“Efsane” Renault Megane Sedan 2016 yılında geri döndükten sonra 2017’de Otomotiv Gazetecileri Derneği tarafından “Yılın Otomobili” olarak seçilmişti. Piyasada bulunduğu 2009 yılına kadar ülkemizde her zaman en çok satan otomobiller arasında yer aldı. 2016 yılına gelindiğinde Fluence’den bayrağı tekrar devralan Megane; yeni tasarımı, sunduğu konfor, teknolojik özellikleri ve sürüş dinamikleri ile “efsane geri döndü” sloganını hak ettiğini fazlasıyla gösterdi. Kısacası bu haftaki test misafirimiz Renault Megane Sedan 1.5 dCi EDC oldu.

DIŞTAN BAKINCA

Şık bir otomobil olduğu ortada olan Yeni Megane Sedan, orantılı ve büyük jantlarıyla da çekici bir görünüme sahip ve tasarım ile güzel bir uyum yakalamış. Ön kısımda, güncel çoğu Renault modelinde görmeye başladığımız C formundaki farlar, Pure Vision Full Led teknolojisiyle iyi bir aydınlatma sunuyor. Bunun yanında yakışıklılığına katkı sağlıyor. Arka tasarımda ise Renault’un D segmentindeki modeli Talisman’ı hatırlatan öğeler mevcut. Talisman ve Hatchback’teki gibi yatay şeritli LED stoplar sayesinde, Megane Sedan’ı karanlıkta farketmemek mümkün değil. Panaromik açılır sunroof ile ön ve arka camla birleşen tavan, Kum Beji rengiyle hoş bir uyum meydana getirmiş.

Motor ve performans

Megane Sedan’ın kaputunun altında sarsıntısız vites geçişleri sunan çift kavramalı EDC şanzımanla kombine edilmiş 110 HP’lik 1.5 dCi ünite görev yapıyordu. 4000 d/d’da 110 HP’lik güç üreten motor 1750 d/d’da 250 Nm tork sunuyor. 0’dan 100 km’ye hızlanmasını 12.3 sn’de tamamlarken 190 km/s maksimum hıza ulaşabiliyor. Fabrika verilerine göre 3.8 lt/100 km ortalama tüketim değerine karşılık testimiz süresince elde ettiğimiz ortalama değer 5.5 lt/100 km oldu. Biraz dikkat ile 4’lü rakamları yakalamak mümkün. Motor gamı, Megane’ın en iddialı olduğu konuların başında geliyor. Testimizdeki versiyonda, alt devirlerde biraz zayıflık hissedilse de, ciddi bir performans sıkıntısı yaşatmıyor. Söz konusu motorun özellikle ekonomik yönü dikkat çekiyor. Megane Sedan sessiz ve konforlu bir sürüşe sahip. Yalıtım konusuna özellikle eğilinmiş. Fluence’den daha dinamik ve sportif olduğu net. Konfor bakımından sürüş kalitesi gayet yerinde. Konfor düşünülerek tasarlanmış 18 inç jantlar çukurlardan geçerken biraz rahatsız ettiğini de not edelim.

Dört kapılı Megane’ın donanım listesindem masaj fonksiyonlu deri koltuklar, adaptif hız sabitleme, eller serbest park sistemi ve otomatik uzun/kısa far ayarı gibi opsiyonel donanımlar aracı Talisman’a yaklaştırıyor. Bu ise kompakt sınıfta konfor ve donanım yönünden iddiasını ortaya koyuyor. Netice olarak, Megane Sedan’ın sunduğu konfor, ekonomi ve kullanışlılık ile de neden bu kadar tercih edildiğini belli ediyor.

İçten bakınca

Megane Sedan’ın içine adım atınca, hatchback modeliyle kabin tasarımı tabii olarak aynı. Şu kesin ki, Megane Sedan’ın malzeme kalitesi markanın bir önceki kompakt sedanı olan Fluence’dan çok daha iyi. Ön konsolda ve ön kapı içlerinde yumuşak dokulu plastikler mevcut. Arka kapılarda ise bir Renault klasiği olarak sert plastikler kullanılmış. Böyle olsa da kalite hissiyatı bakımından sonuç gayet iyi. Ön konsolunda çok fazla kumanda düğmesi bulunmuyor. Tablet formundaki 8.7 inçlik dokunmatik R-Link 2.0 ekranı üzerinden araca ait ayarlar kumanda ediliyor. 3-5 dakika sonra sistemin menüsüne kolayca hakim olabiliyorsunuz.  Ekran üzerinde parmak izlerinin kalması görünüm açısından hoş olmuyor ve sürekli temizlemelisiniz. Opsiyon olarak sunulan siyah deri döşeme ve masajlı sürücü koltuğu mevcut. 7 inç dokunmatik ekranı navigasyon, R-Link 2.0 ve Apple Car Play’le birlikte sunuluyor. Multisense sistemiyle birlikte beş farklı sürüş modu bulunan Megane, renkli TFT kadranları mod değişikliği ile renklenirken direksiyon sertliliği de farklılaşıyor. İç hacmi ve 550 litrelik bagajı müşterisinin ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde. Arka koltuklarda diz ve baş mesafesinde sıkıntı yaşanmıyor.

TEST SÜRÜŞÜ: RECEP BOZDAĞ

[email protected].