"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nur Talebesi bir derviş

Misbah ERATİLLA
28 Aralık 2025, Pazar
Derviş Yalçın, Mardin’in Savur ilçesine bağlı Soylu (Dêrîş) Köyü’nde doğdu. İlkokulu doğduğu köyde tamamladı. Askere gidinceye kadar köyde tarla işlerinde çalıştı. Askerlik dönüşü, 1966 yılında Batman’da TPAO’da işçi olarak çalışmaya başladı.

Derviş Yalçın, sonraki yıllarda bir mürşid arayışı içine girdi. 1970’lerin başında, dönemin tanınmış müftülerinden Selâhattin Kaplan’ın bir sohbetine katıldı. Selâhattin Kaplan, müftülük görevinden önce imamlık yaptığı köylerde medrese öğrencilerine Risale-i Nur’dan dersler verirdi. Risale-i Nur’la tanıştıktan sonra Diyarbakır’da Mehmet Kayalar’ın derslerine katılmış, İslâmiyet’e dair müşkül sorularına cevaplar bulmuştu. Risaleleri tefekkür ettikçe, içinde manevî açlık bulunduğunu fark etmişti. 

Bediüzzaman’ı görme arzusu ve hasreti gün geçtikçe artmış, dayanılmaz bir hâl almıştı. Bunun üzerine yola çıkarak Bediüzzaman’ın kapısını çaldı. Kapı ona açıldığında, kendisini adeta bulutların üzerinde yürüyormuş gibi hissetti. Manevî huzurla dolu atmosferde Bediüzzaman’ın, “Hoş geldin kardeşim. Seni talebelerim arasına kabul ettim, dua ve kazançlarıma dahil ettim,” sözleriyle kalbindeki huzur adeta taşarcasına artmıştı.

İşte Derviş Yalçın da bir arkadaşıyla birlikte, Bediüzzaman’ın talebesi Selahattin Kaplan’ın sohbetine bu duygularla katılmıştı. O gün, yüreği Bediüzzaman sevgisiyle, zihni ise Risale-i Nur’un iman ve Kur’ân hakikatlerine dair burhanlarıyla dolu olan Selahattin Kaplan’ı can kulağıyla dinledi. Birkaç saat süren sohbetin ardından, sanki Bediüzzaman’la bizzat görüşmüş gibi bir hâl içinde Selahattin Kaplan’ın yanından ayrıldı. O günden sonra Risaleleri sürekli okumaya başladı.

Bu okuyuşu, Adilcevazlı Kürt Bekir Ağa’yı andırıyordu. Bekir Ağa, ümmî olmasına rağmen Hafız Ali, Hüsrev Altınbaşak ve yüzlerce insanın Risale-i Nur’la tanışmasına vesile olmuştu. Bediüzzaman, Bekir Ağa için, “Ümmî; fakat allâmelerin işini gören ve Esrâr-ı Kur’âniyeye karşı Isparta’nın intibahına sebep olan âhiret kardeşim Adilcevazlı Bekir Ağa,” ifadelerini kullanmıştı.

Derviş Yalçın da Bekir Ağa misali, tahsilli kardeşlerini, ailesini ve çevresindeki birçok insanı Nur Talebesi olmaya teşvik etmiş, bu yolda onlara rehberlik etmişti.

İçindeki bu manevî mutluluğu daim kılmak isteyen Derviş Yalçın, Batman’daki Risale-i Nur sohbetlerine düzenli olarak katılmaya başladı. O yıllarda korku, insanların kalplerinde derin izler bırakmıştı; sohbetlere gidip ders dinlemek ciddi bir cesaret gerektiriyordu. Buna rağmen Derviş Yalçın, geceleri ve hafta sonları iki kardeşini de yanına alarak derslere devam etti. 

Radyo ve gazetelerde sürekli yer alan “Nurcular” ile ilgili haberler, şehirlerde büyük bir tedirginlik meydana getiriyordu. Bu durum, Derviş Yalçın’ın ağabeyini de oldukça endişelendirmişti. Ağabeyi, “Sohbetlere gitmeyin; giderseniz başkası tarafından öldürüleceğinize, ben sizi öldürürüm,” diyerek onu ciddi şekilde tehdit etti. Derviş Yalçın bir yandan ağabeyini incitmek istemiyor, diğer yandan da derslerden kopmak istemiyordu. Ağabeyinin bu sert tutumu aile içinde huzursuzluğa yol açmıştı.

O gecelerden birinde ağabeyi rüyasında Bediüzzaman’ı gördü. Bediüzzaman, iki parmağını ağabeyinin gözlerine doğru uzatarak, “Talebelerime karışırsan iki gözünü çıkarırım,” diyerek onu şiddetle uyardı. Kan ter içinde uyanan ağabey, bu rüyadan sonra Derviş Yalçın ve kardeşlerine bir daha müdahale etmedi. Böylece Derviş Yalçın ve kardeşleri derslere ara vermeden devam edebildiler.

Derviş Yalçın, yalnızca ilkokul mezunu olmasına rağmen, birçok eğitimli insanın Risale-i Nur dairesine girmesine vesile oldu. Hastalığına kadar iman ve Kur’ân hizmetlerini ihlasla, sarsılmaz bir sadakat ve istikamet içinde sürdürdü. Bugün ise hasta hâliyle kardeşlerinden dua beklemektedir.

Okunma Sayısı: 222
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı