“Deve kuşu gibi başınızı gaflet kumuna sokmakla ölümden kaçamazsınız! Başınızı kaldırınız! Kendini tanıttırmak isteyen faal ve kudretli bir Zât’ın hârika işlerine bakınız! Siz başıboş olmadığınız gibi bu hâdiseler de başıboş olamazlar. Her birisi çok hikmetli vazifeler peşinde koşturuluyorlar. Bir müdebbir-i Hakîm tarafından istihdam olunuyorlar.” (7. Şuâ)
İnsan bu dünyada kendi hayatını-vücudunu bir gemi tahayyül edip bu gemisini yürütmeye çalışıyor.
Eğer bu kendi gemisinin dümen kolu yoksa yani, vücudunu nasıl çalıştıracağını bilemiyorsa, bu sefer kendi kaptanlığını yetersiz zannedip farklı farklı, küçük veya büyük – devasa hadise dalgalarına karşı gemisini yürütmekte zorluk çekebiliyor.
Ufak tefek hadiselerde bunu başarsa da bir gün büyük bir hadise dalgasına, hayatını büyük çapta etkileyen bir olaya, rast geldiğinde, kendi sonunu getirebilecek bir büyük kayaya gemisini çarptırıyor.
Herkesin hayatında bu büyük dalgalar ve kayalar her vakit olabilir ve kişiye göre farklı farklıdır. Bu dalga veya kayalar, kimi için ekonomik iflâs, kimi için ağır bir hastalık olabileceği gibi bir yakının ölümü veya kendi ölümü gibi olaylar olabilir.
Elbette bütün bunlara baktığımızda, bunlar her kişinin kendi vücut gemisini, dünyasını, âlemini ilgilendiriyor. Bunların bir de ahireti ilgilendiren dalgaları ve kayaları vardır ve olabilir.
Bu dünyada insanın karşısına çıkan dalgalar, başına gelen musîbetler, kötü olaylar vücut gemilerimizi etkiliyor. Bunların etkisini kırmak için bazen diğer insanlardan yardım isteniyor ve bunların etkisini kırarak, çareler üretip dertler çözümlenebiliyor.
Fakat ahiretimizi ilgilendiren dalgalarda, olaylarda dünye- vî dostların pek faydası olamıyor. İşte bu anda aşağıdaki şu cümleler aklımıza geliyor; “..madem cismen faniyim, fanilerden bana ne hayır gelebilir? Madem ben âcizim, âcizlerden ne bekleyebilirim? Benim derdime çare bulacak Baki-i Sermedi bir Kadir-i Ezeli lâzım.” (26. Lem’a)
Çünkü sayısız insanî ihtiyaçlarımızı ancak nihayetsiz bir kudreti olan ve ilmi her şeyi her yeri kaplayan bir Zat yerine getirebilir, elbette. Bu dünyada insanın karşısına çıkan dalgalar, başına gelen musîbetler, kötü olaylar vücut gemimizi etkileyen çok çeşitte olabilir. 2020’de gemilerimiz, vücutlarımız büyük bir dalgayla, Coronovirüs-Cavid-19 ile karşılaştı. Dünya ve ülkemizde bu dalga (Covid-19) dolayısıyla birçok gemi-insan ölüm kayasına çarptı ve son yolculuğuna çıktı. Cenab-ı Hak bu yolculuğa imanla çıkanlara rahmet etsin.
Yeni girdiğimiz 2021 adlı denizde, okyanusta gemilerimizi nasıl yürüteceğiz onu düşünmek ve ona göre tedbirlerde bulunmak durumundayız. Bu büyük dalgayla (Covid-19) baş etmek zor.
Biz, her bir insan da Hz. Yunus (as) gibi; ”Senden başka ilâh yoktur. Seni her türlü noksandan tenzih ederim. Gerçekten ben kendine zulmedenlerden oldum. (Enbiya Sûresi: 87) diyerek Allah’a sığınmalıyız.
Ve yukarıda da söylediğimiz gibi; maddî tedbirleri ihmal etmeden duâlarımızla ve okumalarımızla bu vücut gemilerimizi sağlıklı ve imanlı bir şekilde sahibine teslim etmek için çalışmalıyız, vesselâm.