"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnönü ile Ecevit, nasıl başa geçtiler

M. Latif SALİHOĞLU
11 Kasım 2020, Çarşamba
GÜNÜN TARİHİ: 11 KASIM 1938

Yakın tarihimizin özellikle Kasım aylarında, siyaset trafiğinin çok hareketli olduğunu görüyoruz.

Mustafa Kemal’in ölümünden bir gün sonra, yani 11 Kasım 1938’de Millet Meclisi’nde olağanüstü bir durum yaşandı: Genelkurmay Başkanı (Serasker) Fevzi Paşa, Meclis’in etrafını bir tabur askerle kuşatarak, çoktandır sesi-soluğu çıkmayan İsmet Paşa’nın Cumhurbaşkanı olmasını sağladı.

Hareketli bir başka Kasım ayına da, 1973-74 yıllarında şahit olmaktayız: 14 Ekim 1973’te genel seçimler yapıldı. Yurt dışından (İsviçre’den) gelen Necmettin Erbakan Milli Selamet Partisi’nin başına geçti ve hemen CHP-MSP koalisyon görüşmelerine başlandı. Kasım ayı, çatır çatır görünümlü siyasî pazarlıkların yapıldığı günlere sahne oldu. Görüşmeler yıl sonuna kadar da devam etti. Nihayet, Ocak ayı başında anlaşma sağlandı ve zıtların koalisyonu kurulmuş oldu. 

Ne var ki, anarşistler için af çıkartılması, MSP’yi ortadan ikiye böldü. Zoraki koalisyon, ancak 1974’ün Kasım ayına kadar sürdürülebildi. Kasım’ın 17’sinde CHP-MSP koalisyonu ömrünü tamamlayarak dağıldı.

Yine de, tarihe geçen ilklere şahit olundu: 

1) Dindar görünümlü Fevzi Paşa sayesinde, dinle-İslâmla yıldızı hiç de barışık olmayan İsmet İnönü Cumhurbaşkanı seçildi. Bu tarihe kadar ikinci adam iken, bu sayede birinci adam konumuna yükselmiş oldu.

2) Dindar olduğuna kimsenin itiraz etmediği Necmettin Erbakan sayesinde de, tesettür ve başörtüsü düşmanı olduğu tescilli durumdaki Bülent Ecevit, ilk kez Başbakanlık makamına oturdu. Şu da var ki, o makama her gelişinde, memleketin genel gidişatı kötüleşmeye başladı.

Şimdi de, asıl günün tarihi olan 11 Kasım 1938’de yaşananlara kısaca bakmaya çalışalım:

***

Epey zamandır kayıplarda olan İsmet Paşa, M. Kemal’in ölmesiyle birdenbire ortaya çıktı ve hemen 11 Kasım (1938) günü Cumhurbaşkanı seçilerek Çankaya Köşkü’ne gönderildi. Adeta piyango gibi İnönü’ye bu makamı-mevkii kazandıranların başında Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak, Başbakan Celal Bayar, ordunun komuta kademesi, o günün iktidar borazanı medyası ve en son olarak da kukla adamların çoğunlukta olduğu Millet Meclisi gelir.

Resmî açıklama başka türlü yapılmakla beraber, M. Kemal’in öldüğü, en azından ondan “ümit kesildiği” kanaatiyle, milletvekilleri 9 Kasım günü Ankara’ya dâvet edilmişti. Meclis Başkanı A. Renda’nın imzasıyla da, bir gün sonrasına, yani 10 Kasım günü için Millet Meclisi olağanüstü toplantıya çağrıldı.

Nitekim, 10 Kasım sabahı itibariyle, ölüm haberini almayan kalmadı. Bu durumda, bütün siyasiler, M. Kemal’in yerine geçecek kişinin kim olacağını, yahut kimin olması gerektiğini konuşmaya başladı. Kulislerde ismi geçen şahıslar şunlardı: Başbakan Celal Bayar, Mareşal Fevzi Çakmak, Dahiliye Bakanı Şükrü Kaya, Hariciye Bakanı T. Rüştü Aras ve eski Başbakan İsmet İnönü.

Fakat, bu arada ne olduysa artık, yaklaşık bir sene kadar evvel (Ekim-Kasım 1937) iktidardan diskalifiye edilen, aktif siyasetten uzaklaştırılan, hatta öldürülme korkusuyla aylardır kendini gizlemek zorunda hisseden İsmet İnönü, birdenbire ortaya çıktı ve adaylığı konuşulan listenin de baş köşesine gelip oturdu.

Tesbit edebildiğimiz kadarıyla, ibrenin İsmet Paşa lehinde değişmesinde en tesirli rol alan kişi, aynı zamanda ordunun başında bulunan Mareşal Fevzi Çakmak’tır.

***

Özetle denilebilir ki, bu konuda aktif şekilde devreye giren Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, Cumhurbaşkanlığı seçimine bir bakıma “el koymuş” oldu. Onun bu el koymasını da, o günün şartları itibariyle, şüphesiz ancak “silâh zoru ve dayatma” ile izah etmek mümkün.

Esasen, Ordunun nabzını yoklayan Fevzi Paşa, Bayar’ın “Cumhurbaşkanı adayımız siz olun” teklifine rağmen, İsmet Paşa’dan yana tavır takınmayı tercih etti. 

Pek kuvvetli bir rivâyete göre, Başkomutan Çakmak, Millet Meclisi’ni askerî kordon altına aldı ve bütün mebusların oylarını İsmet Paşa’ya vermelerini sağlamış oldu.

Okunma Sayısı: 2296
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı