"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Devrimlerin sınırları ve İran

Hasan GÜNEŞ
15 Ocak 2020, Çarşamba 00:32
Geçen asır başlarken devrimler, ihtilâller ve inkılâpların asrı olacak diye düşünülmüştü, ancak beklenen olmadı.

Sovyet, Çin, Orta Amerika, Orta Doğu’daki Baas ve İran devrimleri derken hiçbirisi kabuklarını kıramadı ve nihayetinde aslına döndü.

Sovyetler ve Kızıl Çin önceki dönemin Yecüc Mecüc’ü olan Cengiz ve Hülagu’nün geldiği sınırlarda kaldı. Kader kalemi yeni sebepler halk etmiş dünyanın en büyük ordularına sahip modern Yecüc Mecüc’ü bir şekilde durdurmuştu.

Aslında kaderin halk ettiği sebeplerden en önemlisi insan fıtratına dayanan hakikatlerle başlıyor. İnsan fıtratı en nihayetinde savaş, kan, katliâm ve tahribatı kabul etmiyor ve sonunda üstesinden geliyor. 

Sovyet devriminden sonra Stalin ve Troçki arasındaki görüş ayrılığı devrim ihracı konusunda başladığı ifade edilir. Stalin “Diğer ülkelere devrim ihracına başlarsak bütün dünyayı karşımıza alırız ve çökeriz. Zaman kazanalım ve bir başarı hikâyemiz olsun. Dünya işçileri için daha cazip olur” demişti.

Troçki ise idam sehpalarından, katliâmlardan ve tek parti diktatoryasından bir başarı hikâyesi çıkmayacağını iyi bildiği için “geç kalırsak devrim biter” diyordu. 

İkinci Dünya Savaşı ile Doğu Avrupa komünizme terk edilince artık yeni bir efsane vardı. Komünizm havalara girip Güney Kore’yi işgale kalkınca bütün dünya birleşip efsaneye nokta koydu. Onlara tahsis edilen bölge Doğu Avrupa ve bir kısım Ortadoğu ülkeleriydi. Batının önemsemediği ve pek de kontrol edemediği bölgeler…

İran devrimi de Sovyetlerin ilk dönemdeki tartışmalarını derinden yaşadı. Devrim mi, islâhat mı? Ya da ihraç nasıl olacak, silâhlı mı silâhsız mı?

Irak’ın, İran’a saldırtılmasıyla İran’a çizilen rota ya da rol kesinleşmişti. Şiî ideolojisinin dışında bütün yollar kapalıydı. Şiî ideolojisinin ne Batı’ya ne İsrail’e hiçbir zararı yoktu. Mezhepçilik şer odakları için en kullanışlı alet idi… Kısa zamanda Ortadoğu yangın yerine döndü. Yeni efsaneler doğuyordu. Halbuki efsaneler bir yerlerde hazırlanıyor ve pazarlanıyordu.

Güya selefi bir grup çıkıyor kısa zamanda Suriye’nin yarısını Irak’ın üçte birini kontrolü altına alıyordu.

Karşısına Şia’dan bir efsane çıkıyor. Suriye’den Irak’a oradan Yemen’e kadar tarih yazıyordu.

Zafere aç toplumlar efsanelere inanıyor. Hâlbuki zafere ve başarıya değil yapılanlara bakmak gerekiyor. Kandan, katliâmdan, şehirleri yakıp yıkmaktan, şiddet ve terörden efsane çıkmaz.

Bediüzzaman Said Nursî’nin Lem’alar isimli eserindeki bir ikazıyla yazımıza son verelim: “Ey ehl-i hak olan Ehl-i Sünnet ve cemaat! Ve ey Al-i Beyt’in muhabbetini meslek ittihaz eden Aleviler! Çabuk bu manasız ve hakikatsiz, haksız, zararlı olan nizaı aranızdan kaldırınız. Yoksa şimdiki kuvvetli bir surette hükmeyleyen zındıka cereyanı, birbirinizi diğerinin aleyhinde alet edip, ezmesinde istimal edecek. Bunu mağlûp ettikten sonra o aleti de kıracak.”

Okunma Sayısı: 1868
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mürsel

    15.1.2020 12:09:44

    İran devrimin ilk yıllarında en kucaklayıcı ve İslami tondaydı.Zamanla her devrim gibi kendi kurucularını yemeye başladı. Bugün ise en azgın en taşkın dönemini yaşıyor.İran'da doktora yapan merhum İkbal'in dediği gibi, İran'da Farslık İslam'a hükmeder hale geldi.Tıpkı kemalizmin bir dönem İslam'a hükmettiği gibi.İç kazanları patlatmamak için hamaset ve Fars efsaneleri ütetiyor.Erzurumlunun dediği gibi; " Fars şaşırtmacaları" yapıyorlar.

  • Ahmet Danışmaz

    15.1.2020 03:25:19

    Hasan abi Allah razı olsun. Artık bunun üzerine söylenecek bir söz yok. Köln’den çok selamlar

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı