"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Türk olmayan Türk büyükleri

M. Latif SALİHOĞLU
30 Ocak 2013, Çarşamba
Irkçılık mânâsında Türkçülük yapanların “hakiki Türk” olmadığını gösteren pekçok örnek var. Dahası, “Türk büyükleri” listesinin üst sıralarına yerleştirilmiş birçok isim var ki, hakikaten onlar Türk dahi değiller.
Türk değiller, ama bazı mihraklarca “en büyük Türk”ler listesine bir şekilde dahil edilerek bu sunturlu yalanı milyonlara yutturmuşlar, yutturmaya devam ediyorlar.
Bu meyanda şuna da inanıyoruz ki: Müslüman olan hakiki Türkler, kendi iradesiyle ayrıca “Türkçülük” yapma ve ırkçılığa meyletme ihtiyacını duymazlar.
O halde, bu vatanda neden bazıları öne çıkıp “Kraldan fazla kralcı” yani Türk’ten fazla Türkçü kesiliveriyorlar?
Bunlar—hiç şüphe yok ki—bilerek veya bilmeyerek Müslüman Türk’e düşman kazandırıyorlar.
Meselâ, kafatasçı Nihal Atsız, Çermikli Kürt Ziya (Gökalp), Arapkirli damızlıkçı Dr. Abdullah Cevdet, Bedirhanî Kürt Hakimin oğlu Cemal Kutay (ayrıca Türkçe ibadetçi), onun kuzeni Vasıf Çınar gibi meşhûrlar, Türklere düşman kazandırmada hakikaten birer şampiyondurlar. Dolayısıyla, bunlar madalya ile ödüllendirilmeyi de hak etmişlerdir. Türkçülük madalyaları yoksa eğer, hakları yenilmiş demektir.
Kezâ, 1992’de Diyarbakır’da “devlet adına” yapılan “Devlet, Kürt realitesini tanımıştır” açıklamasına karşı Meclis’te en şiddetli tepkiyi göstererek koalisyon hükümetine geri adım attıran zamanın Dışişleri Bakanı Coşkun Kırca da dönme olup hakiki Türk değildir.
Bu zümreden zikredeceğimiz isimler, sadece ölmüş gitmiş kişiler değil. Maalesef, günümüzde de onların takipçileri, mirasçıları vardır.
Zaten, bu konuya temas etmemizin asıl sebebi de, hakiki Türk olmayan bu türden mirasçıların milletin önüne çıkarak zehir zemberek açıklamalarda bulunmaları ve ortalığı bulandırmaya çalışmalarıdır.
Tıpkı, şu sıralar tartışma gündeminin üst sıralarına yerleşen CHP İzmir milletvekili Birgül Ayman Güler’in Meclis Kürsüsünden yapmış olduğu ırkçılığı hortlatan fâhiş açıklamaları gibi...
Meğerse, o da Türk değilmiş. Bunu, bizzat kendisi vurguladı. Şahsen, bu duruma hiç, ama hiç şaşırmadım.
Aynen, Türk milliyetçiliğine ikide bir en sert, en huşûnetli şekilde vurguda bulunan MHP’li Oktay Vural’ın Emeviliğine şaşırmadığım gibi...
Evet, asıl memleketi Tillo (Siirt) olan Oktay Vural’ın etnik kökeni itibariyle Arap olduğunu yakînen biliyoruz.
Dahası, yazılı kayıtlara isnaden biliyoruz ki, Arap kavminin de Ümeyye (Emevî) kolundandır.
Yani, kendileri Arap asıllıdır; ama Meclis’in de en “Türk milliyetçisi” olanların başında geliyor. Üstelik, partisinin genel başkanını bile geride bırakırcasına...
Şimdi bizzat kendi ağzından duyduk ki, Birgül Ayman Güler de Türk değil, Boşnak kökenlidir.
Demek ki, hakiki Türk olsaydı, Türkçülükte bu derece ileri gitmezdi, gitme ihtiyacını duymazdı.
Ama, o öylesine ileri gitti ki, kendisini eleştirenlerden bile özür beklediğini söyledi. Yani, inadım inattır gidiyor. Gideceği yeri de hep birlikte görürüz.
* * *
Yanlış anlaşılmasın. Müslüman Kürtler gibi Araplar ve Boşnaklar da hakiki kardeşlerimizdir. Onları asla hor görmez, küçük düşürmeyiz.
Allah’ın takdirine karşı gelmek, kimsenin haddine düşmez.
Bizim kabullenmediğimiz ve asla kabullenemeyeceğimiz şey, kişinin Allah’ın takdirini beğenmeyip kendini başka türlü göstermesidir. Yani, etnisite itibariyle Kürt, Arap, Boşnak, Ermeni, Yahudi, vs. olduğu halde, kişinin kendisini Türk göstermesi, yahut Türkçülük yapmasıdır.
İşte, biz böylelerini sevmeyiz, onlardan uzak duruyoruz. Dolayısıyla, onlar da bizden uzak durabilirler. Hiç dert değil.
Nitekim, Üstad Bediüzzaman Hazretleri de frenkmeşrep Türkçülere aynısını söylüyor ve ilâve ediyor: Türkçülük yapanları hakiki Türk bilmiyoruz.
Cenâb-ı Hak, frengî menşe’li olan ırkçılık illetini bizlere bulaştırmasın ve bilhassa yalan yere “Türk büyükleri” diye lanse edilen münafıkların şerrinden bizleri muhafaza eylesin.
 
Uzun ömrün sırrı
Bir buçuk asırlık Zaro Ağa
Aslen Bitlisli olup İstanbul'da ikàmet etmekte olan Zaro Ağa, 159 yaşında vefat etti.
1775 Bitlis Mutki doğumlu olan Zaro Ağanın mezarı Eyüpsultan Kabristanındadır. Kabristanın girişindeki meşhûrlar listesinde ismi yer almaktadır.
Bir buçuk asırdan fazla ömür süren Zaro Ağanın, o tarihte sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en yaşlı adamı olduğu kuvvetle muhtemeldir.
Osmanlı döneminde birçok savaşa katılan ve hayatında birçok evlilik yaptığı anlaşılan Zaro Ağa, İstanbul'da uzun yıllar hamallık yaptı. Keza, uzun yıllar İstanbul Belediyesinde çalıştı ve oradan emekli oldu.
Onun sağlıklı uzun ömür yaşaması, Türkiye'de olduğu gibi, başka ülkelerden insanların da ilgisini çekiyordu. Bu yönüyle, yerli–yabancı pekçok gazete ve dergiye konu oldu. Hatta, İtalya, İngiltere ve ABD gibi önemli ülkelere davet edilerek, krallar gibi ağırlandı.
Ancak, yine de kimse onun uzun ömür sürmesinin sırrını tam olarak bilemedi, çözemedi.
Zaro Ağa, suyu temiz, havası sağlam Bitlis dağlarında doğup büyümüştü. İstanbul'a geldikten sonra, yine temiz orman havası olan bir yeri tercih etti: Alemdağ.
Kendisine en çok hangi yiyecek ve içecekleri tercih ettiği sorulduğunda da,  şu karşılığı veriyordu: "En çok bulgur pilâvı ile çörekotlu ekmeği seviyorum. Ayrıca, keçi yoğurdu ile yayık ayranı da öncelikli tercihlerim arasında."
Çörekotu, bulgur ve yoğurt... Bunlar, sağlıklı beslenmede kuvvetli unsurlardır. Fakat, şüphesiz ki, uzun ömür sürmenin daha başka sırları ve unsurları da olmalı.
160'a kadar merdiven çıkabilen Zaro Ağa örneğinden de anlaşılıyor ki, Cenâb–ı Hak, bizlere ortalama 150 yıl ömür yaşayabilecek sağlamlıkta mükemmel donanımlı bir beden ve iskelet vermiş.
Biz bu emaneti, çoğu kez kendi sû–i ihtiyarımızla (stresle ve zararlı yiyecek–içeceklerle) yıprata çökerte, vasatî ömrünü yarıya indirmeye çalışıyoruz.
Okunma Sayısı: 20144
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • orhan

    30.1.2013 00:00:00

    Selamun aleykum degerli kiymetli agabey emegine saglik cok guzel bilimsel yazilar yaziyorsun.Rabim sizden razi olsun kaleminizin gucunu artirsin ve selam

  • Nevzat KARAAĞAÇ

    30.1.2013 00:00:00

    Bu vatandaki ekseriyetin ancak onda üçü Türktür, kalan kısmı da başka milletlerle karışmıştır. ......Said NURSİ
    Biz kendimizi Türk biliyoruz ve bir çoğumuzu, Türkleşmiş sair unsurdan ayırmak artık mümkün değil. Öyleyse kendisini Türk olarak vasıflandıran insanlara sözümüz olmamalı. Ama bazıları kendisi başka kökenden olduğu halde, menfi milliyetçilik yapıyorsa biz o ziyankarları imkanımız olsa,Türklüğe de kabul etmek istemezdik.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı