"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Baharın ucu görünmeye başladı...

Osman ZENGİN
03 Mart 2020, Salı
Cenab-ı Hak, dünyamızı güneşin etrafında hızla döndürerek, şükürler olsun, yeni bir bahar mevsimine daha yaklaştırdı, getirdi bizleri. Bugünlerde, baharın ilk âlâmet ve müjdesi olan cemreler düşmeye başlayıp, artık sıcak bölgelerimizde, ağaçların tomurcuklanıp, çiçek açmasıyla devam edecek, bir müddet sonra da, baharın resm-i geçidi başlayıp, âlemimiz şenlenecek, renklenecek, canlanacak.

Bir taraftan nebatat, bitkiler, diğer taraftan, hayvanat sınıfları, baharla birlikte, yeniden inşâa edilip, insanoğlunun hizmetine, Rabbimiz tarafından verilecek. Kış mevsiminin sonuna doğru, stoklanan gıda maddelerinin bitmesine yakın, yeniden Cevvad-ı kerim olan Allah’ımız tarafından cömertçe ikramda bulunulacaktır.

Her bahar geldiğinde şöyle dikkat ederim de, Rabbimizin izni ve emri ile, evvelâ, tomurcuklanarak çiçek açan ağaçların dalları, sonradan, yerini yaprağa terk ederek, daha sonrasında da, neticesi olan meyveleri bize ikram etmektedirler. Kokusu, rengi, tadı ve şekli ayrı ayrı olan bu hoş meyvelerin yaratılması, tamamen bir mu’cizedir. Şöyle ağacın dibini eşeleyip bir baksak, acaba bu meyveler, böyle toprağın altından mı pompalanıp ağaç dallarına sevk edilmektedir? Hayır! Eşelediğimiz o yerlerden; çamur, balçık ve topraktan başka bir şey çıkmamaktadır. Yan yana olan; şeftali, kiraz, kayısı vs. ağaçların her birinde, kendi meyvesi çıkmaktadır. Hani, şarlatan tabiatçıların saçmaladığı gibi; elementler, kimyasal maddeler filan, belli mikyaslarda birleşerek o ağaçlara gitmiyor. O nasıl şuurlu element ki, hiç yolunu şaşırmıyor, şeftali ağacında kiraz, kayısı da şeftali olmuyor. Üstüne basıp çiğnediğimiz, şuursuz toprak, akla sığışmayan bu işleri yapacak kabiliyette değildir. Düşünün, biz kâinatın en akıllı mahlûku insanlar, değil ağacı, meyveyi, bir maydanoz yaprağını yapmaktan aciziz. Dünya toplansa, Türkiye büyüklüğünde bir fabrika kursa, yine mümkün değil. Birbirine çok benzeyen, turunçgiller familyasından; Portakal, limon, mandalina, greyfurt çekirdeklerini avucumuza alsak, her hâlde, çok mütehassıs olanlar belki ayırt edebilir. Bir çok kimse onları karıştırır, ayırt edemez. Ama çiğneyip geçtiğimiz o şuursuz toprağa o çekirdekleri attığımızda, toprak hepsini ayırır.

Evet, onları öyle sevk eden, idare eden, ancak Allah’tır.

Baharınız, şimdiden hayırlı ve güzelliklerle dolsun inşâallah!

Okunma Sayısı: 3105
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Sedat

    3.3.2020 07:38:41

    Osman abim yaaa her konuda ne güzel yazıysun abi ya.. bu yazında abilerin okuduğu dersin açıklaması gibi geldi abi. Allah razı olsun, verdiğin misallerde çok güzel abi. Hiç düşünmemiştim abi. Şeftali, kiraz, maydanos limon falan...

  • Hilal

    3.3.2020 00:25:00

    Osman abi, tevhid delillerinin bahar sayfasını kısaca anlattığınız çok hoş bir yazı olmuş sağolun. Verdiğimiz her bir örnek çok güzel.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı