Mahkeme tarafından kabul edilen 28 Şubat iddianamesinde, o dönemde TSK’dan emekli olmak zorunda kalan okurumuz İsmail Cevahirli’nin şikâyetine ilişkin detaylı açıklamalara da yer veriliyor.
Açıklamaların giriş bölümü şöyle:
“İsmail Cevahirli 08/10/2012 havale tarihli şikâyetinde özetle; kendisinin Kıdemli Binbaşı olarak Kuleli Askerî Lisesi Coğrafya Zümre Başkanlığı görevini yürüttüğünü, Batı Çalışma Grubu isimli illegal örgütlenmenin fişlemesi sonucunda 2. Ordu Komutanlığı Kütüphane Subaylığına Malatya iline atamasının yapıldığını, hakkında herhangi bir disiplin soruşturmasının bulunmadığını, sicilinin yüksek olduğunu, Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde notlannı istediğini, 1995 yılında ani bir şekilde sicil notunun düşürüldüğünü, 2. Ordu Komutanlığında 3 yıl görev yaptığını, görev yaptığı dönemde Ordu Karargâhında bulunan mescidi kullandığını, o dönem Kara Kuvvetleri Komutanı H. B.’nin mescide gidenlerin takibinin yapılmasını istediğini, Komutan Malatya’dan ayrıldıktan sonra 2. Ordu Kurmay Başkanı O. E. emri ile mescidin kapatıldığını, bu durumun Yeni Asya gazetesinde haber yapıldığını, Kurmay Başkanı O. E.’nin kendisine yönelik bezdirme, ötekileştirme, yıldırma şeklinde mobbing tabir edilen eylemlere giriştiğini, brifinglerde ve toplantılarda açıkça ismini belirtmese de kendisini hedef alan sözler söylemeye başladığını, örneğin toplantı esnasında ‘İçimizde jurnalciler var, arkamızdan bıçaklıyorlar, hainler var’ şeklindeki sözleri yüzüne bakarak söylediğini, benzer eylemlerin dozunu arttırınca 31/01/1996 tarihinde, severek katıldığı mesleğinden emekli olmak zorunda bırakıldığını...”
Buradaki “Yeni Asya gazetesinde haber yapıldı” ifadesiyle kast edilen şey, bizim 11.10.1995 tarihinde yayınlanan köşemizdeki şu cümleler:
“(İstanbul) Maltepe’deki 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında mescidin kapatılması üzücü bir gelişme. (...) Malatya’daki 2. Ordu Komutanlığından da aynı yönde endişe verici haberler ulaştı.
“Buna göre, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hikmet Bayar 12 Eylül Salı günü 2. Ordu Komutanlığını denetlemesi sırasında, camiye gidenlerin takibi için emir ve talimat vermiş.
“Bu talimatın ardından, 2. Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Oltan Evren, 14 Eylül Perşembe günü, on yıldır faaliyette olan bodrumdaki mescidi kapatmış. Şu anda personel ve askerler vakit namazlarını da, Cuma’yı da kılamıyorlarmış.” (Ordu ve Demokrasi kitabımız, s. 83)
Bu birkaç cümlenin, mescit kapatanları küplere bindirip, İsmail Cevahirli’yi emekli olma kararına zorlayan süreci hızlandırdığı, 18 sene sonra açılan 28 Şubat davası için hazırlanan iddianamede belgeleriyle birlikte kayda geçirilmiş oldu.
Ve gelinen nokta, hiçbir haksızlığın, yapanın yanına kâr kalmadığı, hak ve adaletin bu dünyada da er ve geç tecellî ettiği, nihaî zaferin hakkın ve hakka inananların olduğu gerçeklerini bir kez daha çok ibretli bir şekilde gözler önüne serdi.
İsmail Cevahirli’nin hikâyesi burada bitmiyor.
Devamı yarına...