Zaferler dendiği zaman, tarihimizde hep Ağustos ayı akla gelir. Bütün kış ve bahar aylarında yapılan hummalı bir hazırlıktan sonra ordu bizzat padişahın komutasında sefere çıkar, düşmanla Ağustos ayında karşılaşır ve birkaç saat içinde kazanılan parlak bir zaferle başşehre dönülürdü.
İşte bu zaferlerden bazıları:
- 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi
- 11 Ağustos 1473 Otlukbeli Zaferi
- 23 Ağustos 1514 Çaldıran Zaferi
- 24 Ağustos1516 Mercidabık Zaferi
- 29 Ağustos 1521 Belgrad’ın Fethi
- 29 Ağustos 1526 Mohaç Zaferi
- 1 Ağustos 1571 Kıbrıs’ın Fethi
*
Müslümanlar, din, iman ve Kur’ân’dan aldığı güç sayesinde karşısında hiçbir engel tanımamıştır.
Bu imana zamanın topu, tüfeği ve en güçlü silâhları fayda edememiştir.
Nitekim Allah şöyle buyuruyor:
“Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Bilâkis onlar diridirler, lâkin siz anlayamazsınız”(Bakara Sûresi) buyurmaktadır.
Yine onlar, Efendimizin (asm); “Allah rızâsı için bir gün nöbet beklemek, dünyâ ve dünyâdakilerden hayırlıdır” (Buhari, Cihad) hadîs-i şerîfindeki müjdenin bilinciyle sınır boylarında nöbet tutmanın kutsallığını canlarından aziz bilmişlerdir.
Milletimiz İslâmiyet’i kabul ettikten sonra insanlık tarihinde yeni değerler açan büyük zaferler kazanmış, üstün medeniyetler kurmuştur. Kazanılan bu büyük zaferlerin büyük bir kısmı ve önemlileri içerisinde bulunduğumuz Ağustos ayında gerçekleşmiştir.
Bundan dolayıdır ki Ağustos ayı şanlı tarihimize “zaferler ayı” olarak geçmiştir.
Allah, dedelerimizden razı olsun.
Ne mutlu onlara lâyık olup bu topraklarda yaşayabilene!