"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Acılar üzerinden siyaset yapılmaz

Mehmet KARA
03 Şubat 2020, Pazartesi
Türkiye maalesef kutuplaştı. Bunda siyasetçilerin büyük rolü var. Bütün ülkeyi ilgilendiren sevinç ve hüzünde bile birlik beraber sağlanamıyor.

Bunu en son 41 insanımızın vefat ettiği Elazığ-Malatya depreminde yaşadık. Daha depremin ilk anında insanlar göçük altında kurtulmayı beklerken özellikle de sosyal medyada yaşananlar kutuplaşmanın ne boyuta geldiği gösterdi.

Bütün bu çirkinliklere rağmen millet olarak dayanışmanın en güzel örneği verildi. Başta bakanlar ve görevliler olmak üzere vatandaşlarla birlikte bölgede büyük bir gayretle çalıştılar. Buna şükrederken, devleti yönetenlerin ve siyasetçilerin de bundan “ders” çıkarması gerektiğini düşünüyoruz.

Ancak şurasını da unutmamak gerekiyor. Türkiye bir deprem ülkesi. Manisa, Ankara ile başlayan Elazığ-Malatya ile devam eden depremleri ülkenin değişik bölgelerinde her gün yaşıyoruz.

Bu yüzden de her an deprem olacak gibi, yapıların sağlam yapılması, denetimlerin sıklaştırılması, deprem için toplanan kaynakların yerinde ve zamanında kullanılması, deprem uzmanlarının görüşlerine değer verilmesi gerekiyor.

Enkazlar kaldırıldıktan, insanların yaraları sarıldıktan ve konutlarına yerleştirildikten sonra eksikliklerin, deprem sırasında yapılan hataların hesabı sorulur. Bu aşamada, “Altyapımız yeterli mi, hazırlıklı mıyız, yaşadığımız binalar güvenli mi?” sorularına cevaplar aranmalı. Klişe bir söz var ya, “Deprem değil, bina öldürür” diye… Ne kadar da doğru.

Özetle, birlik ve dayanışma ruhunun ön plânda olması gereken yerde siyaset yaparsanız en büyük yanlışı yapmış olursunuz. Çünkü acılar ve felaketler üzerinden, siyaset yapılmaz.

İLÂHİ UYARI

Deprem konusunda birçok açıklama ve yorum yapıldı. Günlerdir depremi konuşuyoruz ancak bir süre sonra yine unutulup gidilecek. Alınacak tedbirler, yapılması gerekenler unutulacak tâ ki yeni bir depreme kadar!

MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, açıklamasında bu konuya dikkat çekiyor. Enginyurt, “Deprem bize Allah’ın en büyük uyarısı. Öyleyse bu uyarıya kulak tıkamayalım, acil tedbirler alalım. Deprem bölgelerinde, kentsel dönüşüm başlasın. Binalar güçlendirilsin, toplanma sahaları hazırlansın, kurtarma ekiplerinin sayısı artırılsın. Velhasıl İlahi uyarıyı dikkate alalım” diyerek işin özetini yapmış. Başka söze gerek var mı?

BOLLUK YILI!

Kimi zaman “Ben üç dönemde de ‘Meclis Başkanı olayım’ dedim. Tayyip Bey izin vermedi” sözlerini söyleyen kimi zaman “Başkanlık sisteminin mimarıyım” diyen Burhan Kuzu, 2020 yılının bolluk yılı olacağını söylemiş. Buna “inşaallah”tan başka bir şey denir mi?

Aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Üyesi de olan Prof. Dr. Burhan Kuzu, 2020 yılının neden bolluk yılı olacağını da şöyle anlatıyor: “Dedelerimiz çocukluk yıllarımızda geçim derdini değerlendirirken ‘7 yıl bolluk 7 yıl darlık’ olur derlerdi. 2013 yılından önceki yedi yıl bolluk, bu tarihten sonraki yedi yılda darlık çekildi. Tabii ki bolluk-darlık göreceli bir kavram. Bu hesaba göre 2020 yılı bolluk yılı olacak…”

Bakalım Sayın Kuzu’nun bu temennisi gerçekleşecek mi? Ama biz bolluk olması için dua edelim…

SORUN NEREDE?

Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, herkesin üniversite okumak zorunda olmadığını belirtirken, “Üniversite öğrencisi sayısı çoksa o ülkede sorun vardır” demiş. (Hürriyet, 24.1.2020)

Biz de bir şeyi anlamadık. Bir taraftan bütün illerimize üniversite yapmakla övünülüyor, diğer yandan bunun bir sorun olduğu söyleniyor.

Anlayan beri gelsin…

Okunma Sayısı: 2266
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    3.2.2020 17:14:55

    Muhterem Mehmed kardeşim bu KUZU 28 ŞUBAT Zulmü için beyanda bukunan kişi ile aynı kişi mi yoksa klonlanmış birimi. M.Eğitim bakanının çalışma tarzı ile AKPMHP iktidarının çalışma tarzı ahengi sağlayamıyor gibi. Sn.Selçuk bir eğitimci olarak yaklaşımıyla hükümetin lideri arasında çok fark görüyorum

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı