O, Lâhikalardaki bir çok mektubunda da Nur Talebelerinin, fitne ve fesat tuzaklarına karşı müteyakkız olup uhuvvet ve tesanütlerini azamî derecede muhafaza etmelerinin lüzumunu ifade eder. 2

Nur Talebeleri, Risale-i Nur yoluyla insanların imanlarını kurtarma ve muhafaza gibi, kâinat çapında ve ebedî hayatla alâkalı, mükâfatı ebedî saadet olan büyük bir hizmeti ifa etmektedirler.

Onlar bu önemli hizmeti yaparken, insanlar arasında dinsizliği ve ahlâksızlığı yaymaya çalışan ilhad komiteleri ve şer odakları şüphesiz boş durmayacaklardır. Hedeflerine ulaşmada kendilerine en büyük engel gördükleri Nur Talebelerini rahat bırakmayacaklardır.

Nitekim hiçbir dönemde onları rahat bırakmadıklarını görmekteyiz. Tek partili istibdat döneminde hizmetlerine engel olmak için, devletin adliye ve inzibat güçlerini iğfal ederek Üstad ve Nur Talebelerine musallat etmişlerdir. Onlara hapis, sürgün, tecrit, zehirleme gibi dünyada emsali bulunmayan envaî çeşit zulmü reva görmüşlerdir.

Ancak o dönemde Üstad ve Nur Talebeleri, uhuvvet ve tesanütlerini güçlü tutarak ve pes etmeyerek hizmetlerine devam etmişler, bu yoldaki fitne ve fesat oyunlarını boşa çıkarmışlardır.

Günümüzde benzer dehşetli, sinsi oyunlar oynandığı anlaşılmaktadır. Nur Talebelerinin, özellikle Yeni Asya Camiasının Hizmetlerine mani olmak için, aralarına nifak sokarak onları ayrıştırma, düşmanlık tohumları ekme, sonra birbirlerine tokuşturarak enerjilerini tüketerek onları etkisiz hale getirme planı işletilmek istenmektedir.

Nur Talebeleri bu plana karşı, Üstad ve saff-ı evvel ağabeylerin yaptıkları gibi demir gibi sarsılmayarak, uhuvvet ve tesanütlerini ne pahasına olsa olsun muhafaza ederek fitne tuzaklarını etkisiz hale getirmeleri gerekmektedir. 3

Bunun yolu: Her bir Nur Talebesi, İhlâs ve Uhuvvet Risaleleri’ndeki düsturları özümseyerek hayata tatbik etmesi, enaniyetini şahs-ı manevînin havuzunda eritmesi, haklı da olsa kardeşlerini tenkit etmemesi, 4 medarı niza bir mesele varsa istişare zemininde çözülmesine çalışması, İhlâsı ve tesanüdü bozacak söz ve hareketlerden yılandan, akrepten kaçar gibi kaçmasıdır.

Nur Talebesi uyanık olmalıdır. Hücum eden dehşetli yılanlar gibi zındıkların hücumuna arka çevirip, kardeşlerinin sinek mesabesinde olan küçük hatalarıyla uğraşmaması lâzımdır.

Elhasıl: Nur Talebelerinin uhuvvet, tesanüt ve ittihadı sadece kendileri için değil, Türkiye’deki ehl-i İman, hatta bütün Müslümanlar için lâzımdır. Çünkü onların zındıka ve dinsizliğe karşı imanlarının ve kuvve-i maneviyelerinin muhafazası bu ittihat ve tesanüde bağlıdır. 5

Dipnotlar:

1- Lem’alar, 2017, s. 275. 2- Şualar,YAN, 2010, s. 506. 3- A.g.e. 777. 4- Kastamonu L.YAN, 2011, s. 319. 5- Şuâlar, YAN, 2010, s. 507.