"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Libya üzerinden İsrail tuzağı mı?

Kâzım GÜLEÇYÜZ
09 Ocak 2020, Perşembe
Suriye’de Şam hükümetini devirmek için bunca senedir muhalifleri destekleyen Ankara, Libya’da tam tersini yapıyor ve arka çıktığı Trablus hükümetinin karşıtlarıyla mücadele etmek için asker gönderiyor.

Böylece Türkiye’nin şimdiye kadar uygulayageldiği dış politikanın en temel esaslarından biri olan, “ülkelerin iç işlerine karışmamak ve çatışmalarında taraf olmamak” prensibinden keskin bir şekilde uzaklaşıyor.

Ancak bunun hiç de isabetli bir tercih olmadığı, Suriye’nin içine sürüklendiği iç savaşın her alanda ülkemizi de etkileyen son derece olumsuz sonuçlarıyla ortaya çıkıyor:

Sığınmacı dalgası, IŞİD, YPG gibi...

Buna rağmen, aynı politikanın Libya’da da tekrarlanmak istenmesinin bir izahı var mı?

Ülkenin sadece yüzde 6 ile 10’u arası bir bölümüne hâkim olan ve muhaliflerin kontrolündeki parlamentonun da kabul etmediği bir yönetimi desteklemek için Mehmetçiğin yeni bir maceraya atılmasının gerekçesi ne?

Bu yapılırken hem “Muharip güç göndermeyeceğiz, askerimiz savaşmayacak” deniliyor, hem bordo bereliler ve komandolar gönderiliyor, hem de muharebe işinin başka unsurlarla götürüleceği gibi muğlak sözler söyleniyor. Ve “başka unsurlar”dan kastın Suriyeli paralı askerler olduğu iddiası dillendiriliyor.

Bunların hangisi doğru?

Bir diğer ilginç nokta, Libya operasyonunun da M. Kemal referansıyla savunulması. “Libya’da ne işimiz var?” itirazına “M. Kemal’in ne işi vardı?” cevabıyla mukabele edilmesi.

O zaman Libya Osmanlıya aitti, şimdi?

İkincisi, iktidar bu konuda da sığındığı M. Kemal’in, Libya’dan Osmanlı Padişahının dâvetiyle gelip Millî Mücadeleye de destek veren sembol şahsiyet Şeyh Sünusî’yi bir yerden sonra evvelâ Tarsus’taki bir Hıristiyan köyünde mecburi ikamete tâbi tutup, ardından Türkiye’yi tamamen terk etmesini isteyerek Libyalıları küstürdüğünü neden gizliyor?

Peki askerî cenahtan gelen şu değerlendirmeye ne demeli: “Libya ile deniz sınırı anlaşması yapılması bizim projemizdi. Şimdi sıra aynı anlaşmanın İsrail’le de yapılmasında.”

Bu ne demek oluyor şimdi? Görünüşte Libya adımı Rum-Yunan-ABD-İsrail-Mısır ittifakına karşı atılıyor; ama peşinden İsrail’le de benzer bir anlaşma gündeme getiriliyor.

Akdeniz’e atılan oltada Libya, Türkiye’yi İsrail tuzağına çekmek için bir yem miydi?

Okunma Sayısı: 3890
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Tam

    9.1.2020 03:13:29

    Israil MUKADDERATI kendi lehlerine degistirme hevesinde. Müslümanlari FITNE ve FESADA verip Armagedon dedikleri Hadise dayali Yahudilerle Müslümanlar arasinda yapilacak cok dehsetli ve kanli savavasi tersyüz etmek. Paranin kontrolünü ellerinde bulundurarak gayet güclü devletleri hallac pamugu gibi savuran, Müslüman devletlerin burnuna iki parmagini sokup istedigi yöne sürükleyen güc olma mücadelesinde kismen ve yer yer basarili olmalari maalesef kahredici bir hakikat. Ancak bunlarin da ECELLERINE faydasi yok!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı