Muhammed Said Aksakal’ın vefatı sonrası, avukatı Ahmet Yaşar’ın mahkemeye verdiği dilekçenin özetini bugün tamamlayalım:
* Söz konusu mektup Müvekkilin elinden çıkmamakla beraber Isparta Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Mustafa Akbulut “Kim olduğu belli olmayan bir şahsın kime ait olduğu tesbit edilemeyen bir mektubuna istinaden onca hâkim, cumhuriyet savcısı, başsavcı, mahkeme başkanı ve Yargıtay üyesinin dosyaya taraf kaydedilmesi isabetli olmamıştır. Dava konusu mektubun korkutuculuk özelliği yoktur. Şahsımıza iletilen yırtıp attığımız sözde tehdit mektuplarından sadece biridir. Konunun benimle ilgisi yok. Dava ve şikâyetim yok. Katılma talebim yok. Dosyadan taraf sıfatımın çıkartılmasını talep ediyorum” diyerek yapılanın hata olduğunu haykırmış, ama duyan olmamıştı. Her duruşmada muhtelif illerden talimatla ifadeleri alınan hâkim ve savcıların beyanları dosyaya geliyor, gelmeyen müzekkere cevapları için tekit yazıları yazılıyor, duruşmalar ileri tarihlere atılıyordu.
* Müvekkil yaklaşık 9 ay cezaevinde kalmasına rağmen 5 yıldır kaçmamış ve sabırla yargılamanın sonucunu beklemişti. 5 yıldır evlatlarına ve eşine hasretti. Yargılamanın sonucunda yine beraat edeceğine emin olduğundan kaçmamıştı. Yeni doğan çocuğunun kokusundan 5 yıldır mahrumdu.
Yargılama yıllar sürecek olsa da en azından yurt dışı yasağı kaldırılsaydı bu dram, bu haksızlık bir nebze çekilebilirdi. ISRARLA YAZDIK, ISRARLA İSTEDİK, ISRARLA VURGULADIK, ama sesimizi mahkemeye duyuramadık, haksızlığı anlatamadık, yaşananın çok elim neticeler doğurduğunu anlatamadık.
* Elhasıl, Müvekkil yıllardır çektiği üzüntü ve stresten dolayı kalbi ve midesi rahatsızlanmış, vücudunun her tarafında yaralar çıkmıştı. Nihayetinde günün birinde kovid salgını Müvekkili yakaladı, hastalıklı vücudu bu hastalığa tahammül edemedi, ruhunu teslim etti. Aksakal, 10 Kasım 2021 tarihinde verilen yurt dışı yasağının kaldırılması kararının 19 Kasım 2021 tarihinde UYAP’a yüklendiğini göremeden 15 Kasım 2021’de bu fani dünyadan evlatlarına hasretle göçüp gitti ve davası kendisinin bize hep vurguladığı sonsuz hayattaki mahkemelere kaldı. Sizin vereceğiniz kararın ise hiçbir önemi kalmadı...