"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kahraman Bayram Ağabeyim

Osman ZENGİN
19 Kasım 2025, Çarşamba
İkimizin ortak hususiyeti de, 16-17 yaşlarımızda Risale-i Nurlarla müşerref olmaktı.

O, Üstadının terbiye ve taallüm tedrisinden geçmişti. Ben de, Risale-i Nurları, Üstadın saff-ı evvel, asker talebelerinden, Re’fet Barutçu Ağabeyin yanında, onun duasına mazhar olarak tanımış, ama sonraki tedris ve taallümleri, Bayram Ağabeyin yanında tedris etmiştik. O da, Üstadın saff-ı sânî talebelerindendi. Yani, Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin, birinci saftaki talebesinin yanında Risale-i Nurlarla müşerref olup, İkinci saftaki talebesinin yanında da tedris edip, ondan çok şey öğrenmiştik. (Meselâ; cemaate okunan Risale-i Nur derslerini, çok hususî bir şey olmazsa, yarım saat tutmamızı söylerdi.)

Aynı zamanda Üstad Hazretleri, son nefesini onun kucağında vermişti.

Kore gazisi olan kahraman Bayram Yüksel Ağabeyin vefatının, bugün 28. senesi. Bu âhirzamanda da vakit, ne de çabuk geçiyor. Tam bir kıyamet âlameti...

Onunla çok beraber olduk. Çok hatıralarımız var. Ama maalesef, o zaman beraber çekilmiş bir fotoğrafımız yok.  Vefatından sonra çok makale yazdık, çok şey anlattık. Buraya linklerini bile sıralasak, hayli yer işgal eder. 

Ben yine de, bugün onu ya’d etmek namına, bir kaç hatıra nakledeyim: 1973-74 senelerinde, Ankara merkezli bir Yeni Asya muarızlığı baş göstermişti. Tarihi not aldığım için hiç unutmuyorum. 10 Nisan 1974 tarihinde terzi Turan Ağabeyin Hacı Bayram’daki dükkânında her zaman bir ve beraber olduğumuz, Lütfi Taşçı ile oturuyorduk. Umumiyetle orası, (rahmetli Türkmenoğlu ağabey başta olmak üzere) bazı arkadaşlarımızla buluşma yerimizdi. Bir hizmete vs. giderken burada buluşurduk. 

Bir baktık, iki kişi geldi, kendilerini tanıttılar. Vanlı Kasım Elkonca ve soyadını hatırlayamadığım rahmetli Şeref Hoca ismindeki bu zatların ikisi de muallimmiş. 12 Mart hadisesinden sonra, “Nurcu” olduklarından dolayı yakalanıp hapse atılmışlar. İzmir Sıkıyönetim Mahkemesi’nde de dâvâları görülüyormuş.  

Neticede beraat etmişler, Van’a giderken Ankara’ya uğrayıp gitmeyi plânlamışlar. Yolda gelirken de, Yeni Asya muarızlığı ile alâkalı konuşmuşlar, aralarında pek anlaşamamışlar. Biri muvafık, diğeri de muhalif olarak bize de gelip sordular. Biz de, dilimizin döndüğünce anlattık, ama itiraz eden pek tatmin olmadı. 

“Hemen şurada 27 dershanemiz var, haydi, oraya, Bayram Ağabeye gidip soralım” dedik.

Lütfü, ben ve iki muallim, dershaneye gittik. İçeri girdiğimizde, Bayram Ağabeyin birkaç kişi ile sohbet ettiğini gördük. Sohbet bitince, biz de meseleyi soralım diye düşünürken, sohbet halkasına dahil olduğumuzda ise, şaşırıp kalmıştık. 

Bayram Ağabey, konuşmanın tam orasında o muhatablarına hitaben; “İşte yaaa kardeşim, gazetede (Yeni Asya) Üstadımızın hayatı neşroluyor. (N. Şahiner’in yazdığı Tarihçe-i Hayat). Gazeteye muarız olan, Üstadımıza muarız olur. Üstad’a muarız olmak, Risale-i Nur’a, Allah muhafaza İslâmiyet’e karşı gelmektir” deyince, hepimiz de şaşırmıştık. Gerçekten de, Üstadın bu talebeleri bir veli mesâbesindeydi. Daha biz soru sormadan aynı mevzuda cevap vermişti.

Allah rahmet eylesin, mekânı Cennet olsun!

Okunma Sayısı: 169
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı