"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bineğimiz şevk

H. Muharrem OKUR
23 Haziran 2022, Perşembe

Kar kış demez, irkilmez, üzülmez, acı duymaz;

Mevsim, bütün ömrünce ılık gölgeli bir yaz.

En sarp uçurumlar gelip etrafını sarsa

Ay batsa, güneş sönse, ufuklar da kararsa,

Gökler tıkılıp çökse, yolundan yine dönmez,

Ruhundaki imanla yanan meş’ale sönmez. 

(Tarihçe-i Hayat, Önsöz’den)

Yukarıdaki manaya uygun olarak şevkle hizmetlerimize devam ediyoruz. Hamdolsun hizmetlerimiz gün geçtikçe gelişiyor ve gittikçe daha da gelişecek inşallah.

Medrese-i Yusufiye ekibimizle birlikte hizmetlere yetişmeye çalışıyoruz. Yeter ki ihlas düsturlarına riayet edelim. Uhuvvet ve tesanüdümüzü koruyalım. Okuyucularımızın dualarını bekliyoruz.

Hizmetlerimizin devamı açısından önemli bir yeri olan ‘İşte Hayatım Mehmet Kutlular’ kitabında bir hatıra var. Cemaatî meselelerdeki şahsî tavrımızı belirtmesi açısından bu hatırayı paylaşmak istiyoruz:

“Zübeyir Ağabey şahsî meselelerin üzerinde durulmasını istemezdi. Özellikle cemaat içi problemlerde, bu konuda daha hassas davranırdı. Tabiî, bünyede bazan dalgalanmalar, değişik hadiseler meydana geliyordu. Bunların üzerine, “ortadan kaldırma”ya yönelik bir şiddetle gidiyorduk. 

“O zaman Zübeyir Ağabey’in şu uyarısına muhatap oldum: “Kardeşim, bu hadiseler bitmez. Siz bunların kökünü kazımaya uğraşıyorsunuz; ama bunların biri biter, diğeri çıkar. Dolayısıyla bu tip şeylerle meşgul olmak yerine ağzınız sussun, eliniz çalışsın. Hizmete yönelin, hizmet yapın. İnsanlar o iyiliğe ve hizmete bakar. 

“Aynı zamanda, konuşmak tehlikeli ve sıkıntılıdır. Çünkü insan hissini karıştırır, iftiraya, birtakım mübalâğalara girebilir. Bunun manevî mes’uliyeti de vardır. Aynı zamanda gıybet de olur. Dolayısıyla böyle hadiselerde gayet kısa, öz olarak, “anlaşamadık, farklı düşüncenin içine girdik. Bunun için biz bu arkadaşlarımızla beraber çalışamıyoruz”, gibi şeyler söylemekle yetinin. Bu mes’uliyeti mucip değildir, ama aynı zamanda bir tesbittir, bir tariftir de. Karşınızdaki de, zaten ne demek istediğinizi anlar.” (Mehmet Kutlular, İşte Hayatım)”

Bir mesaj

Aşağıdaki hadise geçen hafta gelişti.

Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun tivitinden sonra Watshapp hattımıza şöyle bir mesaj geldi:

“Biz altı kişilik bir kız öğrenci eviyiz. Risale-i Nur okumaları yapıp beraberce istifade etmeyi çok istiyoruz fakat malum fiyatlar bizim öğrenci bütçemizi zorluyor. İnternet haberlerinde yazan haberi görünce çok sevindik. Biz de (risalelerden) çok isteriz. Bunun için ne yapmamız gerekir?”

Telefon ettim. Öğrenciler değişik fakültelerde okuyordu. Biz de “Bir külliyat altı kişiye yetmez. Herbirinize birer külliyat gönderelim, ancak bir şartımız var. Bir yılda bu eserleri okuyup bitireceksiniz dedim. Kabul edip teşekkür ettiler.

(Bunun gibi taleplerde bulunanlar için okuyucularımız külliyat bağışında bulunabilirler.)

Bizimle irtibat için: 0532 471 53 52

Okunma Sayısı: 1475
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Necati

    27.6.2022 12:45:30

    Tebrikler kardeşim. Allah razı olsun, biz istikametli hizmetimize devam ettikçe, ihtilaflar azalacak kardeşlik bağımız daha da güçlenecektir.

  • Aysun Koç

    23.6.2022 17:43:43

    Mevlam sizlerden ebeden razı olsun.Hizmetleriniz mahşere kadar devam etsin.İnşaAllah.Yeni asya hakkın ve hakikatin gür sesi.

  • Eyüp Aktaş

    23.6.2022 05:12:07

    Gökler yıkılıp çökse.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı