Rûz-i Mahşeri, Hesap Gününü, yani İlâhî huzura çıkılacak ânı düşünerek taşları dizip dizayn etmek: İşte, Koca Sinan’ı emsâlsiz bir mimar yapan o büyük sır burada saklı.
Evet, Osmanlı dönemi, İslâm tarihi ve belki de insanlık tarihinin en büyük mimarı olan meşhûr Mimar Sinan, 9 Nisan 1588’de Hakk’ın rahmetine kavuştu.
Büyük mimarın doğup büyüdüğü yer ise, Kayseri’nin Ağırnas Köyü. Doğduğu ev, çevresindeki tarihî yapılarla halen müze olarak kullanılmakta ve serbestçe ziyaret edilebilmektedir.
***
Mimar Sinan’ın, 81 yıllık hayatında inşa etiği veya ettirdiği eserleri tek tek sayılamayacak kadar çoktur. Şimdiye dek rakamlarla tesbit edilebildiği kadarıyla, Mimar Sinan’ın 84 cami, 52 mescid, 57 medrese, 70 darülkurra, 12 türbe, 94 imaret, 122 darüşşifa, 222 suyolu kemeri, 9 köprü, 59 kervansaray, 433 ev, 48 hamamdan müteşekkil binden fazla eseri var.
Ayrıca, Kâbe’nin revak kubbelerini tamir etmiş, Ayasofya’yı elden geçirmiş ve iki minaresini kendi elleriyle inşa etmiştir.
***
Sayı çokluğu yanında, kalite ve mükemmellik yönünden de erişilmez bir noktada olan Mimar Sinan’a, hayatta iken zaman zaman “Bu kadar güzel, düzgün ve sağlam eserleri inşa etmeyi nasıl düşündüğü ve nasıl başardığı” şeklinde pek çok sorular sorulmuş. Koca Mimar, bu türden suâllere hülâsaten şu mânâda cevaplar vermiş: “Tasarladığım her sütun ve duvarı ve o duvara yerleştirdiğim her taşı, Hesap Günü’nü düşünerek, yani huzur-i İlâhi’de hesap verir gibi düşünerek koyup yerleştiriyorum. Eserlerdeki güzelliğin, düzgünlüğün, sağlamlığın en büyük sırrı budur.”
Ne mutlu, işini bu inanç ile yapana. Ne mutlu eserini bu iman ve hassasiyet ile inşâ edene…
***
Şehzadebaşı Camii’ni çıraklık, Süleymaniye’yi kalfalık ve Selimiye Camii’ni ustalık dönemi eserleri arasında zikreden Mimar Sinan’ın, ayrıca Ayasofya ile bağlantılı şöyle bir değerlendirme yaptığı da rivâyet edilir: “İşittim ki, leşker-i küffarın mimarları ‘Ayasofya gibi bir kubbe yapılamaz’ demişler. Anun içun, Selimiye’yi dört zira’ (karış) ziyade eyledim.”
***
Mimar Sinan’ın mimarlık yönüyle olduğu kadar şahsî fazileti itibariyle de “büyük insan” olduğunun en bâriz bir alâmeti, onun “mütevazi” oluşudur.
Hayatta iken kendi eliyle Süleymaniye Camii’nin dışında bir köşecikte yaptırmış olduğu türbesinin mütevazi yapısı, onun bu yönünü de açıkça izah ve ifade ediyor. Evet, “tevazu” büyüklüğün şânındandır.
Büyük mimar, büyük insan Mimar Sinan’ı Cenâb-ı Hak’tan binler rahmet ve mağfiret duâsıyla yâd ediyoruz.
…
NOT: Özellikle mimarlara, mimarlıkta okuyan öğrencilere ve mimarlık iddiasında bulunan kimselere şöyle bir tavsiyemiz olacak: Muhakkak sûrette Kayseri’ye gitsinler. Ağırnas Köyü’ndeki Mimar Sinan’ın doğduğu evi ziyaret etsinler. Yaşadığı mahallenin iç ve dış mimarisini dikkatle incelesinler. Hayalen onun zamanına gidip yaşantı tarzını bizzat hissetmeye çalışsınlar. Bunu yapamayan, Mimar Sinan’ı bihakkın tanıması imkânsız gibi…