"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Haklı şûrâ, ihlâs ve tesanüd

Kâzım GÜLEÇYÜZ
12 Haziran 2025, Perşembe
Meşveret ve şûrâ, gelişme ve ilerlemenin de vazgeçilmez şartı. İnsanlığın tarih boyunca kaydettiği gelişmeyi ve fenlerin inkişafını, “asırlar ve zamanların tarih vasıtasıyla birbiriyle meşvereti”nin getirdiği fikir ve bilgi birikimine bağlayan Said Nursî, en büyük kıt’a olarak Asya’nın en geri kalmasının bir sebebini, o şûrâyı yapmaması olarak gösteriyor.

Yine Bediüzzaman, İslâm’ın beş temel şartından biri olan haccın hikmetlerinden birinin, Müslümanlar arasında tanışma, kaynaşma, fikirleri imtizaç ettirme, yardımlaşma ve işbölümü olduğunu vurgularken de aynı mananın bir başka boyutunu nazara veriyor.

Gerçekten de meşveret ve şûrâ, hem İslâm birliğinin, hem de İslâm dünyasının her bakımdan gelişmesinin anahtar kavramlarından biri.

Said Nursî meşveret ve şûrânın önemli bir boyutunu da şöyle ifade ediyor:

“Nur’un Yirmi Birinci Lem’a-i İhlâs’ında izah edildiği gibi, haklı şûrâ ihlâs ve tesanüdü [dayanışmayı] netice verdiğinden, üç elif yüz on bir olduğu gibi, ihlâs ve tesanüd-ü hakikî ile, üç adam yüz adam kadar millete fayda verebilir. Ve on adamın, hakikî ihlâs ve tesanüd ve mesveretin sırrı ile bin adam kadar iş gördüklerini çok vukuat-ı tarihiye [tarihî olaylar] bize haber veriyor.”

Bu cümlelerde iç içe manaları ifade edecek şekilde kullanılan anahtar kelime ve kavramları “ihlâs, tesanüd ve meşveret” olarak özetleyebiliriz.

Bunlar birbirini tamamlayıp güçlendiren üç temel prensip. 

Hakikî bir tesanüd ve dayanışma, sadece Allah rızası için bir araya gelen ve birbirlerini Allah için sevip, yine Allah yolundaki hizmetler için omuz omuza veren insanlar arasında tesis edilebilir. 

Bunların dışında başka hesapların araya girdiği ilişkilerde gerçek bir dayanışma olmaz; geçici birliktelikler, bazan basit ve sıradan sebeplerle, kısa zamanda dağılma riski taşır.

Ve samimî bir tesanüdün başarılması, mensuplarının iç dünyalarındaki ihlâsı güçlendirir.

Böyle ihlâsa dayalı bir tesanüd ve dayanışmayı koruyup geliştirerek sürdürebilmenin yolu ise, “haklı şûrâ” olarak ifade edilen prensibi hakkıyla yaşayıp hayata intikal ettirebilmekten geçer.

Okunma Sayısı: 999
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ömer

    12.6.2025 12:22:09

    Muhterem yazarımız,çok haklısınız.Telaş yok.Bunu kanımca şurayı!!hazmedemeyen şahıslar düşünsün.Bir araya gelmek başlangıçtır.Bir arada kalmak ilerlemedir.Birlikte çalışmak,meşveret etmek başarıdır.”İdare etmek”görmezden gelmek ya da aşmak demek değildir.Sadece en akıllılar ile en aptallar değişmeyi başaramaz.Asya’nın Bahtının Miftahı,Meşveret ve Şuradır.Allah yar ve yardımcınız olsun. Kaleminize sağlık,Muhabbetle Selamlar.👏👏👏🌅

  • HASAN DOĞAN

    12.6.2025 09:40:52

    Aynen öyledir.Yoksa üstad'ın sünuhatta dediği gibi maksat tarafgirlik ve siyasetçilik ise tehlikedir sözü din namına siyasete atılma gibi ihlas ve tesanüd olmadan bir meşveret de maalesef tarafgirlik getirir ve tehlikeli olup nifak ve şikaka sebebiyet verir maalesef...

  • Halil İbrahim Karahan

    12.6.2025 05:02:57

    Allah razı olsun Rabb'im her türlü kötülüklerden korusun....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı