"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Temel İslami Kavramlar: Hak

Hüseyin Şahinoğlu
16 Nisan 2021, Cuma
Hazırlayan: Hüseyin Şahinoğlu

Sözlükte “hak” kelimesi “doğru, gerçek, katiyet, kesin ve sabit olmak” gibi anlamlara gelmektedir. Terim olarak ise “mutlak gerçeklik olarak Allah, O’ndan gelen mesajlar, gerçeğe uygun olan hüküm, doğru inanç ve kabul, zamanında yapılan ve uygun yapılan iş” demektir. Dil âlimlerine göre zıt anlamlısı “bâtıl, doğruluğu olmayan şey, gerçekle örtüşmeyen inanç ve anlayış”tır.

Kur’ân-ı Kerîm’de 250 dolayında âyette geçen hak, sözlük anlamındaki zenginliğe bağlı olarak hem Allah’a izafe edilmekte, hem gerçeğe uygun söz, hem bir olayın iç yüzü, hem doğru haber hem görev ve sorumluluk gibi anlamlarda kullanılmaktadır. Hak kelimesi Allah’a izafe edildiğinde, “Onun bizzat ve sürekli olarak var olan, gerçekliği muhakkak olan, uluhiyeti fiilen gerçekleşen” mânâsına gelir. Şu âyet, Allah’ı bu ismi ile anan âyetlerden birisidir: “Bu böyledir. Çünkü Allah hakkın ta kendisidir. Şüphesiz O, ölüleri de diriltir ve O, her şeye kadîr olandır” (Hac 22/6). Şu âyet ise O’ndan gelenin hak, bunun dışındakilerin ise batıl olduğunu ifade etmektedir: “De ki hak geldi, batıl zâil oldu. Şüphesiz batıl yok olmaya mahkûmdur” (İsra 17/81). Şu âyet de hak kelimesinin görev ve sorumluluk anlamında kullanıldığına bir örnek teşkil etmektedir: “Sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, eğer geride bir hayır yani mal bırakmışsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya meşrû bir tarzda vasiyette bulunması müttakiler için bir hak, bir vazifedir” (Bakara 2/ 180).

Kur’ân-ı Kerîm’de hak kelimesi geniş bir yelpazede kullanılmakla birlikte bunların birbiriyle ilişkili olduğu görülmektedir. Said Nursî’nin de ifade ettiği gibi “kâinatta en büyük hakikat Allah’a imandır”. Çünkü ezelî ve ebedî olan yalnız O’dur. O, mutlak “hak” olduğu için O’ndan gelen bütün mesajlar, sözler, hükümler de “hak”tır, hakikattir. Bu bağlamda İslâm hak din, Kur’ân hak kelâm, Hz. Muhammed (asm) hak peygamber, Kur’ân ve sünnette yer alan her hüküm, her ödev ve her görev hak, Kur’ân ve sünnetin gösterdiği yol da hak yoldur. Bu çerçevede mü’min Hak olan Allah’a samimiyetle bağlanan ve O’nun hak olan hükümlerine uymayan çalışan kimse demektir.

Okunma Sayısı: 887
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı