"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Fitneye alet olmak

İbrahim ERSOYLU
27 Kasım 2020, Cuma
Fitne; bozgunculuk, ara bozmak, fesat, karışıklık çıkarmak, insanları birbirine düşürmek anlamlarına gelir. 1

İslâm’da insanların, özellikle Müslümanların arasını bozmak, fitne çıkararak onları birbirlerine düşman yapmak, Allah’ın sevmediği çok kötü bir davranış olarak vasıflandırılır. Kur’ân’da “Fitne çıkarmak adam öldürmekten daha kötüdür” buyrulur. 2

Başka bir âyette “Onlar yeryüzünde bozgunculuk yapmaya koşarlar. Allah, bozgunculuk yapanları sevmez” denilmektedir. 3

Söz ve davranışlar ile bu işe alet olmak, çok büyük bir vebal olup nifak alâmeti olarak sayılmıştır. Bu işi yapanların bir özelliğine Kur’ân’da şöyle dikkat çekilir; “Onlara ‘yeryüzünde fitne – fesat çıkarmayın’ dendiğinde ‘Biz ancak ıslah ediciyiz’ derler.” 4

Hz. Peygamber (asm) bir Hadisinde, fitne zuhur ettiği zaman evinde oturmayı, diline hâkim olup günahlarına ağlayarak tövbe etmeyi ve kendi işiyle meşgul olmayı tavsiye etmektedir. 5

Bu işe vesile olmanın bir özelliği yalan söylemektir. Peygamber Efendimiz (asm): “Nifakın dört özelliği vardır; bunlar kimde bulunursa o kimse tam münafıktır. Kimde bunlardan biri bulunursa, kişi o özelliğini terk edinceye kadar üzerinde nifaktan bir iz taşıyor demektir. Bu özellikler: Emanete hıyanet etmek, konuşunca yalan söylemek, söz verince sözünde durmamak, düşmanlık edince haddi aşmaktır.” 6 buyurmuştur.

Aziz Üstadımız Bediüzzaman, “Fitne-i Ahir zaman o kadar dehşetli ki kimse nefsine hâkim olmaz” 7 Hadisini, fitnenin insanları kendine çekeceği ve meftun edeceği, onlar bu işi ihtiyarlarıyla belki zevkle irtikâp edecekleri şeklinde yorumlamıştır. 8

Bediüzzaman, fitneyi uyandırarak insanları baştan çıkarmanın, deccal ve süfyanın işi olduğunu ifade eder. 9

Bediüzzaman, Risale-i Nur Külliyatı’nın İhlâs ve Uhuvvet Risalelerinde bütün Müslümanları amellerinde muhlis, içtimaî münasebetlerde birbirlerine karşı Kur’ân’ın emrettiği uhuvvet ile davranmalarını tavsiye etmektedir. O, bir çok lâhika mektubunda da Nur dairesinde ihlâs, uhuvvet ve tesanüde dikkat çekmiş, Nur Talebelerinin, fitne kapılarını kapatarak birlik içinde olmalarını istemiştir. 10

Ne yazık ki bazı kişiler Mü’min, Müslüman oldukları halde bu işin vahametini idrak etmeyerek nefislerine mağlûp olup, söz ve tavırlarıyla kardeşleri arasında uhuvvet ve tesanüdün bozulmasına sebep olmaktadırlar. Onların bu işi İslâm’a darbe vurmaya çalışan zındıkaya yaramaktadır.

Son söz: Biz Nur Talebeleri, fitne kapılarını kapatarak, aramızdaki çakıl taşları mesabesinde olan ayrılıkları meşveret zeminlerinde Nur ölçüleri ışığında çözerek, genelde diğer Müslüman kardeşlerimizle, özelde Nur dairesindeki kardeşlerimizle uhuvvet, tesanüt, hürmet ve muhabbet bağlarının kuvvetlenmesine azamî mertebede çalışmalıyız.

Dipnotlar:

1– TDK, fitne md. 2– Bakara, 2/217. 3– Maide, 5/64. 4- Bakara, 2/11. 5– Nesaî Hadisi. 6- Müsned, II, 189. 7– Suyutî, Fethu’l Kebir,1/315. 8– Şuâlar, 616. 9- Age, s. 621. 10– Lem’alar 20 ve 21. Lem’a; Mektubat, 22. Mektup; Şuâlar, YAN, s. 544, 780; Kastamonu Lâhikası, s. 336.

Okunma Sayısı: 2993
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali

    27.11.2020 14:29:14

    Doğru amma dikkat; fitnenin lokomotifi siyasettir..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı