"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çözülme ve kopuş

Kâzım GÜLEÇYÜZ
19 Şubat 2020, Çarşamba
KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır muhafazakârların AKP’yi kitlesel bir kopuşla terk ettiğini söylerken “erime değil, kopuş” diyor ve bu durum için “buzdağındaki parçalanma” benzetmesi yapıyor.

Bu sürecin alarm sinyali geçen sene yapılan 23 Haziran İstanbul seçiminde verildi.

Erdoğan’a çeyrek asırdır görmediği bir şok ve hüsranı yaşatan derin dip dalga devam ediyor. AKP 18. iktidar yılında giderek artan bir yoğunlukta çözülme işaretleri veriyor.

Şu tesbitler Davutoğlu’na ait:

“Partide dört tehlikeli yapı var. Bir: Kripto fetöcüler. (Bizim gözlemimize göre bunlar antifetöcülüğün de şampiyonluğunu yapıyorlar.) Bazıları pelikancıların içinde. İki: ‘AKP’yi biz yönetiyoruz’ diyen 28 Şubatçılar. Üç: Rant ve çıkar çevreleri. Dört: Partiyi şahsî ve ailevî miras olarak görenler.” (Medyascope yayını, 10.2.20)

Parti yönetiminde ve iktidar politikalarında bunların öne çıkıp etkin hale gelmesi, AKP’yi kuruluşundan itibaren alıp bugünlere taşıyan idealist kadroları küstürmüş ve dışlamış.

Nitekim partiyi çözülme noktasına getiren en önemli sebeplerden biri, tek adam rejimine geçiş sürecinde, yılların kadim yol arkadaşlarının çoğunun tasfiye edilmiş olması.

Bir diğeri, OHAL rejiminde ayyuka çıkan hukuksuz uygulamaların ve yol açtığı mağduriyetlerin AKP tabanını da ciddî şekilde tedirgin ve rahatsız eder boyutlara ulaşması. Keyfî tutuklama ve ihraçlardan bir şekilde etkilenmeyen bir ev ve ailenin neredeyse kalmaması.

Hedefteki cemaatin, iktidar ortağı olarak gücü elinde bulundurduğu dönemlerdeki kimi uygulamaları sebebiyle oluşan öfke birikimi; görülmemiş boyuttaki karalama, yıpratma ve itibarsızlaştırma kampanyasının kitlelerdeki etkisi ve hak ihlâlleriyle sebebiyet verilen mağduriyetlerin sansürlenip karartılması, insanî ve vicdanî tepkilerin önünü kesti, ama bir yere kadar...

İnsanlar işin ucunun kendilerine de dokunduğunu gördüklerinde durumun vahametini fark etmeye ve tepki vermeye başladılar.

İstişareyi ve ortak aklı devredışı bırakan tek adam rejiminin her alanda yol açtığı fâhiş hatalar çoğalıp iç ve dış politikada olumsuz sonuçlar doğurmaya devam ettikçe ve özellikle ekonomideki daralma cepleri yakmaya başlayınca süreç daha da sür’at kazandı.

Kaçınılmaz sona doğru...

Okunma Sayısı: 5206
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cetin acar

    19.2.2020 20:21:05

    Davutoğlu dört kapının hangisinde idi acaba ?

  • HÜSEYİN İLHAN

    19.2.2020 18:35:58

    Bir parti mal,mansıp ve tehditlerle transfer yapaıp istikbalini sağlama alacağını sanıyorsa,gününü kurtarmanın yolu olarak GÜNEŞ MOTEL benzeri transferleri kurtarı yol olarak görüyorsa onun sonu gelmiştir.

  • Metin

    19.2.2020 09:14:46

    Birilerinin şahsi ihtirasları ve husumeti uğruna yaptıkları hatanın bedelini millet olarak ödemek zorunda değiliz. Ekonomi, işsizlik, adalet, kamuya personel alımındaki kayırmacılık ve kamuda üst kademeleri işgal eden personeldeki liyakatsizlik, eğitim ve mülteci konusunda ülkenin geldiği nokta ortada. Daha bir dünya ve saymakla bitmeyen adeta kangrene dönüşmüş sorunların müsebbi kim? Tabii ki sade vatandaş olarak ben değilim. Ayşe teyze de değil.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı

En Çok Okunanlar