Suriye’de Şam hükümetini devirmek için bunca senedir muhalifleri destekleyen Ankara, Libya’da tam tersini yapıyor ve arka çıktığı Trablus hükümetinin karşıtlarıyla mücadele etmek için asker gönderiyor.
Böylece Türkiye’nin şimdiye kadar uygulayageldiği dış politikanın en temel esaslarından biri olan, “ülkelerin iç işlerine karışmamak ve çatışmalarında taraf olmamak” prensibinden keskin bir şekilde uzaklaşıyor.
Ancak bunun hiç de isabetli bir tercih olmadığı, Suriye’nin içine sürüklendiği iç savaşın her alanda ülkemizi de etkileyen son derece olumsuz sonuçlarıyla ortaya çıkıyor:
Sığınmacı dalgası, IŞİD, YPG gibi...
Buna rağmen, aynı politikanın Libya’da da tekrarlanmak istenmesinin bir izahı var mı?
Ülkenin sadece yüzde 6 ile 10’u arası bir bölümüne hâkim olan ve muhaliflerin kontrolündeki parlamentonun da kabul etmediği bir yönetimi desteklemek için Mehmetçiğin yeni bir maceraya atılmasının gerekçesi ne?
Bu yapılırken hem “Muharip güç göndermeyeceğiz, askerimiz savaşmayacak” deniliyor, hem bordo bereliler ve komandolar gönderiliyor, hem de muharebe işinin başka unsurlarla götürüleceği gibi muğlak sözler söyleniyor. Ve “başka unsurlar”dan kastın Suriyeli paralı askerler olduğu iddiası dillendiriliyor.
Bunların hangisi doğru?
Bir diğer ilginç nokta, Libya operasyonunun da M. Kemal referansıyla savunulması. “Libya’da ne işimiz var?” itirazına “M. Kemal’in ne işi vardı?” cevabıyla mukabele edilmesi.
O zaman Libya Osmanlıya aitti, şimdi?
İkincisi, iktidar bu konuda da sığındığı M. Kemal’in, Libya’dan Osmanlı Padişahının dâvetiyle gelip Millî Mücadeleye de destek veren sembol şahsiyet Şeyh Sünusî’yi bir yerden sonra evvelâ Tarsus’taki bir Hıristiyan köyünde mecburi ikamete tâbi tutup, ardından Türkiye’yi tamamen terk etmesini isteyerek Libyalıları küstürdüğünü neden gizliyor?
Peki askerî cenahtan gelen şu değerlendirmeye ne demeli: “Libya ile deniz sınırı anlaşması yapılması bizim projemizdi. Şimdi sıra aynı anlaşmanın İsrail’le de yapılmasında.”
Bu ne demek oluyor şimdi? Görünüşte Libya adımı Rum-Yunan-ABD-İsrail-Mısır ittifakına karşı atılıyor; ama peşinden İsrail’le de benzer bir anlaşma gündeme getiriliyor.
Akdeniz’e atılan oltada Libya, Türkiye’yi İsrail tuzağına çekmek için bir yem miydi?