Süleyman Demirel samimi bir dosttur. En zor dönemlerde bile dostlarını terk etmez, onlara sahip çıkar ve yanlarında olurdu. Babam Ankara’ya gittiğinde Güniz Sokağa uğrardı. Ticari hayatta sıkıntı geçirdiğimizi biliyordu. Güniz Sokakta otururken babamı elinden tutarak yan odaya götürür ve “Hanefi Bey; sıkıntılarını aştın mı?” diye sorarak ilgilenir. Siyasi hayatta beraber olduğu insanlara her zaman değer verip, onları çok önemsediği ve vefalı bir dost olduğu herkesin malumudur. Bu özellik ona ailesinden gelir. Babası Yahya Çavuş (Paşa Dayı) Demirel soyadını demirci ustası olan üvey babasından dolayı alır.

Sert muhalefete rağmen Nur Talebelerine sırtını hiç dönmedi, her zaman Bediüzzaman Hazretlerine ve Nur Talebelerine sahip çıktı. İsmet İnönü “Demirel’in Nurcuları himaye ettiğini” ileri sürerek “Said Nursî’nin halifesi olduğunu” söyler. Demirel’de “Allah’ın adı söylenmeyecek mi?” şeklinde cevap verir. Hasan Pulur da “Demirel’in siyasî hayatında zikzaklar olmuştur, ama Said Nursî konusunda asla” der. Ankara Kocatepe’de Bediüzzaman için okutulan mevlide DYP Genel Başkanı olarak tebrik telgrafı gönderirdi. “Said Nursî âlim değildir diyenin alnını karışlarım” diyerek Nur Talebelerini hizmet ve mücadelede yalnız bırakmaz. Bayram abinin ve Ali Uçar abinin cenazelerini Bulgaristan’dan ilgilenip getirten odur.

Demirel devlet yönetiminde siyasi kariyeri boyunca inatlaşmadı, ekibi ile takım çalışması sonucunda o an için âli menfaatler neyin yapılmasını gerektiyorsa onu yapardı. 24 Ocak kararları bunun müşahhas örneklerindendir. Ama bugün ekonominin enstrümanları konusunda inatlaşılınca; ekonominin, dövizin, enflasyonun ne hale geldiği, fiyatların aşırı şekilde artması sonucunda milletin alım gücü düşünce nasıl fakirleştiği ve dar gelirlinin nasıl geçim sıkıntısı çektiği ortada…

Eleştiri konusunda basında kendisi aleyhinde çıkan haberlere, karikatürlere Türk siyasal hayatında en hoşgörülü yaklaşan siyasetçi Demirel’dir. Demirel’in bu hoşgörülü tavrı, entelektüel kesimde saygınlığını arttırmıştır. Süleyman Demirel’in 7 yıl Cumhurbaşkanlığı döneminde 71 kişi hakaret suçundan ceza almış. Bugün ise İfade Özgürlüğü Derneği kurucusu Prof. Dr. Yaman Akdeniz’in belirttiğine göre Cumhurbaşkanına hakaretten 35 bin 507 kişi hakkında soruşturma açılmış, bunlardan 3 bin 625’i hapis cezası almıştır.

Demirel uzlaşmacı bir kişiliğe sahipti, “Ben anlaşmak için iğne deliği kadar küçük bir delik bulsam, oradan deveyi geçirim” sözleri ile bu meziyetini ortaya koyuyor. Koalisyon konusunda başarılı olmasının sebebi uzlaşmacı bir kişiliğe sahip olmasıdır. “Geçmişteki en büyük hatam bir kısım arkadaşlarımın AP’den kopmalarını ve Demokratik Parti’yi kurmalarını engelleyememiş olmamdır” cümleleri ile hatasını kabul eder. Bu günkü siyasetçiler ise yola çıktıkları arkadaşlarını terk etmişler, yolda buldukları ile yola devam ediyorlar. Uzlaşma bunun neresinde…