Yaşadığımız süreçte yapılan en vahim hatalardan biri, iktidardaki “dindar” politikacıların, siyasetlerini, ahirzaman eşhasının ve zihniyetinin gölgesi altında ve dahası ona yaranmaya çalışarak yürütüyor olmaları.
Bu istikametteki son derece yanlış girişimler şimdiye kadar hep ters tepti; sahiplerini son derece hazin ve zelil durumlara düşürdü; ama faturası ve maliyeti onlarla sınırlı kalmadı; topyekûn dinî inkişafa zarar verip, eldeki kazanımların hebası ile çok gerilere gidilmesine yol açan ağır sonuçlar getirdi.
Oysa Çağın Müceddidinin Kur’an’ın nuruyla ahirzaman hadislerinden çıkardığı “Bu zamanda siyaset yoluyla netice alınamaz” dersine kulak verilip itibar edilseydi, hem bunlar olmaz, hem de uzun senelerin sabır ve çile yüklü çalışmalarıyla oluşturulan muazzam potansiyel yanlışlara kurban edilmezdi.
Çağın Müceddidi, bütün mesailerin milletin irşadı ve yeni nesillerin imanî değerlerle teçhizi noktasında yoğunlaşması, bu değerlerin topluma mal edilmesi ve bunlara dayanan bir sivil toplum yapısının güçlendirilip öne çıkarılması gereği üzerinde duruyordu.
Siyasette ise, ahirzaman zihniyetinin bürokratik mekanizmalardaki ağırlığına karşı, milletin içinden çıkmış demokrat kadrolara güç verilmesi tavsiyesinde bulunuyor; “bid’a rejimi”nin tahribatını tamir için en geçerli ve sağlıklı yolun, hürriyetlere zemin hazırlayacak bu kadrolarca açılacağını bildiriyordu.
Güya “din adına“ siyaset yanlışına girişenler, dine ve dindarlara verdikleri zararın yanında, millî iradeyi parçalayıp demokratları ve demokrasiyi zaafa düşürmek suretiyle de “bid’a rejimi”nin ömrünü uzatmış oldular.
Dahası, 30’lu yılların tek adam rejimi, son dönemde “din adına siyaset” yapanlar eliyle hortlatılıp yeniden milletin başına musallat edildi. Neticelerini hep birlikte görüyoruz.
30’lu yılları aratmayan, hattâ yer yer o devirleri de sollayan görülmemiş boyuttaki hukuksuzluk anaforu ve sebebiyet verdiği inanılmaz tahribat, bu tercihin hazin sonucu.
Ümit ediyoruz ki, hiç değilse yaşanan bunca hadiseden sonra Çağın Müceddidinin haklılığı anlaşılır, başımıza gelen sıkıntı ve musibetlerden gerekli ibret dersleri çıkarılır ve bundan sonra ona göre hareket edilir.
Zaten başka da bir çıkış yolu yok...