâzım gelir vesselâm. Öncelikle program süresi 1 hafta kadar olsa da uykuya kaptırmadığımız kerahat vakitlerini değerlendirmekten midir yoksa Barla’nın bereketinden midir 1 aydan fazla istifade ettik.

Ekrem: 

Memleketten epey uzakta ve nisbeten zor şartlar (uzun ve dönemeçli yollar, uykusuzluk...) olmasına karşın kimsenin ‘ev’ diye içinden geçirmediği hatta ‘daha’ diye ifade ettiği bir programdı. Müfritane irtibatın temelinin atıldığı Barla’da yeni örneklere şahit olmak nasip oldu. Birbirini henüz tanıyan beşerli grupların Çam Dağı’ndaki mescidde aynı battaniye altında gecelemesi ya da zirveye çıkışta herkesin bir gözünün diğer kardeşinde olması veya gece tefekkürü sırasında kendi battaniyesini kardeşinin sırtına sarması sadece ilk hatıra gelenlerden. Nasıl başlayıp bittiğini fark edemeyip konudan konuya geçtiğimiz müzakereli dersler, Barla hayatını anlamamıza vesile olan namaz dersi olarak okuduğumuz mektuplar ve hepsini değerli kılan her gün Barla’nın bir noktasında yaptığımız şahsî okumalar... Bu şekilde geçmeyen yazlarımıza yazık etmişiz, bundan sonra o güzel zamanları zayi etmez artık bu ekip. Unutmadan Isparta’daki Yeni Asya okuyucusu ağabeylerimize de Sidre macerası ve son derece ince düşünülmüş bir program ayarladıkları için teşekkürler. 

Tadı damağımızda kalmış bir program olarak böyle bir güzelliğe vesile olanlara soruyoruz: Diğer program ne zaman?

*

EbedÎ dostluklara vesile oldu

Üniversite öğrencilerinin okuma programı da 24 - 29 Temmuz arasında Bursa’da düzenlendi. Bursa’nın ev sahipliğinde gerçekleştirdiğimiz program da kısa ve öz, çekirdek misal bir program oldu. Farklı şehirlerden katılan kardeşlerimizin birbirleri ile tanışıp kaynaşması, muhabbet ve uhuvvetin hasıl olması açısından son derece verimliydi.

Mesnevî-i Nuriye’nin takip edildiği programda konu ve özet çalışmaları ile birlikte araştırmalar yapılması, müzakereli derslerin ve şahsî okumaların yapılması programı son derece verimli bir hale getirdi. 

Geziler, yarışmalar ve çeşitli interaktif faaliyetlerin yapıldığı program ebedî dostluklara vesile oldu inşallah...