KÜBRA ÖRNEK KORKMAZ - İSTANBUL
[email protected]

İstanbul Yeni Asya Hanımları tarafından, geçtiğimiz hafta düzenlenen Gençlik Paneli büyük ilgi gördü. Sunuculuğunu Gülnur Tercan’ın, moderatörlüğünü ilahiyatçı Zeynep Aksoy’un yaptığı program, Nurefşan Tuna’nın Kur’an tilavetiyle başladı.

Ayşenur Yaşar, açış konuşmasında “Hangimiz hangi yaşta isek o yaşın genciyiz. Herkes bulunduğu zamanda geleceğe yatırım yapmalıdır. Herşey gibi gençliğinde lezzeti gidecek. Ama ibadette, taatte, hayırda sarfedilirse ebedi lezzet olacak” şeklinde konuştu. İlahiyatçı Nesibe Usluer, “Gençliğin değerleri” konusunda değerlendirmeler yaptı. Usluer şöyle dedi: 

GENÇLERİN İMANLARI TAKVİYE EDİLMELİ

“Gençlik Farsça’da define ve hazine anlamlarına gelmektedir. Değer ise bizim varlıklar, davranışlar, eylemler arasında seçim yapmamıza iyi kötü güzel çirkin diye nitelendirmemizi sağlayan inançlardir. Müslüman bireyler olarak bizlerin değer anlayışını İslamiyetin getirdiği hükümler belirlemektedir. Gençlerde manevi değerlerin oturması ve gelişmesi için imanı tahkiki yapmanın önemi ortaya çıkmaktadır. Nitekim Peygamber Efendimiz bu konu üzerinde durmuş gençlerin imanlarını takviye etmenin gerekliliğini yaşayarak, anlatarak göstermiştir. Risale-i Nur’da gençlerde manevi değerlerin oluşması için imani takviye etmenin önemi vurgulanmıştır. Öte yandan gençliğin delidolu zamanlarında cazibedar fitneler içinde imanı muhafaza etmenin yolları gösterilerek, akibetin düşülmesi gerektiği ifade edilmiştir.”

İfsad komitelerine karşı Kur’an kalesine sığınmalıyız

Çocuk ve genç psikiyatristi Şeyma Coşkun, “İfsad komiteleri ve gençliğin maruz kaldığı tehlikeler”i şöyle anlattı: “25. Sözde ‘Her çeşit fesat komitelerine karışan ve her nevi ihtilâle parmak karıştıran yine o millet’ ifadelerinde işaret edilen Yahudilerin; gençleri, kadınları, toplum ve aile hayatını ifsad etmek amacıyla yaptıkları tahribattan bahsedilir. Komiteler; fikir akımları yoluyla imansızlık ve küfür tohumlarını yayarken, sefahatteki tiryakilik ile gençleri his ve heveslerinin esiri haline getirerek türlü türlü bağımlılıklara ve yanlış yollara sevk etmeye çalışmaktadırlar. Onların tüm bu ifsad hareketleri karşısında bizim en metin kalemiz Kur’an ve Sünnet-i seniyye kalesidir.“

Fani çözümler tedavi edemez

Dijital ürün tasarımcısı Nuriye Sultan Kostak, “Ruhun yaralarına Risale-i Nur’dan merhemler” başlığında şöyle konuştu: “İnsanoğlunun hastalıkları en iyi tanıdığı ve çözümlediği, pek çok hastalığın çaresini bulduğunu düşündüğü bir zamandayız. Öte yandan estetik ve kozmetik sektörü de inanılmaz revaçta. Gençlik-sağlık-güzellik belki de hiç olmadığı kadar parlatılıyor ve dayatılıyor. Normal olan sürekli genç kalmak-güzel olmak ve sağlıklı bulunmak. Yaşlılık-çirkinlik-hastalıktan var gücümüzle kaçıyoruz. İnsanlık bedenen-zahiren daha güzel, daha bakımlı, daha sağlıklı, daha güçlü iken ruhumuz ne durumda? (…) Ebedi hayatı tehdit eden ruhi yaralarımızı fani ve tek dünyalı çözümler gerçek manada tedavi edebilir mi? Ebed isteyen ruha sahip insan ebediymiş gibi yaparak gerçekten mutlu olabilir mi?”