"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ba’de harabi’s-Suriye

Kâzım GÜLEÇYÜZ
17 Ekim 2019, Perşembe
MENBİÇ SÜRPRİZİ VE SONRASI

Barış Pınarı adı verilen harekât için daha ilk günden “Türkiye savaşa girmiyor. Alt tarafı bir operasyon yapacak. Daha önce de yaptı. Ortada abartılacak birşey yok” diye yazmış olan Sabah yazarı Engin Ardıç, kendi gazetesi başta olmak üzere çok farklı bir havada olan medyaya bir kılçık daha atmış:

“Necip Türk matbuatına bir sorum daha var: İki kasaba ele geçirdik, bunu sanki ‘Viyana’yı aldık’ gibi verdiniz. Yarın Şam’a girsek nasıl yazacaksınız?” (Sabah, 16.10.19)

İktidar medyasının “operasyon coşku”sunu ne bu gibi dokundurmalar, ne asker-sivil şehit sayımızın 26’ya ulaşması kesebiliyor!

Ama o cenahta vaziyet bu iken, “saha”da, hiç hesapta olmayan gelişmeler yaşanıyor.

Operasyon sonrası olağanüstü toplanan BM Güvenlik Konseyindeki Türkiye aleyhtarı tasarıyı, tarihte benzerine az rastlanan bir işbirliği ile beraber veto eden ABD ve Rusya’nın Menbiç’teki paslaşmaları bunun en taze ve çok enteresan örneklerinden biri.

Erdoğan’ın Re’sul-ayn ve Tel Abyad’dan sonraki hedeflerden biri olarak zikrettiği ve “Rusya’dan bir sıkıntı beklemiyorum” ifadesini kullandığı gün Menbiç’ten gelen haber: 

ABD buradan çekilerek Rusya’ya devir-teslim yaptı; o da rejim güçlerine yol verdi...

Ve Erdoğan bu beklenmedik gelişme için şu yorumu yaptı: “Menbiç’e rejimin girmesi benim için çok çok olumsuz değil. Niye? Sonunda bunların kendi topraklarıdır...”

Peşinden sorduğu “YPG orada kalacak mı, kalmayacak mı?” sualinin cevabı ise herhalde yakında belli olur. Ama unutmayalım ki, bu örgüt ABD’nin de, Rusya’nın da “partner”i...

Bunu bir tarafa koyup, Ankara’nın Şam’a bakışta geldiği noktayı irdeleyecek olursak:

8.5 sene önce “Esad gidici, günleri sayılı” diyerek başlayan sürecin geldiği aşamada Erdoğan bir taraftan hâlâ “Bir milyon kişinin katiliyle ne görüşeceğiz?” demeyi sürdürürken, diğer taraftan “Rejimle Rusya aracılığı ile temastayız, istihbarat örgütlerimiz de sürekli görüşüyor” ifadelerini kullanıyor.

Son beyanlarında ise evvelâ “32 kilometreden ötesi rejime ait” dedi, sonra bu sınırın berisindeki Menbiç’i de rejimin toprağı olarak niteledi. Sıra Kuzey Suriye’nin tamamında. Ve Şam’la doğrudan temasa geçilmesinde.

Ba’de harabi’s-Suriye...

Suriye harab olduktan sonra...

Okunma Sayısı: 3603
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Oğuz Yiğiter

    17.10.2019 03:40:40

    Tamamen realiteyi, berrak ve duru bir ifadeyle, fakat böyle ufûnetli bir ortamda kayda geçirdiğiniz için tebrik ve dualar...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı